1-7 Nisan Kanser Haftası münasebetiyle düzenlenen toplantıda konuşan Fidan, "Gerçekten kanser, artık ülkenin gündemine oturdu. Bu yüzyılın başlarında insanlık tüberkülozla, sıtma ve diğer enfeksiyon hastalıklarıyla savaşıyordu. Bu hastalıklarla mücadele bazı az gelişmiş ülkeler dışında halledilmiş durumda sayılabilir. Bu yüzyılın başlarında ortalama insan ömrü 45 yaşlarında iken, günümüzde 80-90 yaşlarına doğru artmış görünüyor. Tabii ki, yaşın artması sebebiyle kanser vakalarındaki artış daha çok görülmeye başlandı. Bunun dışında insanlığın doğanın nimetlerini hoyratça kullanması, doğanın ve suların kirlenmesi, besinlerde katkı maddelerinin artması, bunlar yetmiyormuş gibi sigara kullanma oranı çok yukarılarda seyrediyor. Maalesef sigara içmeyenlerin adamdan bile sayılmadığı, gelişmişliğin, büyümenin, delikanlılığın bir belirtisi gibi görüldüğü dönemler yaşandı. Özellikle sigara akciğer kanserlerinin en önemli sebebi. Öyle ki, sigara içenlerin nerdeyse yüzde 100'e yakını akciğer kanserine yakalanıyor. Dolayısıyla hem ülkemiz, hem dünyanın kanserle mücedeleyi gündemine alması gerekiyor. Ülkemiz de de bu mücadele başlamış durumda. En yüksek devlet yetkililerinden en aşağısına kadar herkesin bu sigara konusunda örnek olması gerekiyor. Bildiğiniz gibi sigara kullanımı, kamu alanlarında sınırlandırılmış durumda. Temmuz ayından itibaren bu sınır daha da artacak. Vatandaşlarımız şişmanlamasın, oturmasın, daha fazla hareket etsin. Besinleri doğal olarak tüketelim. Katkı içeren besinlerden, sigaradan, alkolden, fazla güneş ışınlarında uzak duralım diyoruz. Tüm bunlar, kanserin oluşmaması için yapmamız gereken unsurlardır" dedi.

Sağlık Müdür Yardımcısı Orhan Koray Arberk de, kanser hastalığının ölüm sebepleri arasında ön sıralarda yer almasının yanında, topluma getirdiği ekonomik maliyeti yüzünden de toplumsal bir mesele olduğunu vurguladı. Yapılan araştırmalara göre, dünyada her yıl 11 milyon kişinin kansere yakalandığını ve 7 milyon kişinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybettiğini açıklayan Arberk, "2020 yılında kansere her yıl yakalananların sayısının yüzde 50 artışla 16 milyonu bulacağı, kanserden bir yılda ölenlerin sayısının ise 10 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Önemli diğer bir nokta ise, bu vakaların yaklaşık üçte ikisinin düşük ve orta gelirli ülkelerde olmasıdır. Ülkemizde de kanser en sık ölüm sebepleri arasında kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde, her 10 ölümden bir tanesine kanser sebep olmaktadır" diye konuştu.

Koray Arberk, kanserden korunmanın önemli bir yolunun erken teşhis ve tedavi olduğunu vurgularken, 2008 yılı sonunda Yunus Emre Devlet Hastanesi bünyesinde hizmete açılan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi'nde (KETEM) meme, rahim ağzı, kalın bağırsak ve prostat kanserleriyle ilgili erken tanı hizmetinin sunulduğunu sözlerine ekledi

İHA

Yayın Tarihi : 6 Nisan 2009 Pazartesi 18:14:24

Güncelleme :6 Nisan 2009 Pazartesi 18:16:57