Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Bedrettin Karaboğa, Türkiye ile Suriye arasındaki serbest ticaret alanının 2007 yılı başından itibaren yürürlüğe girmesiyle Mardin, Hatay, Gaziantep ve Kilis'in, Orta Doğu ülkeleriyle ticaretin yeni üssü haline geleceğini söyledi. 

Bedrettin Karaboğa, serbest ticaret antlaşması kapsamında 2010 yılına kadar Suriye ile yapılacak ticaret hacminin 10 milyar doları bulacağını taahhüt ettiğini açıkladı. Türkiye ve Suriye arasında serbest ticaret antlaşmasının yürürlüğe girmesi için Güneydoğulu sanayici ve işadamları olarak Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in Dış Ticaret Müsteşarı olduğu dönemden beri altyapı çalışmaları yaptıklarını söyleyen Karaboğa, Suriye ve Türkiye arasında son yıllarda artış gösteren siyasi ilişkilerin bir türlü ticari ilişkilere yansıtılmadığını savundu. Türk firmalarının serbest ticaret antlaşmasının oluşturacağı uygun koşullar çerçevesinde, Suriye üzerinden Orta Doğu ve Afrika ülkelerindeki Arap serbest ticaret alanlarına da girebileceğini belirten Karaboğa, Arap firmalarının da Gümrük Birliği'ne üye olan Türkiye üzerinden bütün Avrupa ülkelerine girebileceğini aktardı. 

Suriye'ye ihraç edilen fındık başta olmak üzere tarım ürünlerine uygulanan gümrük vergilerinin anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte kaldırılacağını kaydeden Karaboğa, önümüzdeki yıllarda Suriye ile ticaretin yanı sıra yatırım ve diğer hizmet sektörlerindeki ilişkilerin de katlanarak artmasını sağlayacağını dile getirdi. İşadamlarını bölgeye yatırım yapmaya çağıran Karaboğa, anlaşmanın Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiye için bir fırsat olduğuna dikkat çekerek, "ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyada bütün ülkelerin komşu ülkelerle yaptığı ticaret hacminin oranı yüzde 50-55 iken, bizde ise bu oran yüzde 7-8 civarında. Habur Sınır Kapısı'ndan Irak dışındaki komşu ülkelerle yaptığımız ticaret hacmimiz ise, sadece yüzde 1 oranında. Bu sıkıntıyı ise komşu ülkelere sınırı olan iller çekiyor. Teknolojik gelişmeleri bizden 4-5 yıl geriden takip eden Suriye ile anlaşma kapsamında en çok bilgi teknolojisi ihraç edebileceğiz. Hiç kimse korkmasın. Suriye bize değil, biz Suriye'ye satacağız. Türkiye olarak Arap ülkelerine ihracat yapacağız. Bu antlaşmala ele geçirilen fırsatlar çok önemli. Bölge işadamları olarak bu fırsatı iyi değerlendirirsek bölge insanı için de bir umut kapısı olacağız. Ortaklık anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle Mardin, Hatay, Gaziantep ve Kilis, Orta Doğu ülkeleriyle ticaretin yeni üssü haline gelecek" şeklinde konuştu.
Türkiye-Suriye Dostluk Grubu Kurucusu Ferhan Ademhan ise, yaptığı açıklamada, Suriye ile yapılan antlaşmanın bölge insanı için sevindirici olduğunu söyledi. Türkiye ve Suriye arasında Nusaybin-Kamışlı Sınır Kapısı'nın transite açılması ve kapalı durumdaki Şenyurt - Derbesiye Sınır Kapısı'nın ise tekrar açılmasını isteyen Ademhan, sınır kapılarında yapılacak olan düzenlemelerle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin çehresinin değişeceğini ifade etti. Yapılan antlaşmalarla her iki ülkenin hükümetler nezdinde gerçekleştirdiği ikili ticari ilişkiler yönünden olumlu aşamalar kat edildiğini kaydeden Ademhan, "Her iki ülke arasındaki ticari ilişkiler acilen iyileşmesi gerekiyor. Suriye'nin de aralarında olduğu bütün Arap ülkelerinin yer aldığı Arap Gümrük Birliği anlaşmasıyla birlikte, Suriye'ye giriş yapan bütün malları, hiçbir gümrük vergisi ödemeden istediğiniz ülkeye gönderebileceğiz. Bu sınır kapılarına işlevsellik kazandırabilirsek, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye ve Suriye'yi, Orta Doğu, Arap ülkeleri ve Avrupa ülkeleri arasında bir ticaret merkezi haline dönüştürebiliriz" dedi.
Mardin İşadamları Derneği Başkanı Fark Yücesoy ise, serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle Suriye sınırına komşu Mardin'de işadamlarına yönelik yeni yatırım alanları oluşacağını belirterek, Suriye başta olmak üzere Orta Doğu'ya açılan yeni bir ticaret antlaşmasının kendilerini mutlu ettiğini ifade etti.