Mardin belediye başkanlığı tarafından organize edilen, Mardin Valiliği ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından desteklenen "Mardin'de Değişim ve Gelecek Arayışı Uluslar arası Sempozyum" Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı.

İki gün devam edecek sempozyuma, Türkiye'den ve Avrupa ülkelerini çeşitli üniversiteleri ile yerli ve yabancı gazeteci ve yazarlardan oluşan 30 dolayında yazar ve akademisyen katıldı.
Mardin Valisi Hasan Duruer, Mardin'de değişim ve geleceği anlayabilmek için öncelikle soysal dokuyu, ekonomik potansiyeli iyi bilmenin gerekliliğini vurguladı. "Burası çok kültürlü çok dilli, çok dinli ve çok ırklı bir memleket ve yüzyıllar boyunca böyle devam etmiş. Fakat özellikle terörle birlikte çok kültürlülüğün, çok dinliliğin, çok ırklılığın yavaş yavaş çözüldüğünü görüyoruz." diye konuşan Vali Hasan Duruer sözlerini şöyle sürdürdü.

"Halk büyük şehirlere göçmüştür. Şehirlinin merkeze baskısının artması çok kültürlü toplumu çözmüştür. Toplum sıradanlaşmaya ve içine kapanmaya başlamıştır. Toplum her şeyi devletten ve başkalarından beklemektedir. Cemaat toplumu özellikleri hakimdir. Bireysellik yoktur. İhtisaslaşma ve meslek sahipliği son derece zayıftır. Hak hukukta değil güçle anılmaktadır. Duygular aklın önündedir."

Vali Duruer; kentin sosyal ve ekonomik durumu hakkında da katılımcılara bilgi verdi Mardin Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu ise, bu ve benzeri toplantıları Mardin'in kendisine saygın ve güvenilir bir gelecek kurması için fırsat saydıklarını söyledi. Sempozyuma gerek konuşmacı gerekse dinleyici olarak katılan entelektüellerin, bu çabaya katkı vermek üzere Mardin'i onurlandırmalarını çok anlamlı bulduğunu ifade eden Belediye Başkanı Ayanoğlu, "İngiliz siyaset bilimci John Keane'in ifadesiyle "Şiddetin Uzun Yılı" bitmek bilmiyor. İnsanlık ailesinin değişik coğrafyaları, bu yüzyılda kendi payına düşeni alıyor. Bu acı meyveyi tatmak zorunda kalmayan toplum yok gibi. İki ay önce yaşadığımız hadise, bizim gibi, barış rüyasının gerçeği olan bir kentin bile şiddet yüzyılının dışında kalamayacağını ortaya koydu."dedi

Kısa bir süre önce Bilge köyünde algılamakta güçlük çekilen bir travmatik olayla ani yüzleşmenin şokundan yeni yeni kurtulduklarını vurgulayan Ayanoğlu, "Berlin Duvarı yıkıldığında bunu iyiye yormuştuk. Ama öyle olmadı. Yıkımın başlattığı çatlak farklı bir mecrada devam etti. Önce doğunun anlam dünyasını temsil eden Mostar Köprüsü yıkıldı. Ardından da batının anlam dünyasını temsil eden İkiz Kuleler. Şiddetin uzun yüzyılında yıkımın boyutları, insanlığın kolektif belleğine trajik kesitlerle kazındı.

Biz, tearuf dünyasının, yani karşılıklı tanıma ve tanışma dünyasının insanlarıyız. O nedenle bilginin güç, iktidar ve hegemoni anlamına gelmesi bize yabancıdır. Bizim dünyamızda tearufun doğurduğu marifet vardır. Marifet, kişinin, ötekini önyargısız tanıma ve onunla tanışması sürecini ifade eder. Bizim kültürel genetiğimizde silinmez mührü bulunan kod şudur: Bir kez gönül yıktın ise, Bu kıldığın namaz değil.Yetmiş iki millet dahi, Elin, yüzün yumaz değil. Yıkmamız gereken tek şey, önyargılarımızdır.

Fakat her şeye karşın birbirimize tekrar tekrar hatırlatmamız gereken çok önemli bir gerçek var: Mardin; dillerin, dinlerin, kültürlerin, etnisitelerin, toplumsal farklılıkların bir arada ve barış içinde yaşadığı bir kenttir. Özellikle belirtmek isterim. Farklılıkların bir arada ve barış içinde yaşaması, Mardin söz konuşu olduğunda tamamen gerçek, sahici ve toplumsal canlılığı olan bir durumdur. İşte biz, yerel yönetim olarak bu nadide resmi korumaya azimliyiz ve kararlıyız. Sizden de bu kararlılığa destek vermenizi bekliyoruz. Bizim zihnimiz; yerel ekonomik kalkınma, yerel demokrasinin derinleştirilmesi, kent kalitesinin yükseltilmesi ve sosyal dokunun iyileştirilmesiyle meşguldür. Siyasi mülahazalarla azmimizi ertelemeye veya ötelemeye hiç niyetli değiliz" şeklinde konuştu.

Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Serdar Bedii Omay ise, sosyal bilimler arasında kalem silahşorluğu yapan makaleler, kitaplar telif eden ulusal ve uluslararası düzeyden hocalarımızla yazarlarla yapmak istenilenin aslında istişare, sosyal bilimler alanında cemiyette neler oluyoru tartışmak olduğunu söyledi. Omay" Yukarı Mezopotamya'nın merkez şehrinde Türkiye Cumhuriyetimizin güney doğusunda ki böyle bir mübarek güzel bir şehirde bir köyde böyle müessif bir hadise cereyan etti. Bunu kabul etmek
bununla yüzleşmek bununla hesaplaşmak tefekkür etmek çözümler üretmek zorundayız."dedi.

İlk oturumun Moderatörlüğünü Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Mardin UNESKO Projesi Gönüllüsü Prof. Dr. Kenan Mortan yaptı. Konuşmacı olarak da İngiltere Birmingham Üniversitesinden Prof Dr. Chris Game, Taraf Gazetesi Yazarı Dr. Süleyman Yaşar, TESEV başkanı Fikret Tokgöz, Selçuk Üniversitesinden Doç. Dr. Akif Çukurçayır ve Bilgi Üniversitesi Öğretim üyesi ve Taraf Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu katıldı.

iha

Yayın Tarihi : 27 Haziran 2009 Cumartesi 17:35:09