"Kız kaçırma meselesi" yüzünden Konya'dan Eskişehir'e gelip isim benzerliği yüzünden kaçırdıkları kuaförü yaraladıktan sonra yanlış kişiyi kaçırdıklarını anlayan üç kardeş, 20 lira kan parası verip helallik istedi. Yaralı kuaförü evine götürürken polisin 'dur' ihtarına uymayan şüpheliler, kaza yapınca yakalandı.

İddiaya göre, Emek Mahallesi Devrim Sokağı'nda meydana gelen olayda, Y.G. (27) ile kardeşleri A.G. (24) ve M.G. (20), Konya'dan Eskişehir'e bir araçla gelip aralarında 'kız kaçırma' meselesi olduğunu söyledikleri bir kişiyi kaçırmak istedi. Üç kardeş, kuaför dükkanını kapattıktan sonra yürüyerek evine giden Fatih Karataş'ın (29) önünü kesti. Şüpheliler, Karataş'tan kimliğini göstermesini istedi. Kimliğini göstermeyen genç, şüphelilerden birinin kurusıkı tabancayla ateş etmesi, diğerinin de levyeyle vurmasının ardından zorla araca bindirildi. Olayı gören vatandaşlar, polise bir kişinin kaçırıldığı ihbarında bulundu. Şüpheliler, Fatih Karataş'ı götürdükleri boş bir arazide ölümle tehdit etti. Fatih Karataş'ın eşini arayıp görüşmesiyle yanlış kişiyi kaçırdıklarını anlayan şüpheliler, Karataş'ın kanını temizleyip 20 lira kan parası vererek helalleşmek istedi. Daha sonra Fatih Karataş'ı evine bırakmak üzere yola çıkan şüpheli üç kardeşin içinde olduğu araç, aynı mahallede polis ekipleriyle karşılaştı. A.G. idaresindeki hafif ticari araç, polisin 'dur' ihtarına uymayarak kaçtı. Ekiplerinin takip ettiği araç, bir apartmanın bahçe duvarına çarparak durdu. Olayda yaralanan Y.G., A.G., M.G. ve kaçırılan Fatih Karataş, 112 ambulansıyla Eskişehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Taraflar tedavileri yapıldıktan sonra taburcu edildi.

Plakası siyah boyayla değiştirildiği anlaşılan araçta yapılan aramada bir av tüfeği, kurusıkı tabanca ile bir bıçak bulunan şüpheli kardeşler, "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve darp" suçlarından adliyeye sevk edildi.

Başındaki yaraları gösteren mağdur Fatih Karataş ise olayı şöyle anlattı: "Dün akşam kuaför dükkanımı kapatıp eve giderken önümü arabayla çeviren üç kişi benden kimlik istedi. Kimliğimi vermedim. Direnince biri silahla iki el ateş etti, biri de levyeyle kafama vurdu. Sonra zorla araca bindirdiler, bir tepeye çıkardılar. Kız kaçırdığımı söylediler. Ben de evli olduğumu ve çocuğumun olduğunu söyledim, inanmadılar. Eşimle konuşmayı teklif ettim, kabul ettiler. Eşimle konuştum. O zaman yanlış kişiyi kaçırdıklarını anladılar. Beni bırakmak istediler. Bunun üzerine yüzümdeki kanı

yıkadılar. Hatta biri gömleğiyle kanımı temizledi. Beni eve bırakmak istediler. 'Kusura bakma, yanlışlık oldu, hakkını helal et' dediler. Dalga geçer gibi, 'Kan akıttık' dediler. Kan parası diye zorla 20 lira verdiler, almadım. Eşimle konuşmasam yine beni bırakmayacaklardı, beni öldüreceklerini söylediler. Kafamın üç ayrı yeri, omzum ve sırtımdan yaralandım. Şüpheliler, polisin 'dur' ihtarına uymayıp bir evin duvarına çarpıp kaza yapınca yakalandı. Şikayetçiyim. Benim adımı, soyadımı, annemin, babamın adlarını, kuaför, Afyonkarahisarlı olduğumu her şeyi öğrenmişler."