Kızkulesi Adası'na ziyaretçi akını
Beyşehir Gölü'nde yer alan ve kuş cenneti olarak nitelendirilen tarihi Kızkulesi Adası'na ilkbahar mevsimiyle birlikte özel gezi turları başladı.
Beyşehir Gölü'nde yer alan ve bir efsaneye konu olan Kızkulesi Adası'na ziyaretçi akını havaların ısınmasıyla birlikte yeniden arttı. Gezinti yatları ile özel olarak düzenlenen turlara katılanlar göl üzerinde yaklaşık 2.5 saatlik süren bir yolculuğun ardından tersane ve Kubadabad Sarayı'nın harem dairesi olarak kullanıldığı belirtilen tarihi mekana ulaşıyor.
Kubadabad Sarayı'nın 3.5 kilometre kadar kuzeydoğusunda yer alan ve 5 dekarlık bir alana sahip olan adayı inanılan efsaneden dolayı görmek isteyenler her geçen gün artıyor. Kuş cennetleri arasında gösterilen tarihi ada ziyaretçilerini eşsiz bir manzara ve kuş cıvıltıları ile karşılıyor. Adaya çıkan ziyaretçiler bahar mevsiminde yumurtalarından yeni çıkan kuş yavruları ile de karşılaşıyor.
İlk bakışta kale duvarlarıyla ilgi çeken tarihi adada birçok eski yapı kalıntısı bulunurken, bir dönem 230 kuş türünün barındığı söyleniyor. İnsan ve av baskısı nedeniyle günümüzde tür sayısının giderek azaldığı belirtiliyor.
Adaya olan ilgiyi artıran efsane ise şöyle:
"Kubadabad Saltanat kentinin haremliği olan çevresi sularla çevrili Kızkulesi Adası'nda bulunan köşkün ortasında yüksek bir kule varmış. Bu kulede cariyeleri ile birlikte Selçuklu Sultanının güzeller güzeli biricik kızı yaşarmış. Sultan, düşünde (başka bir rivayete göre falında) sevgili kızının yılan sokması sonucu öleceğini görmüş. Yaptırdığı kaleye ve içindeki kuleye kızını bunun için kapatmış. Öyle ki, kuleye yılan girmesin diye de beton borularla Anamaslar'dan adaya su ve süt akıtılmış. Hatta anılan iki sıra beton boruların kalıntıları günümüze kadar gelmiştir. Böylece yıllar yılı kovalamış ve günlerden bir gün güzel Sultan ateşlere düşüp hastalanmış. Ülkenin en ünlü hekimleri zor bulmuşlar devasını. Sultan yeniden sağlığına, mutluluğuna kavuşmuş. İyileşmesini kutlamak için armağanlar yağmaya başlamış kuleye. Yaşlı bir köylü kadın da bir sepet üzüm getirmiş. Meğer üzümlerin içinde bir küçük yılan varmış. Yılan o gece uykuya dalan Sultanın güzel kızını sokup öldürmüş."
