Dünyada birçok sulak alan çeşitli nedenlerle kuruyup yok olma tehlikesi yaşarken, geçmiş yıllarda benzer endişeler duyulan Beyşehir Gölü'nün geleceği ile ilgili bugün daha olumlu görüşler dile getiriliyor.

Beyşehir Gölü Havzası Belediyeler Birliği ve Beyşehir Belediye Başkanı İzzet Taşcı da, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Beyşehir Gölü'nün dünyanın en önemli ve değerli bir sulak alanı olduğunu vurgulayan Taşcı, uzun yıllardır beklenen yağışlı periyodun girmesi ile birlikte kuraklıkla ilgili yaşanan sıkıntıların azalmaya başladığına dikkat çekti. 1985 yılından bu yana devam eden kurak periyodun geride kalmasının Beyşehir Gölü sulak alanına olumlu katkılar sağladığını belirten Taşcı, su seviyesinin de gözle görülür bir şekilde artmasına yol açtığını söyledi. Bu durumun böyle devam etmesi halinde Beyşehir Gölü'nün eski güzel günlerine kavuşacağı yönünde ümitlerinin daha da artacağını belirten Taşcı, şunları kaydetti: “Göksu nehrinden derivasyon tüneli vasıtasıyla Konya Ovası'na gelecek takviye sular da önümüzdeki süreçte Beyşehir Gölü'ne önemli katkılar sağlayacak. Bu konudaki çalışmaların 2011 yılına kadar tamamlanacak olması ve faaliyetlerin hızla yürütülüyor olması yeşeren umutlarımızı daha da artırıyor. Çünkü, mavi tünel projesi devreye girdiğinde Beyşehir Gölü'ne olan ihtiyaç önemli ölçüde azalacak. En azından 5-6 yıl gibi bir süre gölden su alma ihtiyacı ortadan kalkacak.”

Beyşehir Gölü için son dönemde alınan koruma tedbirlerinin de su seviyesine olumlu katkı sağladığını belirten Taşcı, yağışlı periyotla birlikte Gembos Havzası'ndan gelen takviye suların göl için son olumlu sonuçları doğurduğunu kaydetti. DSİ yetkililerinin kendi görüşlerine yakın bir paralelde çalışmalar başlatmasının da Beyşehir Gölü'nün kurtarılması konusunda en önemli adımlar olduğunu ifade eden Taşcı, bundan sonraki süreçte gölün en önemli sorunlarından birisi olan kirlilik sorununun halledilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.