Ağar Aksaray'da

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu raporlarında özelleştirmeyle ilgili gayri kanuni suiistimale yönelik iddialar olduğunu söyledi.
Beyin kanaması geçirerek hayatını kaybeden DYP Aksaray İl Başkan Yardımcısı Etem Sağlam'ın cenazesine katılmak için Aksaray'a gelen DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, AB müzakere süreci ve Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu raporları konusunda açıklamalar yaptı. Ervah Kabristanlığı'ndaki cenaze namazına katılarak Sağlam ailesine başsağlığı dileklerini ileten DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, daha sonra Grand Eras Hotel'de basın açıklaması yaptı. AB müzakerelerini hükümetin iç politika aracı olarak kullandığını savunan Ağar, "Bu hükümet AB meselesini iç politika aracı olarak kullanmaktadır. Nitekim AB Ankara Temsilcisi hükümetin müzakere tarzının gayri ciddi olduğunu, bu şekilde bir sonuç doğurmasının mümkün olmadığını söylemiştir. Hükümet bir müzakere tarihi alayım da ne olursa olsun diyerek Türkiye'yi bir belirsizlik içine sokmuştur. İşi son derece gayri ciddi tuttuğu için de müzakerelerin sağlıklı bir biçimde yürüyemeyeceği şimdiden bellidir" dedi.
DYP olarak Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu raporlarındaki konuları araştırdıklarını belirten Ağar, "Raporda özelleştirmelerle ilgili ortaya çıkan gayri kanuni, suiistimale yönelik iddiaların olduğu, yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğu kamu menfaatinin ve kamu yararının gözetilmediği gibi çok ciddi ve ağır suçlamalar var. Millet dilinde, koridorlarda konuşulanlar devletin resmi raporlarında görülmüştür. Bundan bir ay evvel mecliste konuşurken söyledim, dediğim noktaya gelinmiştir. Tabi bu hükümetin sevdiği bir laf var: 'pazarlama.' Pazarlama diye bir şey olamaz. Tanıtım yapan grup ayrıdır, ihale yapan grup ayrıdır, karar veren siyasi otorite ayrıdır. Böyle olmasına rağmen bu hükümet tanıtımda vardır, kendi dilleriyle pazarlama, ihale komisyonlarına müdahale etmektedirler, kararları da kendileri vermektedir" dedi.

"BÖYLE BİR ÖZELLEŞTİRME DÜZENİNİN YÜRÜMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"

"Yani alan belli satan belli. Böyle bir özelleştirme düzeninin yürümesi mümkün değildir" diyen Ağar, "Fevkalade hukuki sakıncaları olan bir ortamı yaşamaktayız. Bunların kabulü mümkün değildir. Milletin 2002 seçimlerinde neye oy verdiğini bu hükümet unutmuştur. Milletin yaşamak istemediği suiistimal, vurgun, hortum gibi laflar bu günlerde çok daha fazla söylenir hale gelmiştir. Hukuktan bu derece uzak, yasaları bu derece pervasızca çiğneyen, bu derece kendi eş, dost, yandaşlarıyla devleti idare etmeye meraklı olan ve bu kaynakları bu yönde tüketen bir siyasi teşkilat, bir siyasi heyet ilk defa görülmektedir. Bunların hukuk önünde hesabının sorulacağı çok açık bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Allah'a şükür Doğru Yol Partisi meselelerin hepsini yakinen takip etmektedir. Bu raporlarda olan ve o raporlarda olmayan bizdeki bilgilerle beraber bu meseleleri en ince noktalarına kadar araştırıyoruz, analiz ediyoruz. Bütün bunların hepsi milletin kontrolü içindedir, milletin takibi içerisindedir. Ekonomide millete yansıyan hiçbir iyiliğin olmadığı açıkça ortadadır. Yaşam zorlaşmaktadır. İstikbale yönelik bakış açıları karamsar hale gelmektedir. Hükümet sadece bu günkü devletin resmi raporlarına geçtiği gibi kıt kaynakları hovardaca kanuna hukuka uygun olmayan şekilde eşe dosta dağıtmakla meşguldür. Bunların hepsinin doğru olmadığını söyleyerek geliyoruz. Türkiye artık kamu yönetiminde dürüstlüğü, şeffaflığı, açıklığı aramaktadır. Bu hükümet açık olacak meseleleri daha da kapatmaktadır. Dolayısıyla Türkiye önümüzdeki yıl bir yeni seçimle şeffaflığı, dürüstlüğü açıklığı sağlayacak, gerçek anlamda halkın şikayetçi olduğu tüm bu söylemleri ortadan kaldıracak bir iktidarı bulup çıkaracaktır. Allah'ın izniyle bu iktidar da Doğru Yol Partisi iktidarı olacaktır. Doğru Yol Partisi tecrübeli, inanılır kadrolarına dünyanın değişimini, gelişimini kavramış, meselelere hakim genç kadroların aşısıyla, dürüstlüğü, şeffaflığı, açıklığı gerçek anlamda vaat edecektir" şeklinde konuştu.
Ağar, daha sonra Aksaray'dan ayrıldı.