Narlı 'Milonga Kadınları'nı tanıttı

İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı ve Yazar Nilüfer Narlı'nın 'Milonga Kadınları' romanının tanıtımını Mardin'de yapıldı.

Leylan Kafe'de düzenlenen tanıtımda konuşan Yazar Nilüfer Narlı, 'Milonga Kadınları' romanının özgürlükleri ve hakları gasp eden otoritenin karanlığından dansın ateşi ve ışığıyla çıkanların romanı olduğunu söyledi.

Kendisi de dansçı olan Narlı, ritüelleriyle bu dansın inceliklerini anlatırken aşkı da ihmal etmeme gayreti içinde olduğunu bildirdi.

Narlı, kitabında cezaevinde işkencecisiyle zorla birlikte olan kadınlar için de, "Onlar Kafka'nın böceğine dönüşüp, ince, güçsüz bacakları ve kalın kabuklarına bakıp ağlayarak yok olmadılar" yorumunu yaptı ."İnsanlar bir olaya karşı çıkmak ve ötesinde isyan etmek ve bir savunma mekanizması geliştirmek, insanların farklı tepkileri var. Baskıya karşıya işkenceye karşı her insan aynı olaya aynı tepkiyi vermiyor" diyen Narlı, "Benim kitapta oluşturduğum bu karakterde işkencecisinin ona yaptıklarını kabullendiği için daha sonra çok büyük bir çatışma yaşıyor. Kendi içinde büyük bir çatışma yaşıyor ve bu çatışmadan kurtulmak için büyük bir mücadele veriyor. Ondan sonra kendini affedebiliyor ama tabii ben bu karakteri oluşturarak şunu anlatmak istedim: Bazı kadınlar kendilerine baskı yapan işkence yapan insanla özdeşleşebiliyor ama onların yaşadıkları acının iç çatışmanın çok derin olduğunu tango oradaki iç mücadele sisteme karşı mücadele sadece tangoyla vurgulanamaz. Ama işkence görmüş insanların geçirdikleri terapilerden birisi de dans terapisi. Bu herhangi bir dans olabilir. Bu bir folklor dansı olabilir farklı dans türleri olabilir. Bugün artık modern psikiyatri günümüzde terapinin müzikle, dansla terapinin yapılabilir olduğu gerçeği var. Terapiler kişiye özeldir birine dans terapisi uygun olabilir, bir başkasına da başka terapi şekilleri uygun olabiliyor" şeklinde konuştu.

"TÖRE CİNAYETLERİ KADININ YAŞAM HAKKININ ELİNDEN ALINMASIDIR"

Töre cinayetlerinin tamamen bir kadının yaşam hakkının elinden alınması olduğunu hatırlatan Narlı, töre cinayetlerinin durdurulması gerektiğini sözlerine ekledi. Narlı, "Ben psikiyatrist değilim ama her insanın tedavisi mümkün. Yalnız töre cinayetlerinde şöyle bir sorun var: Bir kadınla ilgili dedikodu çıktığında 'namusuna helal geldiğinde' o kadının yok edilmesi gerektiği düşüncesi var ve tecavüze uğrayan bir kadının da hiçbir zaman tekrar eskisi gibi olmayacağı düşüncesi var. O yüzden de tecavüze uğrayan kadınlar gidip kendileri de intihar ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Romanın tanıtımına katılanlara tango dansı hocası Cihan Sezik ve öğrencisi tarafından bir gösteri sunuldu.