Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Faruk Çöklü, “Mahsülün kuraklık nedeniyle yanması sonucu yüzde 80 rekolte kaybı bekleniyor. Eğer stok yoksa devlet buğday ithali yapmak zorunda kalacak. Bu da un fiyatlarını olumsuz etkileyecektir. Un ve ekmek fiyatlarında önümüzdeki dönemde yükselme olabilir" dedi.

KONYA Ovası, yetkililere göre, kuraklık ve yeraltı sularının bilinçsiz kullanılması nedeniyle son yılların en büyük doğal afetiyle karşı karşıya bulunuyor. Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Faruk Çöklü, yıllık ortalama 2 milyon ton hububat üretimi yapılan Konya Ovası’nda, mahsülün kuraklık nedeniyle yanması sonucu yüzde 80 rekolte kaybı beklendiğini belirtirken, Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara, Konya'nın afet bölgesi ilan edilip zarar gören çiftçiye destek sağlanmaması halinde önümüzdeki yıl onbirlerce çiftçinin tarlasını nadasa bırakmak zorunda kalacağını bunun da bölgede erozyonu tetikleyebileceğini söyledi.

Konya Ovası’nın kurak bir iklime sahip olduğunu, ancak böylesi bir kuraklık afeti ile ilk kez karşı karşıya kaldıklarını belirten çiftçiler, tarlalarında yanan ürünlerin bunun göstergesi olduğunu belirtti. Çiftçiler Haziran ayının ortalarında boyları 70- 80 santimetreyi bulması gereken hububatın bugün 1 karıştan daha kısa olduğunu belirtirken, çiftçi Mehmet Sabri Er, eline aldığı 20 santimetrelik yanmış hububatı göstererek, “Bu tarladan saman bile çıkmaz. Ekin yok, saman yok. Ne yapacağız?” dedi. Aynı bölgede hububat eken diğer bir çiftçi Hüseyin Taner ise, “Büyük kuraklık var. Bundan 5-6 yıl önce 8 metreden su çekiyorduk. Bugün 45- 50 metreden çekebiliyoruz. O da yeterli oranda değil” diye konuştu.

Köyünde 150 çiftçi ailesi bulunduğunu belirten Selçuklu İlçesi Tömek Mahallesi Muhtarı Nurettin Fındık ise, “Bu ailelerden 3 ya da 5’inin tarlası sulanabilir durumda. Diğer tüm çiftçilerin kaderi yağmura bağlı. Ancak bu 3- 5 ailenin tarlası dışında köyde hasat edilecek hiç bir ürün yok. Çaresiziz ve ne yapacağımızı bilmiyoruz. Her şey hükümetin afet kanunu çıkarmasına bağlı. Eğer afet kanunu çıkarılamazsa çiftçi sandığa bile gitmez” dedi.

KANALETLER KURUDU, AMBARLAR GARAJ OLDU

Evinin önündeki sulama kanaletinden 6 aydır su geçmediğini belirten çiftçi Abdurrahman Yaldız ise, “Eskiden buralarda su vardı. Şimdi ise yok. Yeraltı kuyuları da kurudu. Su seviyesi her geçen yıl gittikçe düştü” dedi.
Selçuklu İlçesi’nde bulunan ve yüzlerce buğday ambarının bulunduğu Buğday Pazarı’nda ise adeta yaprak kımıldamıyor. Her yıl bu mevsimlerde yüzlerce kamyonun giriş çıkış yaptığı pazarın ilk kez bu kadar hareketsiz olduğunu belirten satıcılar, boş ambarların artık kamyon garajı olarak kullanıldığını söyledi.

EN BÜYÜK TEHLİKE: EROZYON

Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara ise kuraklığın yanısıra ovayı erozyon tehlikesinin beklediğine dikkat çekti. Konya Ovası’ndaki çiftçilere devletin hiç vakit kaybetmeden yardım etmesi gerektiğini belirten Kara, şunları söyledi:

“Ne yazık ki şimdiye kadar Konya Ovası’nda görülmemiş bir afet ile karşı karşıya bulunuyoruz. Çiftçinin yeniden üretim yapabilmesi için tohum, gübre, ilaç ve mazot desteğine ihtiyacı var. Bunun için bir an önce hasar tespiti yapılmalı ve çiftçiye gerekli destek sağlanmalı. Konya afet bölgesi ilan edilip zarar gören çiftçiye destek sağlanmazsa önümüzdeki yıl onbirlerce çiftçi tarlasını nadasa bırakmak zorunda kalacak. Bu da bölgede erozyonu tetikleyebilir. Toprağın önemli bir miktarı erozyonla kaybolabilir. Bize göre kuraklık kadar hatta ondan daha büyük tehlike şu anda erozyon. Erozyon nedeniyle Karapınar adeta çöle döndü. Bunun, Konya Ovası’nda yaygınlaşma ihtimali bile ürkütücü. Tarla nadasa bırakıldığı zaman, ekim yapılmayacak ve tarla boş kalacak. Ekilen ürün toprağı tutar. Tarlada ekim olmayınca da toprağı tutacak bir şey kalmaz. Tarla boş olduğu için de rüzgar erozyonu çok daha etkili olur.” diye konuştu.

UN VE EKMEK FİYATLARINDA YÜKSELME OLABİLİR

Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Faruk Çöklü, çiftçilerin 20 Haziran’da kalan az miktardaki ürününü de hasat etmeye başlayacağını belirterek, “Afet kararnamesi 20 Haziran’a kadar çıkmalı. Yoksa hasat sonrası hasar tespiti yapmanın mümkünü olmaz” dedi.

Hububattaki rekolte düşüklüğünün un ve ekmek piyasasını da olumsuz etkileyebileceğini belirten Çöklü, “Mahsülün kuraklık nedeniyle yanması sonucu yüzde 80 rekolte kaybı bekleniyor. Umarız ofislerde yeterli miktarda stok vardır. Eğer stok yoksa devlet buğday ithali yapmak zorunda kalacak. Bu da un fiyatlarını olumsuz etkileyecektir. Un ve ekmek fiyatlarında önümüzdeki dönemde yükselme olabilir. Bunun önlenmesi için önlem alınmalı. Un sanayisinde ve borsada spekülatif fiyatların oluşmasının önüne geçilmeli” dedi.

MAVİ TÜNEL SOLUK ALDIRACAK

Mavi Tünel Projesi’nin en kısa sürede tamamlanarak ovaya su taşınması gerektiğini belirten Çöklü, “90 milyon Euro ödenek ayrılan projenin 5 yıl içinde tamamlanacağı söyleniyor. Bu proje tamamlanırsa Konya Ovası’nın kuru tarım yapılan arazinin yüzde 20’lik kısmı sulanabilir hale gelecek. Yeraltı sularımızda da önemli oranda yükselme olacak. Mavi Tünel belki ovanın sorunlarını tam anlamıyla çözmeyecek ama çiftçiye soluk aldıracak” diye konuştu.