Evlatlardan ilgi göremeyince hayat iyice zorlaşıyor. Konya'daki Dr. İsmail Işık Huzurevi'ne yerleşen yaşlılar, ihtiyarlık ve yalnızlıkla baş etmenin yolunu bulmuş. Oluşturdukları hobi bahçelerinde son demlerini huzur içinde geçiriyorlar. Sebze-meyve yetiştirmek, gökyüzüne güvercin uçurmak ve çini boyamak 'bir tatlı huzur veriyor' hayatlarının son baharına.

Konya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı Dr. İsmail Işık Huzurevi ve Yatalak Yaşlılar Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sakinleri, her yeni güne umutla başlıyor. Kimi merakla filizlenen domateslerine koşuyor, kimi tasarladığı çini modelini uygulamaya koyuluyor kimi de güvercinlerine bir başka anısını anlatıyor.

İbrahim Doğan (68), eşini kaybettikten sonra kendisine bakacak kimsesi olmadığı için huzurevine yerleşmiş. Karayolları'ndan emekli olan Doğan, huzurevindeki serada sebze-meyve yetiştiriyor. Bahçesinde yok yok: Birbirinden kırmızı domatesler, kabak, patlıcan, biber, maydanoz ve salatalık. Bu arada üzüm bağlarını da unutmamak lazım. Toprakla uğraşmaktan büyük keyif aldığını anlatan yaşlı adam, çevreyi de düşünüyor. Su kaynakları kıt olduğu için serasında damla sulama yöntemini kullanıyor. Huzurevinde arkadaşlarıyla hoşça vakit geçirdiğini anlatan Doğan, "Sera sayesinde canım hiç sıkılmıyor. Günlerim ürünlerime bakmakla geçiyor." diyor.

Hobi bahçelerinin tadını çıkaranlardan biri de geçen yıl huzurevine yerleşen Ahmet Gözönü (75). O bahçesinde sebze yetiştirmek yerine güvercinlerine takla attırmayı tercih ediyor. Tam 80 tane güvercini var Gözönü'nün. Bu sevdası da ilkokul çağlarında başlayan Gözönü, huzurevine yerleştikten sonra yetkililerinden izin alarak oluşturulan kuş kafeslerinde güvercinlerini beslemeye başlamış. Sabah kalktıktan sonra ilk işinin kuşlarını yemlemek olduğunu söyleyen yaşlı adam, şöyle konuşuyor: "Her güvercinin bir ismi var. Güvercinlerimi her sabah tek tek kontrol ediyorum. Çevredeki kuş sevenler de bazen huzurevine gelerek kuşlarımı seyrediyorlar. Onlara güvercinlerimi anlatmak beni mutlu ediyor. Hepsine gözüm gibi bakıyorum. Güvercinlerimin tamamına yakını takla atıyor."

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 30 yıl havacı astsubay olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Hayret Aydın (77) da eşini kaybettikten sonra huzurevine yerleşmiş. Günlerini çinicilik yaparak değerlendiren Aydın, yaptığı işten büyük zevk alıyor. Astsubaylık günlerinde hobi olarak uğraştığı desen ve tasarımcılığı huzurevi günlerinde de devam ettiren Aydın, şunları söylüyor: "Bugünlerimize şükür. Görevdeyken süsleme yaparak eşime hediye ederdim. Gençliğimde hobi olarak uğraştığım için el yatkınlığım var. Huzurevinde günlerimi böyle değerlendiriyorum. Mutluyum, bir şeylerle uğraşıyor olmaktan."

Sosyal Hizmetler İl Müdürü İzzet Güneş ise yaşlıların günlerini daha güzel geçirebilmeleri için huzurevi içinde çini atölyesi, elişi sergi salonu ve sebze-meyve seraları kurduklarını belirtiyor. Erkeklerin daha çok atölye ve bahçede vakit geçirdiğini dile getiren Güneş, bayanların ise elişi salonunda örgü ve takı gibi işlerle uğraştığını anlatıyor.

Zaman

Yayın Tarihi : 9 Eylül 2008 Salı 14:32:41