Konya'da son yıllarda yaşları 4 ile 11 arasında değişen 5 çocuğun öldürülmesini değerlendiren uzmanlar, bu cinayetlerin cinsel sapkınlık ve kişilik bozukluğundan kaynaklandığını belirtti.

Son günlerde Türkiye genelinde olduğu gibi Konya'da da yaşanan birbirinden farklı çocuk cinayetleri konuşulmaya başlandı. Birçok ilde işlenen çocuk cinayetlerinden genellikle yasak aşk çıkarken, Konya'da işlenen cinayetler tam tersi çıktı. Bir kadın ölen çocuğunu kıskandığı için komşusunun kızını, bir abla kedilerine işkence ettiği için 2 kardeşini, bir kişi ise sapıklığı yüzünden 2 çocuğu öldürdü.

Konya'da ilk olarak 2001 yılında ortadan kaybolan 11 yaşındaki Ebru Çiftçi ile 2006 yılında karnesini aldıktan sonra ortadan kaybolan 9 yaşındaki Emine Dudu Ertekin'in Ali Kemal Tufan tarafından kaçırılarak tecavüz edildiği, daha sonra da boğularak öldürdükten sonra cesetlerinin yakılarak molozların bulunduğu bir bölgeye gömüldüğü ortaya çıkmıştı. Olayın ardından tutuklanan Tufan, koğuşta atletiyle kendini asarak intihar etmişti.

2008 yılının Temmuz ayında Konya'nın merkez Meram ilçesi Yaka Mahallesi'nde yaşayan 7 yaşındaki Esra ile 8 yaşındaki Halil İbrahim Yeşil'in kedilerine eziyet ettikleri gerekçesiyle üvey ablaları Fatma Yeşil tarafından kolalarına zehir atılıp bayılttıktan sonra boğularak öldürüldükleri belirlenmişti.

Fatma Yeşil'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair ilk önce 4 hastanede rapor alınmış karar verilememiş, son olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi cinayet zanlısı ablanın akıl sağlının yerinde olduğuna dair rapor vermişti.
Konya'da yaşanan son olayda ise kaybolan 4 yaşındaki Beyza Çökekoğlu'nun komşuları Kezban U. tarafından boğularak öldürüldüğü cesedinin ise sobada yakıldığı ortaya çıkmıştı. Gözaltına alınan 21 yaşındaki Kezban U., Beyza'yı olay günü kıskandığı için kaçırdığını, ölen kızının oyuncaklarıyla oynamayıp ağlamaya başlaması nedeniyle öldürdüğünü, ardından da cesedini sobada üzerine defalarca odun atarak yaktığını itiraf etmişti.

Konya'da işlenen çocuk cinayetleriyle ilgili zanlıların durumlarını değerlendiren Uzman Psikiyatrist İlhan Nazlısöz, her 3 olayda da şüphelilerin farklı kişilik bozukluklarına değindi. İki çocuğa tecavüz ederek öldürüp, intihar eden şahsın bir pedofilin olduğuna değinen Nazlısöz, "Bu olaylar münferittir. İki kız çocuğuna tecavüz edip öldüren şahsın durumu cinsel sapkınlıktır. Genelde bu tür olaylar Uzakdoğuda yaşanır. Kişinin içinde çocuklara karşı dürtüler oluşur ve kendine hakim olamayanlar bu şekilde suç işler. Cinsel sapkınlıkların tedavisi psikoterapiyle mümkündür" dedi.

Bir ablanın iki üvey kardeşini öldürmesiyle ilgili de, ablanın anne ve babasının ayrılmış olmasından sonra başlayan faktörlerin olduğunu belirten Nazlısöz, "Ailenin dağılmış ve yeni bir aile kurmasından sonra üvey kardeşlerin olması onlara karşı kin birikmesine neden olabilir. Bu tür olaylar da aile içerisinde şiddetli davranışlardır. Eskiden toplumda bir düzen saygı ve sevgi vardı. 90'lı yıllardan sonra insanlara bencillik pompalandı, sen her şeysin, kimsenin seni üzmesine izin verme felsefeleri anlatıldı ve evlilikler dağılmaya, şiddetler artmaya başladı. Bunlara kardeşler arasında da kin ve şiddetin çoğalmasına neden oldu. Bunda en çok etkili olan da TV programlarında yapay kültürler oldu. Böyle olayların yaşanmaması için aile bireyleri evlilikleri bitirirken, bir anne ve baba olarak çocuklarının her zaman yanında olacaklarını hissettirmeleri gerekir. Yoksa sonuçları kötüye gider" şeklinde konuştu.

4 yaşındaki Beyza Çökekoğlu'nun komşusu Kezban Uslu tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkmasından sonra verdiği savunma uzmanları bile şaşırttı. Kendi çocuğu ölen bir insanın 3 ile 6 ay arasında aşırı yas tutabileceğini belirten Psikiyatrist Nazlısöz şöyle konuştu:

"Aşırı yaslarda üzüntü artar ve başkasının acı çekmesi düşünülmez. Benim çocuğum öldü, bir başkasının çocuğu da ölsün aynı acıyı çeksin diye bir şeyi aklınıza bile getirmezsiniz. Beyza'nın katilinde kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyorum. Yani vicdan ve sevgiden uzak bir insanın yapacağı davranıştır, başka biri bunu yapamaz. Bu bir hastalık değildir. Özellikle bu kişinin akıl sağlığıyla ilgili bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Beyza'nın olayı planlı gibi görünüyor, akıl hastası insan bir olayı planlayarak değil, aniden yapar. Bu yüzden sadece kişilik bozukluğu vardır diyebiliyorum."

İHA

Yayın Tarihi : 12 Haziran 2009 Cuma 13:41:41