Böbrek yetmezliği sonucu diyalize bağlı olarak hayatını sürdüren tek çocuk annesi 46 yaşındaki Emine Koçak, Alanya'dan gelen böbrekle sevindi. Mersin'in Anamur ilçesinde muz serası yapımında çalışırken kafasına 150 kiloluk demir düşmesi sonucu kaldırıldığı Alanya Devlet Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşen Kadir Aşır'ın (28) organları ailesi tarafından bağışlandı.

Bağışlanan organların biri Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Sistemi tarafından Konya Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderildi. Yapılan tetkikler sonucu böbreğin Emine Koçak'a uygun olduğu belirlendi. Bunun üzerine Alanya'dan gelen böbrek, gece saat 03.30'da SÜ Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Tavlı başkanlığındaki heyet tarafından Emine Koçak'a operasyonla nakledildi.

Ameliyat sonrası bir açıklama yapan Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu, "Sağlık Bakanlığı'nın Koordinasyon Sistemi tarafından böbreklerden bir tanesi bize gönderildi. Biz de dün gece Emine hanıma başarı bir şekilde böbreği naklettik. Hastamızın sağlık durumu iyi. İdrar çıkışı oldukça iyi bir kaç gün içinde taburcu etmeyi planlıyoruz" dedi.

YIL BAŞINDAN BU YANA 12. NAKİL

Ocak ayından itibaren kadavradan 12. böbrek naklinin gerçekleştiğini belirten Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu, "Ünitemizde bu bizim için iyi bir rakam. Konya'da kadavradan organ naklinin gerçekleştirilmiş olması bizim için oldukça sevindirici. Türkiye açısından da bu oran oldukça iyi bir oran. Son yıllarda organ nakline olan ilgi oldukça arttı. Tabii bunda basının da ilgisi çok büyük. Basının ve insanların artık bilinçlendiği bir dönemde organ bağışı oldukça arttı. Fakat hala Avrupa seviyesinde değiliz. Avrupa düzeyinde değiliz ama amacımız Avrupa ülkeleri düzeyinde organ bağışı sayısını artırmak" şeklinde konuştu.

Organ nakilleriyle diyalizin yaşam süresini kıyaslayan Doç. Dr. Erikoğlu, "Böbrek nakli yapılan bir hastanın ömrü yaklaşık 3 kat artmaktadır. Yani 20-25 yıl civarına gelen bir oranda artıyor. Tabii ki sadece yaşam oranı değil maliyet açısından da böbrek nakli oldukça değerli. Yaşam kalitesi ya da yaşam konforu açısından böbrek nakli böbrek yetmezliğinin temel tedavi yöntemidir. Ve de hiçbir tedavi böbrek naklinin alternatif tedavi yöntemi olarak kabul edilemez" diye konuştu.

DOYA DOYA SU İÇTİ

Böbrek nakli için daha önce Antalya'ya yazıldığını ancak bir sonuç alamadığını söyleyen Emine Koçak, "Antalya'dan sonra Konya'ya geldim. Burada organını bağışlayan din kardeşime duyuruda bulunuyorum. Herkesin organ bağışlamasını istiyorum. Bir can kurtarmalarını istiyorum. Organını veren kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Başkalarına da sağlık dilerim. Yavrularını kaybettiler, bizi sevindirdiler. Allah razı olsun onlardan" dedi.

Naklin gerçekleşmesinde emeği geçen doktorlara ve hemşirelere de teşekkür eden Emine Koçak, bütün Müslümanlardan Allah razı olsun, çok iyiyim Allah'a şükür" diyerek elinde tuttuğu şişeden doya doya su içti. Koçak, "Suya kavuştum Allah'a şükür. Susuzluktan ölüyordum. Allah'ım herkesi kurtarsın" dedi. İyileştikten sonra torunlarını evlendireceğini sözlerine ekleyen Emine Koçak, "Hastayken oğlumu evlendirdim. Allah torunları verdi, moralim biraz düzeldi. İnşallah torunlarımı da evlendireceğim. Allah'tan ümit kesilmez" dedi.

Eşini hastanede yanlız bırakmayan Yusuf Koçak (48) ise, "Bize böbreğini veren din kardeşlerime Allah ecrini, sabrını bol versin. Onlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şu anda ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Cenabı Allah'a çok şükürler olsun. Çok mutluyuz, huzurluyuz" dedi.

Elindeki tüm varlığını satsa da tedavi masraflarını karşılayamayacağını da belirten Yusuf Koçak, "Allah devletimize zeval vermesin" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 3 Temmuz 2009 Cuma 12:44:42