5
Mayıs
2024
Pazar
KONYA

Anadolu kadını boş durmayı sevmiyor

Ağır koşulara sahip mevsimlik işlerde çalışan kadınlar, en büyük isteklerinin sürekli ve sigortalı bir işte çalışmak olduğunu dile getiriyor.

Soğuk ya da sıcak hava dinlemeden dağlara çıkarak ekmek mücadelesi veren kadınlar, güç çalışma koşullarına rağmen ekmek parası uğruna azminden hiçbir şey kaybetmiyor.

 Konya’nın Beyşehir, Seydişehir ve Derebucak ilçelerindeki ormanlık alanlarda yüksek rakımlı kesimlerde tohumlama çalışmalarına katılan, aralarında çoğunlukla ekonomik durumu iyi olmayan ailelere mensup genç kız ve yaşlıların yer aldığı kadınlar, Anadolu kadınının çalışma azim ve kararlılığından güzel örnekler sergiliyor. Genellikle bu tip mevsimlik işlerde çalışan yörede yaşayan kadınların en büyük isteği; sürekli ve sigortalı bir işte çalışmak. Mevsimlik işleri gelip geçici işler olarak gören, ancak evlerine ekmek götürebilmek için de başka çareleri olmadığının altını çizen kadınlar, bölgede 15-20 gün devam eden tohumlama çalışmalarında, yaptıkları işe göre birim fiyat üzerinden para kazandıklarını kaydediyorlar. Günlük kazançları 15 ile 20 milyon lira arasında değişen kadınlar, bu kazancın devamlı olması halinde ekonomik şartlarının daha da iyileşeceğine inandıklarını belirtiyorlar. Çalışmalara iştirak eden kadınlar, işlerin zorluğunun kendilerini yıldırmadığını artık bu hayata alıştıklarını dile getirirken, devletin kendilerine sürekli gelir getirici bir iş vermesini istiyorlar.


"Toros Dağları’nın 2 bin metre yüksekliğinde ağır kış şartlarına rağmen çalışmak her erkeğin bile zor altından kalkacağı bir iş olmasına rağmen, biz bu işlerde gönüllü olarak çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz" diyen kadınlar, şunları söylüyor:


"Soğukta, karda kışta evimizden, köyümüzden bu bölgeye kamyon kasalarında yolculuk yaparak gelip gidiyoruz. Çuvallara doldurduğumuz tohumları ise sırtımızda taşıyarak tohumlamanın yapılacağı bölgelere götürüyoruz. Hem dağa çıkıyoruz hem de karın üzerinde tohumlama yapmaya çalışıyoruz. Çuvalımızdaki tohumlar bitti mi, işlemi tekrarlıyoruz ve sürekli in çık yapıyoruz. Akşam olup da eve döndüğümüzde ise, günlük işimizin o yorgunluğuna rağmen evde yemek pişirmeye, çamaşır bulaşık yıkamaya devam ediyoruz. Yani, iki işi birarada yürütmeye çalışıyoruz. Çalışmaktan gocunmuyoruz ama, mevsimlik işler yerine sürekli gelir getiren işlerde çalışmak bizi hem ekonomik hem de psikolojik açıdan oldukça rahatlatacak."
Ağır koşulara sahip mevsimlik işlerde çalışan kadınlar, en büyük isteklerinin sürekli ve sigortalı bir işte çalışmak olduğunu dile getiriyor.


Soğuk ya da sıcak hava dinlemeden dağlara çıkarak ekmek mücadelesi veren kadınlar, güç çalışma koşullarına rağmen ekmek parası uğruna azminden hiçbir şey kaybetmiyor. Konya’nın Beyşehir, Seydişehir ve Derebucak ilçelerindeki ormanlık alanlarda yüksek rakımlı kesimlerde tohumlama çalışmalarına katılan, aralarında çoğunlukla ekonomik durumu iyi olmayan ailelere mensup genç kız ve yaşlıların yer aldığı kadınlar, Anadolu kadınının çalışma azim ve kararlılığından güzel örnekler sergiliyor. Genellikle bu tip mevsimlik işlerde çalışan yörede yaşayan kadınların en büyük isteği; sürekli ve sigortalı bir işte çalışmak. Mevsimlik işleri gelip geçici işler olarak gören, ancak evlerine ekmek götürebilmek için de başka çareleri olmadığının altını çizen kadınlar, bölgede 15-20 gün devam eden tohumlama çalışmalarında, yaptıkları işe göre birim fiyat üzerinden para kazandıklarını kaydediyorlar. Günlük kazançları 15 ile 20 milyon lira arasında değişen kadınlar, bu kazancın devamlı olması halinde ekonomik şartlarının daha da iyileşeceğine inandıklarını belirtiyorlar. Çalışmalara iştirak eden kadınlar, işlerin zorluğunun kendilerini yıldırmadığını artık bu hayata alıştıklarını dile getirirken, devletin kendilerine sürekli gelir getirici bir iş vermesini istiyorlar.

"Toros Dağları’nın 2 bin metre yüksekliğinde ağır kış şartlarına rağmen çalışmak her erkeğin bile zor altından kalkacağı bir iş olmasına rağmen, biz bu işlerde gönüllü olarak çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz" diyen kadınlar, şunları söylüyor:

"Soğukta, karda kışta evimizden, köyümüzden bu bölgeye kamyon kasalarında yolculuk yaparak gelip gidiyoruz. Çuvallara doldurduğumuz tohumları ise sırtımızda taşıyarak tohumlamanın yapılacağı bölgelere götürüyoruz. Hem dağa çıkıyoruz hem de karın üzerinde tohumlama yapmaya çalışıyoruz. Çuvalımızdaki tohumlar bitti mi, işlemi tekrarlıyoruz ve sürekli in çık yapıyoruz. Akşam olup da eve döndüğümüzde ise, günlük işimizin o yorgunluğuna rağmen evde yemek pişirmeye, çamaşır bulaşık yıkamaya devam ediyoruz. Yani, iki işi birarada yürütmeye çalışıyoruz. Çalışmaktan gocunmuyoruz ama, mevsimlik işler yerine sürekli gelir getiren işlerde çalışmak bizi hem ekonomik hem de psikolojik açıdan oldukça rahatlatacak."

konya
Yayın Tarihi : 6 Aralık 2004 Pazartesi 14:45:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?