Saadet Partisi Mardin İl Başkanı Mehmet Timurağaoğlu, parti olarak başından beri siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduklarını belirterek, "Yanlışın neresinden dönülürse kardır" düşüncesi ile Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karardan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Timurağaoğlu, ''Çetelerin ekmeğine yağ sürülmediği için Anayasa Mahkemesi'nin kararını kötünün en iyi kararı şeklinde değerlendirerek bu kararı destekliyoruz'' ifadelerini kullandı.

SP İl Başkanı Mehmet Timurağaoğlu, parti binasında kurmayları ile bir araya geldi. Kurmaylarıyla gerçekleştirdiği aylık değerlendirme toplantısında konuşan Timurağaoğlu, AK Parti'nin kapatılmamasından memnuniyet duyduklarını belirterek, "Saadet Partisi olarak başından beri savunduğumuz ve ısrarla söylediğimiz bir gerçek var; 'Siyasi partiler yargı kararı ile değil kapatılacaksa halk tarafından kapatılmalıdır' diyoruz. Siyasi partiler halk tarafından kurulur dolayısıyla başarısızlıklarına ve
kapatılmalarına ancak millet iradesi karar vermelidir. Bu sebeple biz AK Parti'nin başka hiçbir siyasi partinin kapatılmasını uygun göremiyoruz. Eğer parti yöneticilerinden biri suç işlemişse elbette yargılanmalı ve varsa cezasını çekmelidir. Ama bu ferdi suç mensup olduğu siyasi partiye mal edilmemelidir" dedi.
Özellikle karanlık güçlerin ve çetelerin ülkede yapmak istediklerinden sonra kararın çok daha büyük bir önem kazandığına dikkati çeken Timurağaoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Son olaylar bizim ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye'de kargaşa çıkararak cinayetler işleyen bu çetelerin en önemli hedeflerinden biri uydurma gerekçelerle partilerin kapatılmasını sağlamaktır. Yakın tarihte bunun en canlı örneği 28 Şubat ve Refah Partisi'dir. Onun için bu çetelerin ekmeğine yağ sürülmediği için Anayasa Mahkemesi'nin kararını kötünün en iyi kararı şeklinde değerlendirerek bu kararı destekliyoruz. Parti kapatma gibi demokrasi dışı uygulamanın sonucunda kaybeden ülkemiz olacaktı. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezidir. Ve yorumlar ile kapatma tehdidi altında bulundurmak demokrasinin gelişip serpilmesine güçlenmesine engel olmak anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bürokratik oligarşinin egemen olduğu keyfi uygulamaların yapıldığı basit ve ilkel bir devlet değil, çağdaş bir hukuk devletidir. Çağdaş hukuk devletlerinin en temel vasfı olan milli irade üzerinde hiçbir vesayet veya ipotek kabul etmeme ilkesi tüm kurum ve kuruluşların özenle koruması gereken en temel değerdir."

Timurağaoğlu, SP olarak ayrıca milli iradenin tecelli yeri olan TBMM'nin derhal toplanarak siyasi partilerin kapatılması sorununa kalıcı çözümler üretmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

iha

Yayın Tarihi : 3 Ağustos 2008 Pazar 17:21:52