5
Mayıs
2024
Pazar
MARDİN

Milletvekilli sandalyeleri boş kaldı

Mardin'de milletvekilleri ve sivil toplum örgütü temsilcilerini buluşturan Mardin TBMM - Forum Ortak Çalışma Grubu toplantısı düzenlendi.

Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda gerçekleşen Ortak Çalışma Form Grubu 7. toplantısına 25 dolayında sivil toplum kuruluşu üyesi ve ilçe belediye başkan vekilleri katıldı. TBMM'deki Mardin Milletvekillerini sivil toplum örgütü temsilcileri ile buluşturmak için her ay düzenli olarak Mardin'de düzenlenen "Mardin Forum Ortak Çalışma Grubu" OÇG girişimcisi Ayşe Elveren ve Moderatör Eczacı Muhattin Bozan koordinatörlüğünde yapıldı.

Toplantı da Genel alanda "Kürt Sorunu" yerelde ise Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyündeki katliam ile koruculuk sistemi katılımcılar tarafından tartışıldı. Toplum kuruluşlarını bir araya getirerek, kentin yerel ve genel sorunlarını tespit etmeye ve çözüm yollarını bulmaya çalıştıklarını kaydeden OÇG girişimcisi Ayşe Elveren, bu konunun sadece Güneydoğu illerinde değil bütün ülkede iç barışın önünde çok önemli bir tehdit olduğunu belirtti.

Kürt sorununun sadece Kürtlerin değil tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu ve sivil toplum kuruluşların gereğini yerine getirilmesini gerektiğini vurgulayan OÇG girişimcisi Ayşe Elveren "Çıplak krala çıplak demekten geri kalmayalım. Türkiye'nin en sevilen insanlarından Aziz Nesin'in DGM'nde en son yargılanma nedeni Kürt vardır dediği içindi. 13 yıl önce Kürt kelimesini ağzına alan vatan haini ilan ediliyordu. Öyle dedikte bu sorun çözüldü mü, yok mu oldu. Toplumumuza ne kazandırdı mal olduğu canlardan, neden olduğu acıdan, gözyaşından başka. Ön yargıların kapı dışında kalacağı ortamlarda açık tartışmalara ihtiyacımız vardır" dedi.

Toplantıya milletvekilleri katılmazken DTP Eş Başkanı Ahmet Türk, tarafından gönderilen yazıda "Ülkemizin en temel sorunu olan Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir şekilde çözümü konusunda, gerek toplumlarımızın bir an önce çözülmesi hususundaki önü alınamaz ısrarı, gerek devlet organlarının demokratik çözüme göz kırpmaları ve son olarak da dünya siyasal konjonktürünün diyalog ve uzlaşı kavramlarına doğru yönelmesi ile birlikte, geniş çaplı bir olumlu atmosfer oluşmuş durumdadır. Bu bir fırsat ve şanstır. Bahsettiğim bu zeminde demokratikleşme ve çözüm umutlarımız daha da artmıştır. İşte bu bıçak sırtında olan çatışmasızlık dönemini, kalıcılaştırabilmemiz için sizler gibi değerli sivil toplum örgütlerinin ve demokratik güçlerin önemi bir kere daha açığa çıkmaktadır. İkinci olarak, Mardin-Mazıdağı-Bilge köyünde meydana gelen vahşet, Kürt sorununun baskı ve zor politikalarıyla bitirilmek istenmesinin yaratabileceği trajik olayları en açık şekilde ortaya koymuştur.

Kürt halkının bir kısmının sosyolojik ve sınıfsal durumlarının, halkın özgür ve eşit yurttaş olma taleplerinin karşısında devletin güvenlik mantığı içerisinde kullanılması bu durumun ana sebebidir. Koruculuk, toplumu birbirine kırdırma ve birbiri arasında kalıcı nefret tohumları ekme bağlamında ortaya sürülmüş bir otoriter tektipçi devlet zihniyetinin ürünüdür. Bu konuda, tüm saptırmalara ve dezenformasyonlara rağmen, bütün Türkiye'nin bu sisteme biran önce son verilmesi konusunda yükselen talebini, herkesin görmesi ve değerlendirmesi gerekir" dedi.
 

iha
Yayın Tarihi : 8 Haziran 2009 Pazartesi 23:27:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?