KONYA Selçuk Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güler Göçmez, kuraklık nedeniyle her geçen gün yok olan 5 milyon yıllık Meke Gölü’nün yeraltından su çekilerek kurtarılmasının mümkün olamayacağını söyledi

Doç. Dr. Göçmez, “Karapınar’da suyun buharlaşma oranı yüzde 98’lerde. Meke Gölü’nü kurtaralım derken yeraltınaki suyu yeryüzüne çıkarıp buharlaştırmış olacağız. Proje, Meke Gölü’nü kurtarmayacağı gibi azalan su kaynaklarını daha çok tüketmekten başka bir işe yaramaz” dedi.;

Meke Gölü’nün kurtarılması için, yeraltından su çekilmesiyle ilgili projenin gündeme getirildiğini, bu konuda resmi kurumlarca önümüzdeki günlerde çalışma yapılacağı yönünde bilgi aldıklarını belirten Doç. Dr. Güler Göçmez, “Bu proje oldukça maliyetli olduğu gibi Meke Gölü’nün kurtarılmasını da sağlayamaz” diye konuştu. Doç. Dr. Göçmez, şunları söyledi:

“Çünkü Karapınar’da yaptığımız ölçümlerde suyun buharlaşma oranı yüzde 98’lerde. Bu da yeryüzüne çıkan suyun yüzde 98’inin buharlaştığını gösteriyor. Yani Meke Gölü’nü kurtarmak için yeraltından çekilen suyun yüzde 98’i kısa sürede buharlaşacak. Proje, Meke Gölü’nü kurtarmayacağı gibi yeraltında zaten azalan su kaynaklarını daha çok tüketmekten başka bir işe yaramaz. Sınırlı miktardaki suyumuzu da bu yolla boşuna harcamayalım. Meke’nin kurtarılması için yeni projeler üretilmeli ve tartışılmalı. Ancak bugünkü şartlara bakıldığında yağışlar yeterli düzeyde düşmezse gölü kurtarmak çok da mümkün görünmüyor.” dedi.

SADECE KANADA VE TÜRKİYE’DE VAR

Bölgede azalan yeraltı suları nedeniyle ‘Dünyanın Nazar Boncuğu’ olarak tanınan Meke Gölü’nün suları da her geçen gün çekiliyor. Gölün büyük bölümünde su seviyesi 2-3 metreye kadar düşerken bazı bölümlerde ise hiç su kalmadığı gözleniyor.

Kuruyan ve masmavi görüntüsünden eser kalmayan Meke Gölü’ün yüzeyindeki tuzlanma ise dikkat çekiyor. 5 yıl öncesine kadar yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan göle artık kimse gelmiyor. Gölün bazı bölümlerinde ise hayvanların otladığı gözleniyor. Yaz aylarında flamingoları ağırlayan Meke Gölü’nün bir benzeri ise yalnızca Kanada’da bulunuyor.

OLUŞMASI MUCİZE GİBİ

Meke, 2 zamanlı volkanik bir krater gölüdür. 5 milyon yıl önce volkanik patlamayla oluşan krater, zamanla suyla dolarak göle dönüştü. Daha sonra ikinci bir volkanik patlama meydana geldi ve gölün ortasındaki ikinci volkan konisi oluştu. Zamanla o da suyla dolarak ikinci bir göle dönüştü. Bir ada olarak ana mekenin ortaya çıkmasını izleyen dönemlerde çeşitli patlamalarla bir bölümü ana koniye bitişik, bir bölümü de ada halinde olmak üzere 7 tane küçük meke daha ortaya çıktı. Bu jeolojik oluşumlar bununla da tamamlanmamış, sonraki evrelerde çeşitli patlamalar meydana gelmiş ve burada Parazit Koni denilen yedi küçük tepe (meke) daha meydana gelmiştir. Jeomorfolojide bu tip oluşumlara Kaldera ismi verilmekte olup, iç içe gelişmiş volkan bacası anlamına gelmektedir. Tepenin ortası içeriye doğru obruk şeklinde çöküktür. Günümüzde bu tepe volkan küllerinin sönmesinden ötürü bakır rengini almıştır. Göl çevresinde ve tepenin üzerinde yanık volkan küllerinin renkleri, külleri açıkça görülmektedir. Tarih boyunca Meke Gölü ve çevresi Karamanoğulları ve Osmanlı Devleti’nin tuz ihtiyacını karşılamıştır. O dönemlerde bu amaçla kullanılmış eski yapılara ait kalıntılar göl çevresinde görülmektedir.