İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube Başkanı Avukat Erdal Kuzu, 1980 yılından bu yana kayıp olanların bulunması için çağrıda bulundu. Kuzu, Şırnak'ın Silopi ilçesinde BOTAŞ'a ait kuyuların açılmasını istedi.

İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu kayıp yakınlarıyla birlikte düzenlenen basın açıklamasında Ergenekon soruşturması kapsamında gündeme gelen Silopi'deki BOTAŞ kuyularının açılmasını isteyerek, "Açılan soruşturmalar kamuoyunu tatmin edecek ve beklentilerini karşılayacak şekilde bu çetelerin türediği yer olan Fırat'ın doğusunu da kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Aksi bir durum bu soruşturmaların inandırıcılığını yitirmesine neden olacaktır. BOTAŞ kuyuları açılsın. Kayıpların akibetleri ortaya çıkarılsın, Fırat'ın doğusu ile yüzleşilsin" dedi.

Mardin Cumhuriyet Meydanı'nda İHD üyeleri ve kayıp yakınları basın açıklaması yaptı. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı ve İHD Şube Başkanı Avukat Erdal Kuzu'nun okuduğu basın açıklamasında, 1980'li yıllardan başlamak üzere yaklaşık 27 yıl boyunca Türkiye'de yaşam hakları devlet güvencesinde olan yüzlerce insanın benzer yöntemlerle kayıp edildiği ileri sürüldü. Kuzu, "Devletin kaybedilenlerin akıbetleri ve sorumluların bulunması konusundaki akıl almaz suskunluğu devam ediyor. Kayıp aileleri ve insan hakları örgütlerinin tüm taleplerine rağmen, aradan geçen 27 yıl boyunca hukuk devleti olmanın ve ilgili Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmelerinin devletlere yüklediği tüm sorumlulukları yok sayan ve bizim onları unutmamızı bekleyenlere bir kez daha sesleniyoruz; onları unutmayacağız" şeklinde konuştu.

''Zorla kayıp edilme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur" açıklamasında bulunan İHD Şube Başkanı Kuzu'nun konuşması kayıp yakınlarının, ''Kayıplar bulunsun hesap sorulsun'', ''Botaş kuyuları açılsın'' sloganları ile sık sık kesildi. Ellerindeki kayıpların fotoğraflarını havaya kaldıran kayıp yakınları, ''Canlı cansız kayıplarımızın kemiklerini istiyoruz'' diye slogan attı.

İHD Şube Başkanı Kuzu, atılan sloganların ardından konuşmasını söyle sürdürdü:
"Hiçbir durum, savaş durumu, savaş ilanı, iç siyasi istikrarsızlık ya da diğer olağanüstü haller zorla kayıp edinmeleri haklı çıkarmaz. Birleşmiş Milletler'in (BM) zorla kaybedilmeye karşı herkesin korunmasına dair bildirisi devletlerinin sorumluluklarını net bir biçimde açıklamaktadır. Geçmişin bütün hukuksuzluğunu toplumsal belleğin unutkanlığına havale ederek demokratik bir devlet ve toplum oluşturmak imkansızdır. Gerçek bir demokrasi iradesi geçmişle yüzleşme ve sorumluları yargı önüne çıkarma iradesidir aynı zamanda."

Basın açıklamasının ardından 1995 yılında Midyat'ın Budaklı köyünde oturan ve kayıp olan 5 kişinin yakını olan Şükriye Bilmen başından geçenleri anlattı. Basın açıklaması olaysız bir şekilde sona erdi.