Mardin Belediyesi'nde çalışan 420 işçinin 10-15 yıllık maaş ve sosyal haklarını kapsayan 21 trilyon lira olduğu iddia edilen alacaklarına karşılık başlattıkları iş yavaşlatma eyleminin sonucunda tarihi Mardin, çöp kente dönüştü. Öğretmenler, okul önlerinde biriken çöplerin toplanması için basın açıklaması yaptı. 

Mardin Belediyesi'nde çalışan işçilerin, ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle girdikleri iş bırakma eyleminin 7. gününde kent merkezi çöp yığınlarıyla doldu. 7 gündür temizlik yapılmayan kentin cadde ve sokaklarında oluşan çöp yığınlarının tarihi kentin geleceğine gölge düşürdüğünü söyleyen vatandaşlar, yetkililerden çözüm istedi. Tarihi kentte özellikle okulların ve tarihi mekanların önünde biriken çöpler, sağlığı tehdit ediyor. 

Okulların önünde biriken çöplerin toplanmamasına tepki gösteren Eğitim-Bir-Sen Sendikası Mardin Şube Başkanı Hasan Ekinci, hayatı felç olma noktasına getiren çöplerin esnaf, vatandaş ve özellikle de öğrenciler üzerinde olumsuz etki bıraktığını ifade etti. Ekinci, Kız Meslek Lisesi önünde biriken çöplerin yanında yaptığı açıklamasında, iş bırakma hakkının sendikaların en doğal hakkı olduğuna dikkat çekerek, "İnsanların haklarını talep etmeleri ve bu uğurda çaba sarf etmeleri takdire şayan bir husustur. Sendika, hak arama yeri ve zeminidir. Ancak sendikalar, kendi haklarını ararken diğer insanların haklarını ihlal edip insanları mağdur etmemelidir. Mardin, UNESCO'un Dünya Kültür Mirası'na aday, tarihi bir kenttir ve Mardin, yerli yabancı çok sayıda turistin uğrak yeridir. Bu müstesna şehirde biriken çöpler, Mardin'in tarihi, kültürel imajına büyük zarar vermektedir" diye konuştu. 

"Okulların önlerinde biriken çöplerin öğrencilerin okula gitmesine engel olacak kadar iğrenç bir hal aldığını" kaydeden Ekinci, "Eğitim ortamlarımız, salgın hastalık tehdidi altındadır. Masum çocuklarımız bu rezaleti hak etmiyorlar. Özellikle Kız Meslek Lisesi önündeki çöp yığını dağ kadar olmuş ve kasaplar çarşısının atık et ve kemikleri, öğrenci ve öğretmenlerimizin geçişlerinde nefes almalarını bile güçleştirmektedir. Çöplerden kaynaklanan hastalıklar neticesinde öğrencilerimiz hastalanırsa bunun hesabını kim verecek? Eğitim-Bir-Sen Mardin Şubesi olarak bunun hesabını sorarız" dedi. En azından okulların önünün eylemden istisna tutulmasını isteyen Ekinci, "Çocuklarımız bizlerin geleceğidir. Onları her türlü tehlikeden korumak, bizim öncelikli görevimizdir. Bu sorun ilgili taraflarca derhal çözülmelidir ve Mardin, bu utanç verici durumdan bir an önce kurtulmalıdır" diye konuştu. 

İşçilerin ödenmeyen maaşları yüzünden sık sık yaptıkları iş bırakma eylemiyle sadece vatandaşın değil, tarihi ve turistik kentin de cezalandırıldığını savunan Çabuk ve Latifiye mahalleleri Muhtarı Ferhan Çalhan, "Vatandaşı cezalandırmanın bir anlamı yok. Çöp yığınları sebebiyle vatandaşların sağlığı da tehlikeye girdi. Öğrenciler okula çöp yığınları arasında gitmek zorunda kalıyor" şeklinde tepki gösterdi. Sokaklarda biriken çöplerden dolayı çocuklarını dışarı çıkaramadıklarını söyleyen 40 yaşındaki Emine Bayar adlı vatandaş ise, çöp sorunundan kurtulmak istediklerini ifade etti. 

Mardin Mimarlar Odası Başkanı Yılmaz Altındağ, çöp yığınları yüzünden Mardin'in tarihine yakışmayan görüntüler ortaya çıktığını dile getirdi. 7 bin yıllık tarihi geçmişi bulunan Mardin'de turizm mevsiminin başladığı bu günlerde belediye ve işçiler arasında yaşanan anlaşmazlığın faturasını halk ve esnafın çektiğini ifade eden Altındağ, "Sorunun bir an önce çözülmesi gerekir. Aksi takdirde, buraya gelen yerli ve yabancı turistler, çöp yüzünden kenti terk etmek zorunda kalacak" şeklinde endişelerini dile getirdi. 

Mardin Belediye Başkanı Metin Pamukçu, İller Bankası'ndan gelen aylık istihkakları olan 374 bin YTL'nin tamamının işçi alacaklarına ödendiğini öne sürerken, işçilerin bağlı bulundukları Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Mumduh Öztürk ise, her işçiye aylık maaşlarına mahsuben 400'er YTL ödeme yapıldığını ileri sürerek, işi yavaşlatma eylemine mecbur bırakıldıklarını iddia etti. 

Çöp deryasına dönen tarihi ve turistik kentin bir an önce bu kirlilikten arındırılması için sivil toplum örgütlerinin ortaya koyduğu uzlaştırıcı çabaların ise olumlu etki sağlayamadığı belirtildi.