Bir dizi açılış programına katılmak üzere Konya'nın Karapınar ilçesine gelen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, yapımı tamamlanan Karapınar Adalet Sarayı'nın açılışını gerçekleştirdi. Yapılan konuşmaların ardından Bakan Şahin ve protokol üyeleri kurdele keserek, Adalet Sarayı'nı hizmete açtı.

Binayı gezen Bakan Şahin, daha sonra AK Parti Karapınar İlçe Seçim Bürosu'nun açılışına katıldı. Açılışın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şahin, Barolar Birliği Başkanı Ertuğrul Özok'un açıklamalarıyla ilgili soru üzerine, "Gizli olan bir soruşturmanın içeriğiyle ilgili basın yayın organlarında bir takım haberlerin yer almış olması kamuoyunu son derece rahatsız etmektedir. Gizli bilgiler hangi yolla ve hangi sebeple televizyonlarda ve gazete sayfalarında yayınlanabilmektedir.

Bunun sorumluları kimdir ve bunların tespiti konusunda kamuoyunun bir beklentisi vardır. Bu gizli bilgiler ya yargı organlarından sızabilir, yahut sanıkların avukatları vasıtasıyla dışarıya sızabilir, emniyet mensupları tarafından sızdırılabilir. Bu konuda çeşitli ihtimaller var. Ben bakan olarak bu bilgiler yargıdan mı sızıyor, bu konunun araştırılması için müfettiş görevlendirdim. Geçenlerde bir gazete, bir tutuklunun savcıya verdiği ifade beyanlarını haber yaptı ve bunu sütunlarına taşıdı. Eski Özel Harekat Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'in savcıya verdiği ifadeler bu gazete tarafından sütunlara taşındı. Hatta bu konu üzerine Genelkurmay Başkanlığımız bile bir açıklama, bir tepki gösterme gereği duydu.

Bunun üzerine gazetenin Ankara temsilcisi bir açıklama yaptı, bu bilgileri sanığın avukatından aldık diye. Ben de bunun üzerine, 'Bakın bu bilgileri bir avukattan aldığını söylüyor. Avukatları temsil eden baroların bu konuda hassas olması lazım. Bu arkadaşlarla ilgili bu konuda tedbirler alması lazım' dedim. Benim bakanlığımın da bu konuda görevleri var ve yapıyor. Koskoca bir avukatlık camiasını kastetmedim. Her camiada yanlış yapanlar olabilir. Önemli olan bu hatayı yapanların tespit edilip, bunlarla ilgili yasa ve yönetmelikler neyi gerektiriyorsa onların da ortaya konması icap eder. Barolar Birliği Başkanı arkadaşımızın o tepkisini kamuoyunun takdirine bırakıyorum" dedi.

DENİZ FENERİ DAVASI

Bazı gazetelerde yer alan 'CHP'nin Almanya'dan getirttiği Deniz Feneri davasıyla ilgili dosyanın gerçek dosya olmadığı'na dair soruya ise Bakan Şahin, "Zaten CHP'nin el attığı her konu böyledir. Her konuda yarım yamalak bilgilerle, altı doldurulmamış bilgilerle doludur. Sayın Baykal çıktı grup konuşmasında, Deniz Feneri dosyası diye bir dosyayı salladı elinde. Oysaki o dosyanın devlet olarak Almanya makamlarından istediğimiz dosya olmadığını zaten biliyorduk. O parti sadece bu tür konuları siyasi amaçla kullanıyor ve bir noktada şov yapmaktadır. Türkiye diplomatik yolla bu dosyayı istemiştir. Alman makamları bu dosyayı kısa sürede göndereceklerini beyan etmişlerdir. Biz bu dosyayı bekliyoruz. Ben bakan olarak 3 kez yazı yazarak bu dosyayı istedim. Bizim hiçbir usulsüzlüğü örtbas etme gibi bir gayretimiz olamaz. Çünkü AK Parti her türlü yolsuzluğun ve suistimalin üzerine bu zamana kadar hassasiyetle gitmiştir. Bu zamandan sonra da gidecektir. Hata yapan sonuçlarına katlanır. Bu bahsettiğiniz Almanya'daki
davayla ilgili Türkiye'de uzantılar olduğu iddia edilmektedir. Eğer gelen dosyada Türkiye'de cumhuriyet savcılığının tespit edeceği bir takım bilgilerle uzantılar varsa, bilin ki yargı organları gereğini yapacaktır. Biz yargı organlarımıza suç işleyenlerle ilgili 'yapmayın, üstüne gitmeyin' demeyiz. 'Üstüne gidin, ucu nereye varırsa varsın üzerine gidin' deriz. Türkiye'de çetelerle, gayrimeşru örgütlerle mücadele eden bir iktidarız" şeklinde konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 19 Şubat 2009 Perşembe 17:50:31