6
Mayıs
2024
Pazertesi
ESKİŞEHİR

Arınç düğüne geldi

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Eski AK Parti Eskişehir milletvekili Fahri Keskin'in oğlunun düğününe katılmak üzere eşi Münevver Arınç'la birlikte Eskişehir'e gelen Bülent Arınç, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Arınç, bir soru üzerine, TBMM'nin 3. yasama dönemine 1 Ekim'de başlayacağını belirterek, "Bildiğiniz gibi geçtiğimiz dönemde yeni sivil bir Anayasa yapılması için AK Parti çalışma yapmıştı, bu çalışma sonuçlanmadı. 1-2 maddede yapılan değişiklikler de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu iptal gerekçesini henüz bilmiyoruz ancak TBMM yasama ile görevlendirilmiş bir organdır. Milletten aldığı yasama yetkisini kullanacaktır. Özellikle Anayasa'nın bazı maddelerinde, artık tümünü söylemek istemiyorum, 2008-2009'dan sonraki yıllara ait perspektif içerisinde değişiklikler yapılmasında bence zaruret var. Bu zarureti biz görüyoruz, başka siyasi partiler de görüyordur umarım.

Dolayısıyla Meclis içerisinde bir uzlaşmayla bazı konuların gündeme getirilmesi ve Anayasa değişiklerinin gerçekleştirilmesi gereklidir diye düşünüyorum. Artık bundan sonra Anayasa'nın tümünün değiştirilmesi, yani yeni bir Anayasa yapılması yerine bu dönem içerisinde bazı maddelerde uzlaşmayla değişiklik yapılmasına büyük ihtiyaç var. Özellikle siyasi partilerin tabi olduğu mevzuatın geliştirilmesine ihtiyaç var. Görüldü ki bu dönemde sadece AK Parti hakkında değil, başka partiler için de kapatma davası açılabildi. Bu toplumda büyük bir gerilime yol açtı. Türkiye'nin ekonomisini, iç güvenliğini, dış politikasını tamamen etkiledi. Siyasi partilerin korunmasız kuruluşlar olmaktan çıkarılması gereklidir.

Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın da işaret ettiği gibi siyasi partilerin tabi olduğu mevzuatın mutlaka çağdaş normlara kavuşturulması gereklidir. Bunun dışında dokunulmazlıkla ilgili olarak TBMM'nin yasama gücünün kuvvetlendirilmesi açısından da bazı değişiklikler yapılmalıdır çünkü bildiğiniz gibi yasama, yürütme ve yargı kendi güçlerini korumak zorundadır. Bu süreç içerisinde görülmüştür ki TBMM'nin yasama görevine yönelik müdahaleler olmaktadır. Bu müdahaleleri ortadan kaldırıcı bir çalışmaya da ihtiyaç vardır. Benim kendi düşünceme göre her siyasi parti kendi içerisinde bu konuda çalışmalar yapabilir ama TBMM Başkanı'nın da geçmiş dönemlerde başarıyla uygulanmış bir modeli tekrar gündeme getirmesinde zaruret vardır. O da, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun kurulmasıdır.

Yani Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin eşit sayıdaki temsilcileri meclis başkanı ya da görevlendireceği bir başkan vekilinin başkanlığında bir araya gelirler, Anayasa'yı ellerinin altına alırlar ve uzlaşabildikleri maddeleri tespit ederler. Bu konuda müşterek imza ile Anayasa değişiklikleri yapılabilir. Uzlaşamadıkları konularda ise bireysel inisiyatif milletvekillerine geçer, gerekliyse Anayasa değişikliği de Meclis'te gündeme getirilebilir. Sonuç olarak Anayasa'nın özellikle birtakım hükümlerinin yeni, çağdaş normlara kavuşturulmasına ihtiyaç var. Onun için de Meclis Başkanı'na inisiyatif düşüyor, siyasi partilere görev düşüyor. Önümüzdeki üç dönemde daha yasama çalışması yapacağız, umarım ki bu dönem içerisinde bunlar gerçekleşir" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi sözcülerinin özellikle son Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarını hedef alan açıklamalarını üzüntü ile karşıladıklarını ifade eden Arınç, "Buradan öyle bir mana çıkıyor ki, belki CHP'liler bunu kastetmiyor olabilirler ama sözlerine biraz daha dikkat etmeliler. Yani Yüksek Askeri Şura toplantısında bir ihraç kararı çıkmamasından üzüntü duyan bir anlayış, çağdaş bir anlayış, doğru bir anlayış değildir. Yüksek Askeri Şura toplantısında hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında bir sıcak ilişki olduğundan üzüntü duyan bir anlayışı, kurumların uyum içerisinde çalışmalarından sıkıntı duyan bir anlayışı gerçekten üzüntü ile takip ediyoruz. Umarım, CHP'li yöneticiler başta Genel Başkanı olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'ni gündelik siyaset içerisinde değerlendirmeden bu kurumun saygınlığını koruyacak bir üslubu benimserler. Kaldı ki YAŞ toplantıları, Silahlı Kuvvetler'in rutin çalışmasıdır. Bu çalışmalar kendi içerisinde ne kadar disiplinli ve tutarlı olursa o kadar sağlıklı olacaktır. Biz, TSK'nın gündelik tartışmalar dışında kalmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Arınç, özellikle çok ön planda görev yapan ve güvenlik sorunu bulunan bazı devlet yetkililerinin özel koruma altında olduğunu hatırlatarak, "İçişleri Bakanlığı'nın, valiliklerin uyguladığı yöntemler var. Belli görevlerde bulunan kişiler emekli olduktan sonra kendi taleplerine bağlı kalmaksızın koruma altına alınır. Bu koruma, kendilerinin, evlerinin ve iş yerlerinin korunması şeklinde olur. Bu tamamen bir güvenlik sorunudur. Buna devlet karar vermiştir ancak bu konunun ne kadar minimum düzeyde olacağını ne kadar daha üst düzeyde olacağını da bu işi takip eden birimler yapar. Ben kendi açımdan söyleyeyim, Meclis Başkanlığı'nda göreve başladığım 2002 yılının son günlerinde tahsis edilmiş bir zırhlı aracı Meclis'te buldum. Bu 1992 model bir araçtı, kullandığım zaman, bunun bir zırhlı araç olduğunu ve olağan üstü hal bölge valileri tarafından kullanıldığını, bunlardan birisinin Meclis Başkanlığı'na tahsis edildiğini öğrendim.

Gerçekten çok ağır, hantal, çok benzin yakan, manevra kabiliyeti çok düşük bir araçtı. Ben kendi açımdan bir güvenlik sorunu görmedim, bunun çok masraflı bir iş olduğunu, kullanılmamasının daha yararlı olacağını düşündüm ve birkaç ay içerisinde bu aracı maliye hazinesine teslim ettim. Bana tahsis edilen zırhlı aracıYurulmasıdır. Yani Meclis'te kullanmadım, bugün için de kullanmıyorum ancak bugün Meclis Başkanımız böyle takdir etmişler ki güvenlik açısından bir zırhlı araç kendilerine alınmış, emekli olacak Genelkurmay Başkanı için de bir zırhlı araç tahsis edilmiş. Bunların yerinde olup olmadığını takdir edecek değilim. Mutlaka makamlar ve ilgili şahıslar güvenlik açısından böyle bir gereği uygun görmüşlerdir, bunları çok görmemek lazım" dedi.

AK Parti'nin oy oranının yüzde 47'nin altına hiçbir zaman düşmediğine işaret eden Arınç, "Halkımızın bir yıl önce AK Parti'ye tanıdığı prestij, itibar ve güven halen devam ediyor. Kapatılma sürecinde bu desteğin devam ettiğini gördük, özellikle kapatmama kararından sonra bunun arttığını görüyoruz. Türk siyasetinde AK Parti çok önemli bir yer tutuyor, Türk siyasetinde boşluk yok. Bugün bir seçim olsa AK Parti'nin oylarını daha da artırarak yeniden iktidar olacağını da herkes görüyor. Esasen önümüzde 6-7 ay sonra mahalli genel seçimler var, bu seçimlerde de AK Parti'nin başarılı olacağını göreceğiz" şeklinde konuştu.

Arınç, Eskişehir'den ayrılmadan önce partililer ve Emniyet Müdürü Savaş Yücel'in bulunduğu toplulukla hatıra fotoğrafı çektirdi.

iha
Yayın Tarihi : 9 Ağustos 2008 Cumartesi 14:19:56
Güncelleme :9 Ağustos 2008 Cumartesi 14:35:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?