Tarihi ve kültürel zenginliğiyle dünyanın önde gelen şehirlerinden biri olan Mardin'de, yerli ve yabancı turist akışında adeta patlama yaşanıyor.

Mardin, putperestlikten yezidiliğe; yahudilikten hıristiyanlık ve müslümanlığa kadar çeşitli dinlere mensup insanların gönül rahatlığıyla inançlarını yaşadığı bir hoşgörü merkezi olarak biliniyor. 2009 yılında 913 bin turist Mardin'i ziyaret ederken, 2010 yılında milyon üzerinde turist bekleniyor.

Mardin'deki kamu misafirhaneleri ve otellerin doluluk oranı yüzde yüzü bulurken, kalacak yer olmadığından bir buçuk ya da iki ay önceden yer ayırtılması gerekiyor.

Valilik yaptığı organizasyonlarda kendi misafirlerine bile yer bulmakta zorluk çekiyor.

Mardin Valiliği tarafından Tarihi Dönüşüm Projesi çerçevesinde yapılan çalışmalar ve etkinliklerle Mardin'de çok sayıda yatırım yapılıyor. Şehirde Avrupa standartlarında yeni oteller yapılıyor. Herkes kendi müşterisini getirir anlayışıyla turizmde kalite artarken Mardin daha geniş kitleler tarafından ziyaret ediliyor.

Mardin, tarihi dönüşüm projesi çerçevesinde yapılan çalışmalar tamamlandığında bir Prag, bir Cordoba veya bir Granada ile anılabilecek hale geleceği belirtiliyor. Mardin, yapılan kültür ve sanat etkinlikleri ile de UNESCO'nun dünya miras listesinde yer alma ve İstanbul'dan sonra Avrupa Kültür Başkenti olma yolunda gözüküyor.