Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ülkedeki işsizlik konusunda kötümserlik pompalandığını belirterek, "İşsizlikteki artışın nereden kaynaklandığını görmekte çok büyük fayda var" dedi.

Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) tarafından "2009 Gelişim Projeleri" çerçevesinde Anemon Otel'de düzenlenen "Türkiye ekonomisi ve ekonomik kriz" konulu konferansta konuşan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, işsizlik orandaki artışı değerlendirdi.

İş gücündeki artışın 1 milyon 130 bin olduğunu açıklayan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Yaklaşık 300 bin kişiye iş bulunmuş, geri kalanına iş bulunamamış. İşsizlik oranındaki artışın temelinde bu var. Kriz nedeniyle işini kaybedenlerin sayısı 150 bin.Hadi, 200 bin diyelim. İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş gücünde iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde iş gücüne katılım oranı daha artıyor. Türkiye'nin 72 milyonluk bir nüfusu var. Bunun 50 milyondan fazlası çalışma çağında. Yani iş yapabilir noktasında. Bunun neredeyse yarısı iş aramıyor. Ev kadını olması, eğitim v.s. Onun için bu işsizlik oranını iyi okutmakta fayda var. Nasıl sanayi üretimi ihracat ağırlıklı olarak düşüyorsa, sanayi üretimi stokları eritmek için düşüyorsa, işsizlik oranındaki artışı da iyi okumak lazım. Türkiye'deki işsizlik oranı artışı ile ABD'deki işsizlik oranı artışı arasında dağlar kadar fark var. Amerika'da işi olanların kaybetmesi sonucu bir işsizlik var. 5 milyon kişi şu anda bir önceki yıla göre işten çıkarılmış. 8.5 milyon kişi, istediği işi bulamadığı için part time çalışıyor" diye konuştu.

Şimşek, Türkiye'de de kriz sebebiyle işini kaybedenler olduğunu doğrulayarak şunları söyledi:

"Siz '150 bin' deyin, ben 200 bin diyeyim. Ama Türkiye ekonomisi yılda 700 bin kişiye iş bulmak zorunda. Bulamadığımız için işsizlik oranı hızla artıyor ve artmaya da devam edecek. Çünkü genç nüfusu olan bir ülke ve bu dönemde yeterince iş imkanları oluşturulamıyor. Ama reel ekonomiye yansıması açısından bu işsizlik oranlarının iyi okunması lazım. İşi olup da işini kaybeden birisi tabii telafi edilmiyorsa, işsizlik fonundan kendilerine ödeme yapılmıyorsa, alım gücü itibarıyla piyasanın dışına itilmiş durumda demektir. O ekonomiyi bir şekilde etkiler. Ama daha önce işi yoksa, iş arayışı içinde değilse, iş piyasasına gelip iş arıyorsa ve ondan dolayı işsizlik oranı artıyorsa, onun ekonomiye etkisi daha sınırlı olur. Maalesef kötümserlik pompalanıyor. Burada da aynı şey yapılıyor. Doğru işsizlik oranı yüksek bir rakam. Ama bunun nereden kaynaklandığını görmekte çok büyük fayda görüyorum. İşadamlarımızın moralini yüksek tutmak açısından bunu söylüyorum. Kötümserlik pompalanmaması açısından bu gerçekleri
bilmekte ben çok büyük yarar görüyorum."

İHA

Yayın Tarihi : 18 Mart 2009 Çarşamba 13:40:25