Büyük Önder Atatürk’ün, ulusal bağımsızlık mücadelesini başlatmak üzere, Samsun’a çıkışının 85 inci yıldönümünü kutlamanın gurur ve coşkusunu yaşamaktayız.

Türk ulusunun uyanışının ve bağımsızlık savaşının başladığı gün olması nedeniyle önemli bir dönüm noktası niteliğinde olan 19 Mayıs 1919, Türk Milletinin ülkesini parçalamak isteyenlere karşı kurtuluş mücadelesine başladığını tüm dünyaya duyurduğu bir gün olarak şanlı tarihimizdeki yerini almıştır. O gün çakan inanç ve kararlılık kıvılcımının yurt sathına yayılması ile yurdumuz işgalden kurtarılmıştır. 19 Mayıs 1919, aynı zamanda, laik, demokratik ve modern Türkiye Cumhuriyeti idealine yönelik atılan ilk adım olmuştur.

Ulu Önder Atatürk, 19 Mayıs’ı gençlere armağan ederek bu büyük günü daha da anlamlandırmış, gençlere ne kadar önem verdiğini ve onlardan ülkenin geleceğini şekillendirecek bireyler olarak ne derece güvendiğini göstermiştir. Atatürk 19 Mayıs’ı gençlere armağan etmiş; ancak, onlara bağımsızlığımızı ve Cumhuriyetimizi sonsuza kadar koruma görevi gibi çok ağır bir sorumluluk da yüklemiştir. Bu ağır sorumluluğu üstlenen gençleri görevlerini layıkıyla yerine getirmek üzere yarınlara en iyi biçimde hazırlamak, toplumun tüm kesimlerinin en kutsal ve en önemli vazifesidir. Ancak günümüzde gençlerimizi iyi bir şekilde yetiştirdiğimizi, onlara iyi bir ortam hazırladığımızı iddia etmek pek doğru değildir. Gençlerimizin problemleri var; üniversiteyi bitiriyorlar, ellerine diploma veriyoruz; ama, iş veremiyoruz.

Küresel rekabetin ülkelerin bağımsızlığını, ulusların varlığını tehdit ettiği bir ortamda, en büyük güvencemiz olan gençlere gerekli ihtimamı gösteremiyor, yarınlarını yabancı ülkelerde aramak zorunda bırakıyoruz. Gençlerimizin en büyük hayali yurtdışında çalışmak olmuştur. Yurtdışına eğitime giden gençlerimizin büyük kısmı dönmüyor. Gençlerimiz yarınlara güvenle bakamıyor. Ülke olarak bu durumun son bulmasını bir an önce sağlamalıyız. Genç nüfus potansiyelimizi, ekonomik yaşama entegre ederek kalkınmayı sağlamalı ve 21. yüzyılın etkin devletleri arasındaki yerimizi almalıyız.

Gençlerimize imkan verildiği takdirde, dinamizmleriyle, yaratıcılıklarıyla ülkemizin kalkınmasına, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmamıza büyük katkıda bulanacaklarına olan inancım sonsuzdur. Bu düşüncelerle, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı candan kutluyor, başta Yüce Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını rahmet ve şükranla anıyor; saygılarımı sunuyorum.