Vali Kılıçlar, bilimsel ilk kazı çalışmalarına 20 yıl önce başlanılan ve Türkiye’nin sayılı höyüklerinden olan Şarhöyük'teki kazı çalışmalarını inceledi. Mehmet Kılıçlar’a çalışmalar hakkında bilgi veren Anadolu Üniversitesi öğretim görevlisi ve kazı çalışmaları başkanı Doç. Dr. Taciser Sivas, "19. yüzyılda bir çok gezgin ve bilim adamının bu bölgeye yaptıkları gezi ve araştırmalar sonucunda, Eskişehir il merkezinin 3 kilometre kuzeydoğusunda, Porsuk Nehri (Tembris) ile yan kolu Sarısu (Batys) arasında kalan geniş ovanın güney kenarında yer alan Şarhöyük ören yerinin, antik Dorylaion kentinin merkezi olduğu saptandı" dedi.

Sivas, Şarhöyük'ün Orta Anadolu’nun orta büyüklükteki sayılı höyüklerinden birisi olduğunu ifade ederek, "Ovadan yüksekliği 17 metre, çapı 450 metre, çevresi bin 800 metredir. Eskişehir ovasında en yüksek rakımlı, en büyük höyüktür. Höyüğü çevreleyen bir aşağı şehir ve höyüğün yaklaşık 1 kilometre kadar batısında nekropol (mezarlık) alanı bulunmaktadır. Bu yerleşmenin en önemli özelliği, kentin ilk kurulduğu yer olmasıdır. Bir diğer özelliği ise, kent merkezine 3 kilometrelik mesafesi ile modern şehrin sınırları içinde bilimsel kazılarla araştırılan, bu büyüklükte Türkiye'de sayılı höyüklerden birisi olmasıdır. Hem Eskişehir'in, hem de Frigya Bölgesi’nin yerleşim tarihine ışık tutması bakımından buradaki arkeolojik kazılar son derece önemlidir. Kazılarda gün ışığına çıkartılan buluntulardan höyükte İlk Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik ve Klasik, Roma, Bizans, Osmanlı kültürlerinin varlığı saptandı. Şarhöyük, bugünkü verilerimize göre 5 bin yıllık bir tarihi göstermektedir. Aynı kesimde Hellenistik döneme ait bir mahalle de bulundu. 2005 yılında höyüğün güneyinde, Aşağı Şehir’de ilk kez sondaj çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalarda Bizans dönemine ait mezarlar ile mezar seviyesinin altında dar bir sokak ve bu sokağa açılan kerpiç-tonozlu bir yapı saptandı. 2007-2008 yıllarında höyüğün batısındaki nekropolde (mezarlık alanında) başlayan kazılarda ise Bizans, Roma ve Hellenistik döneme ait taş sandık, tuğla, pişmiş toprak lahit ve oda mezarlar ortaya çıkartıldı. Mezarlarda doğrudan gömü yapıldığı gibi, yakarak gömü geleneğinin de yaygın olarak kullanıldığı belirlendi" diye konuştu.

Doç. Dr. Taciser Sivas, Şarhöyük’te devam eden kazıların, bölgenin özellikle az bilinen Demir Çağı, M.Ö. 1. binyılın ilk yarısı ve M.Ö. 2. binyıldaki siyasi ve kültürel yapısının aydınlanmasına katkılar sağlayacağını ve bu yüzden büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Vali Mehmet Kılıçlar ise, Şarhöyük'ün Eskişehir’in tarihini aydınlatan bir ışık gibi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Binlerce yıllık Anadolu uygarlıklarından bizlere kalanları gururla, onurla korumalı ve gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Geçmişin izlerini günümüze yansıtmalıyız. Kültür varlıkları tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, altında ya da su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklarımızdır. Kültürel mirasımızı koruyarak, gelecek nesillere aktarmalıyız. Şarhöyük, bugünkü verilere göre 5 bin yıllık bir tarihi göstermektedir."
Bu arada höyükte bilimsel ilk kazılar, 1989 yılında gerçekleştirilen yüzey araştırmasını takiben aynı yıl Prof. Dr. Muhibbe Darga’nın başkanlığında başladı.

2005 yılından itibaren kazı çalışmaları Doç. Dr. Taciser Sivas’ın başkanlığında devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ve Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı’nın maddi ve lojistik destekleri ile sürdürülen çalışmalara, Anadolu Üniversitesi Arkeoloji ve Tarih bölümlerinden öğretim elemanları ve stajyer öğrenciler katılıyor.

İHA

Yayın Tarihi : 27 Şubat 2009 Cuma 16:44:03