Beyşehir'de dillere destan bir aşk!

Konya'nın Beyşehir ilçesinde, aralarındaki büyük boy farkına dünya evine giren genç çiftin dillere destan aşkı konuşuluyor.

Sakarya'da 1999 yılında meydana gelen büyük depremde anne ve babasını kaybeden 25 yaşındaki Esma, 2008 yılının başlarında yakınlarının yanında kaldığı dönemde internetten tanıştığı Konyalı gence aşık oldu.

İki gencin sanal ortamda başlayan aşkı alevlenince, çift Konya'nın Beyşehir ilçesinde düzenlenen dillere destan bir düğünle dünya evine girdi.

Daha sonra kent merkezinde bir ev kiralayan çifti, Ramazan'ın vatani borcu birbirinden ayırdı. 1 metre 20 santimetre boyundaki Esma, Konyalı inşaat işçisi 21
yaşındaki Ramazan Kurt'la internette tanıştıktan sonra sevdiği gencin Adapazarı'na geldiğini ve sonrasında yüzük takarak nişanlandıklarını söyledi.

Bir süre sonra sevdiği gence kaçtığını, ardından 2008 yılının Mayıs ayında ise Beyşehir'de görkemli bir düğün yaptıklarını anlatan Esma, boyu nedeniyle özel olarak dikilen beyaz bir gelinlik giydiğini belirtti.

DEPREMDE ANNE VE BABASINI KAYBETTİ

Eşi ile birlikte bir ev kiralayarak Beyşehir'de oturmaya başlayan Esma, ilginç olduğu kadar dramatik olan yaşam öyküsü konusunda şu bilgileri verdi:

"Anne ve babamı Sakarya depreminde kaybettim. Evin tek çocuğuydum. Depremin ardından yakınlarımın yanında kalmaya başladım. Yıllar sonra ise internetten tanıştığım Konyalı bir gence aşık oldum. 1.5 yaşında cam kemik hastalığına yakalandım. Uzun yıllar bu hastalığı atlatamadım. Ankara'da ameliyat oldum ve şimdi ayağıma takılan platinler sonrasında sağlık sorunlarımdan kurtuldum. Boyumu ise hiç sorun etmedim. Eşim de aramızdaki boy farkını sorun etmedi ve düğünü yaptıktan sonra şimdi vatani görevi nedeniyle Ağrı'da bulunuyor. Asker yolu gözlemekle birlikte, aynı zamanda 6 aylık hamileyim ve bir çocuk dünyaya getireceğim günleri iple çekiyorum. Doktorum hamile kalmamın riskli olduğundan söz etti ancak ben de her kadın gibi bir çocuk dünyaya getirip anne olmak istiyorum. Doktor kontrolündeyim ve erken doğum riskinin olabileceği de söylendi. Ultrasonda bir kız çocuğuna hamile olduğum bilgisini aldım."

SANDALYE ÜZERİNDE EV İŞİ

Beyşehir'de 3 katlı bir apartmanda oturan ve 3 aydır eşinden ayrı tek başına yaşam mücadelesi veren Esma'nın kısa boyu, ev işi yaparken kendisine zaman zaman engel teşkil ediyor. Ancak bunu hiç sorun etmeyen Esma, mutfakta boyu tezgaha yetişemese de çıktığı sandalye üzerinde bulaşığını yıkıyor, yemeğini yapabiliyor.

Ev işi yaparken sık sık sandalye üzerine çıkmak zorunda kalan Esma, en büyük sorunu ise ısınma ihtiyacını gidermeye çalıştığı kömür sobasını yakarken yaşadığını söylüyor. Kovayı sobaya yerleştiremeyen Esma'nın bu sorununa komşuları yetişiyor. İyiliksever komşuları, Esma'nın soba yakarken kova değiştirmesine sürekli yardım ediyor. Komşularının 'oldukça hamarat ve titiz bir kadın' tabiri kullandığı Esma, aylık 175 YTL ev kirası ödüyor ve asker olan eşine de para gönderiyor. Gururu nedeniyle "yardım" talebini hiç diline almayan Esma'nın komşuları ise, "Evine kömür alacak parasını bile zor buluyor. Bu yüzden evinde kömürü olmadığı zamanlar komşularının evine çıkarak ısınıyor" diyor.

Askerdeki eşine de elinden hiç indirmediği fotoğraflarını öperek mesaj gönderen ve onu çok sevdiğini dile getiren Esma, eşinin bir an önce evine dönmesini beklediğini söylüyor.