6
Mayıs
2024
Pazertesi
ŞANLIURFA

Arabizade Behçet (Görgün) Efendi


Arabizade Behçet (Görgün) Efendi   (1883 - ?)

1883 yılında Urfa’nın Kaleboynu mahallesinde doğdu. Eba Eyyûb el-Ensâri’nin torunlarından olan ve 400 yıl önce Urfa’ya yerleşmiş bulunan “Arâbizâdeler” lakablı bir aileye mensuptur. Bu nedenle, yazdığı levhalarda “Behçet Arâbi” imzasını kullanmıştır.

Behçet Arabi, 13-14 yaşlarında iken Şer’i Mahkeme’de kâtiplik yapan akrabalarından birinin yanına hat sanatını öğrenmesi için verilir. Bu zatın yanında ilk bilgilerini alan Behçet, sanatında büyük ilerlemeler kaydedip hocasını geçince kendisinin daha usta birisinin yanına verilmesine gerek duyulur. Şer’iye’de Kâtip Hoca, Behçet’i Balibeyzâdeler’den Hattat Ahmet Vefik Efendi’ye götürüp, “Ahmet Efendi, işte sana kabiliyetli bir genç, ben bildiklerimi öğrettim, gerisi sana kalıyor” diyerek teslim eder. Hüsn-ü Hatt’ın her çeşidinden icâzet alıp, icâzet vermiş, şair ve musikişinas Ahmet Vefik Efendi’den hat dersleri alan Behçet, kısa süre sonra icâzet alır.

17 yaşında evlenen Behçet, 24 yaşında üç çocuk sahibi iken 1. Dünya Savaşı’nda askere alınır. Medine’de 5,5 yıl askerlik yaptığı sırada Peygamberimizin makamına Şair Nâbi’nin;

“Sakın terk-i edebten kûy-ı mahbub-ı Hüdâdır bu Nazargâh-ı ilâhidir makam-ı Mustafadır bu dizeleriyle başlayan ünlü kasidesi başta olmak üzere çeşitli yazılar yazar bu yazılarından dolayı Fahri Paşa tarafından Fırka Yazıcılığı’na alınır ve terhis olduğunda Urfa’ya götürmek üzere kendisine peygamberimizin Sakal-ı Şerif’i hediye edilir. (günümüzde Circis Peygamber Camii’nde muhafaza edilen bu Sakal-ı Şerif, Ramazan aylarından Urfalılar tarafından ziyaret edilmektedir.)

Behçet Efendi, kûfi hariç, nesih, sülüs, divâni ve rik’â gibi yazı çeşitlerini büyük bir ustalıkla kullanmış, ancak en çok celi sülüs ve celi tâ’lik türlerinde eser vermiştir.

Vekilinize soru sormak/sorununuzu iletmek ister misiniz?
Sorular/Cevaplar