Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomik kalkınmanın sağlanması için yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Konya Sanayi Odası (KSO) tarafından Türkiye'de "İlk 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu" arasına giren Konyalı firmalar için düzenlenen ödül törenine katıldı.

Rixos Otel'de düzenlenen ödül törenine Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, KSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, oda ve borsa başkanları ile ödül alan firma temsilcileri katıldı.

Törende konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, başarmanın ortak anahtarının birlikte çalışmak olduğunu belirterek, "Konya bu manada örnek olabilecek bir kent. Özellikle tahıl konusunda Türkiye'nin en önemli merkezlerinden birisi haline geldi. Ancak tarım konusunda hiç de iyi bir durumda değiliz. Konya kadar büyüklüğü olan Hollanda'nın yıllık tarım ihracatı 50 milyar dolar. Türkiye'nin ise yıllık tarım ihracatı 11 milyar dolar. Hele son birkaç yılda fiili tarım ürünü ihracatçısı olduk. İthalatımız, ihracatımızı geçmiş durumda. Bunun en önemli nedeni ise daha ne kadar yıllık üretim yaptığımızı tam manasıyla bilemememiz. Benim çocukluğumda yıllık buğday üretimi 20 milyon tondu, bugün hala 20 milyon ton. Millet uzayda zamanı biliyorken, biz hala rekolte üretim tahminleriyle yıllık üretim rakamları çıkarıyoruz. Biz de bu kadar zengin topraklar varken fakir edebiyatı yapmak çok yanlış. Bugün Avrupa'da gelişmişliğin en önemli unsuru büyük ölçekli üretim yapmalarıdır. Bizim gibi miras yoluyla arazilerini parçalamak yerine birleştirip büyük üretimler yapıyorlar. Bizim tarımdaki en büyük sorunumuz bu. Öncelikle toprağın bölünmesini engellememiz lazım" dedi.

Küresel kriz hakkında da bilgi veren Hisarcıklıoğlu, krizden en çok gelişmiş ülkelerin etkilendiğini ifade ederek, "Gelişmiş ülkeler krizde daha çok battığı için çıkarken yavaş çıkacaklar. Gelişmekte olan ülkeler ki, arasında bizde varız, krizden çıkışı daha hızlı oluyor. Biz 2009'da cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci krizini yaşadık. 2001 krizinde Türkiye yüzde 11 küçülürken, bu krizde yüzde 16 küçüldü. 2009'un ikinci çeyreğinde yüzde 11'e gerilerken, son çeyrekte yüzde 6 olarak 2009'u kapatmayı öngörüyoruz. Kapasite kullanım ve Sanayi Endeksi'nde yukarı çıkış var. Elektrik üretimindeki artış da üretimin arttığını gösteriyor" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ SORUNU GENÇ İŞSİZLER"

Türkiye'de işsizlik rakamlarının ciddi oranlarda olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Şu an TÜİK'in rakamlarına göre Türkiye'de 6 milyon 300 bin işsiz var. Ve her yıl buna 700 bin yeni istihdama katılacak nüfus katılıyor. Bu işsizlerin büyük çoğunluğu ise 28 yaş altı genç nüfus. Yani her 3 gençten birisi işsiz. Bence Türkiye'nin en büyük sorunu budur. Bunun da çözümü siz iş adamlarıdır. Biz devletten para pul değil, önümüzü açmasını istiyoruz" dedi.

"KRİZDEN KURTULMAK İÇİN YÖNÜMÜZÜ GÜNEYE ÇEVİRMEMİZ GEREK"

Yaşanan krizin her bölgede farklı yansımaları olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün krizden Türkiye'de en çok Trakya, Ege, Akdeniz ve Orta Anadolu etkilenirken, en az Doğu ve Güneydoğu Anadolu etkilendi. Bunun nedeni o bölgedeki firmaların yönünü güneye, yani Körfez ülkelerine çevirmiş olması. Bu yıl güney ülkelerine yapılan ihracatımızda yüzde 100 artış görüldü. Eğer bugün krizin etkilerini azaltmak istiyorsak yönümüzü krizden etkilenmeyen güneye çevirmemiz gerek."

"KALKINMA İÇİN YENİ BİR ANAYASA ŞART"

Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Ancak bunun için ev ödevlerimizi yapmamız lazım. Bu ödevleri yapamazsak kaybedenler arasına gireriz. Güçlü bir ekonomi için güçlü bir demokrasiye ihtiyacımız var. Bunun içinse yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. 1980'lerde hazırlanan anayasa o döneme göreydi. O dönemde kalkınma kamu-özel sektör işbirliğiyle yapılabiliyordu. 1990'lardan sonra ise kalkınma tamamen özel sektöre döndü. Bizim anayasa ise hala kamu-özel sektör işbirliğini öngörüyor. Bunu değiştirmemiz lazım. 72 milyonun mutabakat sözleşmesini yazmadan koşamayız" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Türkiye'deki ilk 500 ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu arasına giren ve iş dünyasında ilk 10-25 ve 35 yılını tamamlayan firmalarım temsilcilerine ödül verildi.