Özünüzü kaybetmeyin
Çok çekişmeli ve heyecanlı bir seçimi geride bıraktık. Seçimde gülen taraf AK Parti oldu. Yazımı hemen sıcağı sıcağına yazmak istemedim. Seçimin üzerinden bir müddet süre geçsin istedim. Aslında yazımı hemen yazmamamın sebebi de şuydu; yeni başkan Beşir Ayanoğlu’nun koltuğuna alışmasını bekledim.
Geçtiğimiz günlerde kendisini makamında ziyaret ettim. Ben, ateşler içinde yanan makam koltuğunda kendisini görünce hem sevindim hem de üzüldüm. Sevinme sebebim şuydu: Yıllardır belediyenin avukatlığını yapan, son dönemlerde köşe yazılarıyla yapılması gerekenleri vurgulayan, kısacası neyin ne olduğunu çok iyi bilen bir kişi makam koltuğuna oturdu. Bu elbette beni sevindirdi. Üzülme sebebim de şuydu: Ateşler içinde yanan makam koltuğuna oturup 148 milyon liralık borcun yüküyle neyi nasıl yapacağını kara kara düşünüyor olmasıydı. Çiçeği burnunda başkanımız hemen biriken borçlardan dem vurdu. Biriken borçlardan dem vurması çok normaldi. Elbette şunu diyeceksiniz ki bende kendilerine ifade ettim. Siz aday olmadan önce koltuğun ateşler içinde yandığını ve borcun 148 milyon lira olduğunu biliyordunuz. Bunları göğüsleyip aday oldunuz. Bu noktadan sonra oturup doğru planlamalarla, geçmişte yapılan hataları yapmayarak uzun vadeli projeler ile bunların üstesinden gelmelisiniz. Çünkü Mardin halkı gerçekten Beşir Bey’den çok şey bekliyor. Kimi görsem bana şu cümleyi söylüyor: “Bu sefer belediye gerçekten çalışacak.” Yıllardır Mardinlilerin özlemini duyduğu şey sadece bu! Belediyenin artık çalışmasını istiyorlar. Bu noktada Beşir Bey’e çok iş düşüyor.
Gelelim şu dudak uçuklatan 148 milyon liralık borca. İnsan sormadan kendini alamıyor: “Kimse kusura bakmasın ama taş üstüne taş koyulmayan memlekette bu paralar nereye gidiyor?” İnsanın aklı almıyor. Beşir Ayanoğlu borç listesini bana gösterdiği zaman ağzım açık kaldı. Belediyenin neredeyse uçan kuşa borcu var. Elbette belediyelerin borcu olacak. Türkiye’de borçlu belediye sadece Mardin belediyesi değil. Ama diğer belediyeler fazlasıyla çalışıyor ve borç bu yüzden birikiyor. İyi de bizde hizmet yok ki! Sadece esnafa 2 milyon liraya yakın borç var. 23 milyon lira işçi alacağı var. Tedaş’a 23 milyon lirayı aşan borç var. Biriken sigorta prim ücretleri de cabası. Saymakla bitmiyor. Şuan belediyenin sandalyesinden tutun da aklınıza gelebilecek her şeyi hacizli. Hiçbir şeyi satamıyorsunuz! Belediyeye ait neredeyse arazi kalmamış. Gerçekten Beşir Ayanoğlu’nun Allah yardımcısı olsun. Yıllardır biriken bu borçları eritmek hiç de kolay olmayacak..
Güneydoğu’da AK Parti’nin belediyeyi aldığı iki yer var. Biri Gaziantep diğeri ise Mardin. DTP’nin ezici bir üstünlükle belediyeleri aldığı bir bölgede Mardinliler ‘AK Parti’ dedi. Mardinlilerin AK Parti’yi seçmeleri o kadar da kolay olmadı. Mevcut başkan AK belediyecilik çatısı altındaydı ve bu da AK Parti’nin işini zorlaştırıyordu. Çünkü 5 yıllık AK belediyecilik döneminde Mardin, pek gelişme gösteremedi. Bu yüzden AK belediyeciliğe tepki oyları olacaktı ki nitekim DTP’nin Mardin’de oyları arttı. Bu durum, tepkinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Her ne kadar AKP’liler kabul etmeselerde AKP’nin il genelinde oyları düştü. İl genel meclisinde DTP yüzde 44.2, AKP ise yüzde 27.2 oy aldı. AK Parti ilçelerde sadece Yeşilli belediyesini alabildi. Ortada bir başarısızlık var. Bunu görmezlikten gelemezsiniz. İşte bu noktada hükümete çok iş düşüyor. Artık Mardin’in yüzü gülmeli. Çünkü AK Parti’nin yerel yönetim noktasında Mardin’de bu son şansı. AK Parti’nin kaderi Beşir Ayanoğlu’nun ellerinde. Her şey Ayanoğlu’nun yapacağı çalışmalara bağlı. Seçim sürecinde söylenen ‘Hükümeti arkanıza alın, hükümetimiz gereğini yapacaktır’ sözlerinin arkasında durulmalı. AK Parti hükümeti gereken yatırımları Mardin’e yapmalı.
Beşir Ayanoğlu ile yaptığım görüşmede kendisi otogar, otopark, sebze hali ve mezbahane üzerinde yoğunlaşacağını ifade etti. Seçim beyannamesinde yer alan maddeleri yerine getirmek için yoğun uğraşlar vereceğini söyledi. Beşir Bey ifade ettiği bu projeleri yerine getirirse, Mardin halkı kendisini sırtlarda taşır ki bunları yapmak da zor olmasa gerek. Yap-İşlet-Devret modelini başarı ile uyguladığı takdirde bu projeler kısa sürede sonuçlanır. Beşir Bey’in her şeyden önce emir alan değil de emir veren olması gerekir. Belediye üzerinde tek hakim güç olmalı. Çalışanlarına sözünü geçirebilmeli. En önemlisi halktan kopuk olmamalı..
Görüşme sırasında da kendilerine ifade ettim ama bir kez de yazımda belirtmek istiyorum. Sayın başkan, mümkün olduğunca makam aracınızı kullanmayın. Hatta şuan makam aracı olarak kullanılan jeepi kullanmamanızı öneririm. Çünkü 148 milyon liralık bir borç batağı içinde olan belediyenin makam aracı olarak jeep kullanması çok trajikomik bir durum. Her hafta mutlaka düzenli olarak şehri gezin. Halkla konuşun ve ilgilenin. Ulaşılmaz olmayın. Koltuğun büyüsüne kapılmayın. Zaten sizi yakından tanıyan birisi olarak koltuk sevdalısı olmadığınızı biliyorum. Bunları yaptığınız takdirde Mardin’de efsaneleşirsiniz. Herkes sizi takdir eder. Sayın başkan özünüzü kaybetmediğiniz sürece gerçekten bunları yapmak zor değil. Özünüzü kaybetmeyeceğinize inanıyorum..
Burak ERDEM / Kenthaber Mardin İl Temsilcisi
