Konya'nın Beyşehir ilçesi Huğlu beldesinde üretilen ve son yıllarda dünya markası haline gelen av tüfekleri, kalitesinin yanı sıra üzerindeki süsleme sanatı ile de ön plana çıkıyor.

Ürettiği av tüfeklerinin büyük bölümünü başta ABD olmak üzere çeşitli kıtalardaki çok sayıda değişik ülkeye gönderen Huğlu beldesindeki av tüfeği imalatçıları, adeta sanata dönüştürdükleri ürünlerle adından söz ettiriyor. Belde merkezinde üretilen av tüfeklerinin yüzeylerindeki el işçiliği, sayısı son dönemde giderek azalan ustaların el becerisi ve hayal gücü ile şekilleniyor. Özgün motiflerle oluşturulan kompozisyonlara sahip tüfeklerdeki süslemeler, kurguları bakımından işleme sanatında kullanılan

süslemeler ile benzer özellik taşıyor. Bu bakış açısı ile değerlendirildiğinde, yapılan çalışmalar da av tüfeği üzerindeki süslemelerin ev ve giyim eşyalarından oluşan yeni tasarımların işleme sanatında da kullanılabileceğini gösteriyor.

MADEN VE İŞLEME SANATI ARASINDA BAĞ OLUŞUYOR

Maden süsleme sanatı içinde önemli bir yere sahip olan Huğlu tüfekçiliğinde kullanılan motif ve kompozisyon özelliklerinin, malzemesi tekstil olan bir el sanatına aktarımının sağlanması neticesinde maden sanatı ile işleme sanatı arasında bağ oluşturuluyor. Üretilen modellerin çelik ve ahşap bölümleri üzerinde, el işçiliğinde yapılmış süslemeler dikkat çekerken, bu süslemelerin genellikle çelik kısımlardan kabza ve tetik tertibatı üzerinde yoğunlaştığı görülüyor. Süslemelerde 'kazıma-resim' sanatı olarak

bilinen 'gravür' tekniği kullanılırken, bu teknik farklı boylarda çelik kalemler ve çekiçle tüfeğin çelik ağaç kısımlarına uygulanıyor. Çelik üzerine kazıma-resim çalışması, ateşleme, tetik tertibatı ve bazı modellerde kundağın arka kısmında görülüyor. Ağaç üzerindeki çalışma ise el ve boy kundağı kısımlarına uygulanıyor.

KAZIMA-RESİM ÇALIŞMALARI AV TÜFEĞİNE SANAT DEĞERİ KAZANDIRIYOR

Kazıma-resim çalışmalarında temel olarak bitkisel, geometrik ve figürlü bezeme motifleri kullanılıyor. Bitkisel motiflerden lale, gül, papatya, karanfil gibi stilize edilmiş çiçekler, 'S' ve 'C' kıvrımlı dallar, dilimli yapraklar ve sazlıklar süslemelere konu edilirken, geometrik şekiller olarak ise çift başlı kartal, kartal, aslan ve ördek figürleri tercih ediliyor. Ana motiflerde iki grup kompozisyon dikkat çekerken, bunlardan ilk grubu manzaralar oluşturuyor. Manzara tasvirlerinde arkası dağlarla,

kenarları sazlıklarla çevrili göl üzerinde uçan ördekler hareket halinde iken konu ediliyor. Uzmanlar, Huğlu tüfekçiliğini yansıtan motif ve kompozisyonların, işleme çerçevesinde değerlendirilerek, değişen modaya uygun tasarımlarla gündeme taşınmasının çok olabileceğine dikkat çekerken, şunları kaydetti:

"Tasarımlardaki farklı bakış açısı, istek ve talepleri de beraberinde getirecek, var olan el sanatlarına çok yönlü bakmak ve üzerinde düşünerek, yeni arayışlar içine girme isteğini artıracaktır. Bu anlamda, üretilen modellerin üzerinde yer alan süslemeler Beyşehir ve yöresi kültür-sanat özelliklerini yansıtması bakımından mimari eserler ve el sanatları kapsamında değerlendirilmelidir. Tüfeklerdeki gravür konuları Beyşehir Eşrefoğlu Cami taç kapısı, mihrap, minberi, günümüzde çoğunluğu Konya Karatay Çini

Eserleri Müzesi'nde bulunan Kubadabad Sarayı çinileri ve Beyşehir tarihi köprüsü gibi mimari eserler ve süslemelerle de zenginleştirebilir."