Konya Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü tarafından enstitü eski müdürü Bahri Dağdaş adına "Ülkesel Tarım Sempozyumu" düzenlendi.

Sempozyuma çok sayıda bilim adamı, bürokrat ve araştırma enstitüsü yetkilileri katıldı.

Rixos Otel'de düzenlenen sempozyuma Konya Valisi Osman Aydın, Tarımsal Araştırma Merkezi Genel Müdürü Doç. Dr. Mazlum Burak, Tarımsal Üretim ve Geliştirme (TÜGEM) Genel Müdürü Ali Karaca, Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Müdürü Ahmet Bağcı, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Karakuş, bilim adamları ve tarımsal araştırma enstitü yetkilileri katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Ahmet Bağcı, tarımın günlük hayatta yediğimiz, içtiğimiz ve giydiğimiz şeylerin bizzat kendisi olduğunu belirterek, "Bugün, toplumlar arasında ve içinde birliği ve dirliği sağlamak, toplumları oluşturan teknolojiyi ve bilgiyi üreten insanoğlunun karnını tok, sırtını bek tutmak için tarım günümüzde, geçmişte olduğundan daha fazla önem arz etmektedir. Sağlıklı beslenmemiz için tarımsal ürünlerin verim ve kalitesini arttırmamız şarttır. Bu ise bilimsel araştırma ve çalışmalarla mümkündür" dedi.

Daha sonra kürsüye gelen TÜGEM Genel Müdürü Ali Karaca, ülkemizde 80 milyon dekar alana tahıl ekimi gerçekleştiğini ifade ederek, "Geçen yıl bu ekili alanlardan 17 milyon ton buğday elde ettik. Bu yıl da bazı bölgelerimizde yaşanan kuraklık nedeniyle aynı miktarda bir ürün bekliyoruz. Türkiye'deki toplam ekili tarım alanlarının yüzde 70'ini hububat oluşturuyor. Bu ekimde en büyük payı ise İç Anadolu Bölgesi oluşturuyor. Geçen yıl 50 milyon dekar alanda yapılan tahıl ekimi için devlet olarak 505 milyon YTL Doğrudan Gelir Desteği (DGD) verdik. Bu toplam DGD'nin yüzde 31'ini oluşturuyor. Güneydoğu Anadolu'da ise bizim stratejik bitki dediğimiz pamuk ve yağlık bitkilerin toplam ekin alanı 23 milyon 790 bin dekar. Bu bitkiler için verdiğimiz destekler ile geçen yıl Güneydoğu Anadolu'ya 240 milyon YTL destek verdik. 2002 yılında 1.8 milyar YTL olan DGD ödemeleri, geçen yıl 5.5 milyar YTL' ye çıktı. Bu ödemeler çiftçinin yükünü biraz hafifletmek için yapılıyor. Ancak ödemelerin gününün önceden söylenmemesi ve miktarının önceden belirlenmemesi nedeniyle çiftçiler için bu paralar harçlık yerine geçiyordu. Biz bu konuda daha geçerli ve yararlı bir sistem getirmeye çalışıyoruz" dedi.

Hayvansal desteklemelerde de önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Karaca, "Biz hayvan başına ve süte destek vermeye devam ediyoruz. Cumhuriyet tarihinin en yüksek desteklemelerini veriyoruz. Bugün saf ırklara hayvan başı 230 YTL destek verdik. Yılda 5 ton süt veren hayvanlara da 300 YTL destek veriyoruz. Yani hayvan başına 600 YTL destek veriyoruz. Bu yıl ilk olarak sertifikalı tohum kullananların yanı sıra tohum üreten firmaları da destekleme kararı aldık. Bu sayede tohum ve üründe kalite ve verimi arttırmayı planlıyoruz. Bu yıldan itibaren artık DGD ödemeleri yapılmayacak. Onun yerine fiyatı artan mazot ve gübreye desteklemelere ağırlık verilecek. Biz bu tüm desteklemeleri bir model haline getirmeyi ve bir sisteme oturtmayı planlıyoruz. Bu sisteme göre her bölge ürettiği ürüne göre desteklenecek" şeklinde konuştu.

Yayın Tarihi : 2 Haziran 2008 Pazartesi 15:03:39