Süper Lig'de 2004-2005 sezonunda şike olayını ortaya çıkaran eski kaleci Sefer Hakan Olgun, bir futbolcunun ciddi paralar dönen şikeyi tek başına yapamayacağı ve kendisinin bunu birçok kez gördüğünü belirterek, "Bana bir maç için 200 bin Euro teklif edildi. Bir maça da bu yüzden çıkmadım, istedikleri kadar araştırsınlar" dedi.

Eskişehirspor'un U17 takımının antrenörlüğünü yapan Olgun, 2004-2005 sezonundaki Akçaabat Sebatspor-Kayserispor maçında kendisine şike yapmak için teklif geldiğini, bu olaydan önce de kendisine yasadışı bahis oynayan birkaç kişi tarafından da benzer tekliflerin yapıldığını söyledi. Bir futbol takımında önemli futbolculara ve kalecilere yasadışı bahisçiler tarafından tekliflerin geldiğini bildiğini ifade eden Hakan Olgun, "Kalesini koruduğum Akçaabat Sebatspor'un Kayserispor ile yapacağı maç öncesinde

kulüpteki herkesin tanıdığı, (ağabey) dediği bir kişi aracılığıyla bana gol yemem karşılığında 200 bin euro teklif edildi. Teklifi kabul etmedim. O zaman yıllık 250 bin liraya oynuyordum, 90 dakika için bana 200 bin euro teklif edildi. Eğer şikeye yatkın olsaydım, parayı kabul ederdim. Şike olayını ses kayıtlarıyla ortaya çıkartmamın ardından 5 ay boyunca kulüp bulamadım. Olayı ortaya çıkartmadan önce 10 Süper Lig ve Bank Asya futbol takımıyla anlaşma için görüşüyordum. Olayın ardından imza aşamasında

takımlar bile beni transfer etmek istemedi. Takımlarla anlaşmalarımı kimler bozdu bilmiyorum. Ancak, şikeye karışanların anlaşmalarımı bozduğu ortada. Çünkü, ben bazılarının işini bozdum. Daha sonra Eskişehirspor Kulübü bana sahip çıktı. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Sonra bir çok kişi bana 'enayi' dedi. Bu işlerin sonu yok" diye konuştu.

"BENİM İÇİN 5 AY TAKIM ARAYAN HASAN DOĞAN BİLE BANA KULÜP BULAMADI"

Olgun, şikeyi yapanların öncelikle futbolcuya ulaştığını dile getirerek, futboluyla anlaşmanın ardından futbol bahis oyunu "İddaa'ya para yatırdığını öne sürdü.

"Bana da çok ciddi şike teklifinde bulundular" diyen Sefer Hakan Olgun, şunları söyledi: "Ben kabul etmedim. Ancak, futbolcu da şike yapmaya yatkınsa parasını alarak şikesini yapıyor. Şikede ciddi paralar dönüyor. Bir futbolcu tek başına şike yapamaz. Maçı vermek için birkaç futbolcu arkadaşını ayarlaması gerekir. Ben bunu birçok kez gördüm. Şike olaylarını ortaya çıkartım. TBMM'ye bilgi verdim. Dönemin TFF Başkanı Levent Bıçakçı, bir kez olsun beni yanına çağırıp konuşmadı. Olay hakkında benden bilgi almadı. O dönemde rahmetli TFF eski başkanı Hasan Doğan benimle çok ilgilendi. Hasan Doğan, benim için 5 ay takım aradı. O bile bana kulüp bulamadı. Eminim ki Hasan Doğan yaşasaydı, şike olaylarının ciddiyetle üstüne giderdi. Şike olayına karıştığını itiraf edenler de 6 ay sonra Türk Milli Futbol Takımı'nda kaptanlık pazu bandı taktı. Şike olayını ortaya çıkarttığım için ödüllendirilmem gerekirken cezalandırıldım. Parayı almayan, şikeyi önleyen, şikeyi ortaya çıkartan ve ses kayıtlarını alan kişi de, cezalandırılan da benim. Ben yandım, rezil oldum, 34 yaşında futbolu bırakmak zorunda kaldım"

Olgun, ikinci ve üçüncü lig kulüplerinde paralarını alamayan futbolcuların gözlerinin, bir süre sonra başka yerlere kaydığını dile getirdi.

"ŞİKENİN ENGELLENMESİNDE KULÜP YÖNETİCİLERİNE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR"

Şike olaylarının engellenmesinde kulüp yöneticilerine büyük iş düştüğünü vurgulayan Olgun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Prim, maç başı ve peşinatlarını ödemeyen kulüp yöneticileri, futbolcuları şike çetelerinin ellerine atıyor. Futbolcular da aile geçindiriyor. Parasını alamayan futbolcular da ya takım değiştiriyor, ya da kolay para kazanmak için yasa dışı yöntemlere başvuruyor. Aleni yapıyorlar, yıllardan beri yaptılar. 3 sene öncesine kadar bir kulüpte futbol oynarken, bir maça bu yüzden çıkmadım. İstedikleri kadar araştırsınlar. O maçta oynamadım. Çünkü, 4 sene önce ağzım yanmıştı. Bir maç oynanmadan en az 7-8 kişi

şike, teşvik olup olmadığını bilir. O kulübün çaycısı bile, o maçın satılık olup olmadığını, teşvik var mı yok mu onu bilir. O iş telefonla olmaz. Kimseyi kandırmasınlar. Seni bir şekilde bulurlar. Şikenin önlenmesi için kulüp yöneticilerinin daha dikkatli olması gerekir. Şikeyi sadece futbolcular da yapmıyor, futbol yöneticileri de bu işin içinde. Ben 15 yıl profesyonel futbol oynadım, 10 takım değiştirdim. Çünkü, paramı vermiyorlardı. Buna karşın maç satmadım. Futbolcuları tutuklayıp cezaevine

atıyorlar. Şike yapılması için para sağlayanlar ve bu paraya aracılık edenler nerede ? Bunların bulunması gerekir. Futbolu bnrum. Ancak, şikeye karışanlaıraktıktan sonra bir işyeri kiralayıp orada yasadışı bahis oynatanlar var. Şike iddiaları soruşturmasında tutuklanan Fatih Akyel, Recep Öztürk ve Ali Şen Kandil arkadaşlarım. Onların tutuklanmasına hayret ettim ve üzüldüm. Onların bu işi yaptığına inanmak istemiyorum. Ama futbolda hiçbir şey gizli kalmaz. Ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. Türk futbolu

hakikaten çok dipte. Azerbaycan liginden bir farkı yok"

Hakan Olgun, şikenin önüne geçilemeyeceğini savunurken, futbolu bıraktığı halde halen kendini arayıp soranlar olduğunu, şike iddialarının ardından kendisinin de merak edip küçük meblağlarda İddaa oynadığını sözlerine ekledi.