Şefkat-Der Kadın Sığınma Evi'nde kalan yaklaşık 50 mülteci ile 25 Türk kadın, kış aylarının yaklaştığı şu günlerde yardım bekliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseriliği ve İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Şubesi tarafından, Türkiye'de mültecilerin sığınmasına açılmış 8 ilden birisi olan Konya'ya gönderilen yaklaşık 50 kadın ve çocuk mülteci, Şefkat-Der Kadın Sığınma Evi'nde barınıyor. Şiddet görmüş, mağdur durumda 25 Türk kadın ve çocukları ile sığınma evinde kalan mülteciler, yardıma muhtaç bir halde yaşamlarını sürdürüyor.

Etiyopya, Somali, Eritre ve Fil Dişi Sahilleri vatandaşı olan mülteciler ile mağdur durumdaki Türk kadınlarının aynı odaları paylaştıklarını, kaynaştıklarını ancak maddi imkansızlıkar nedeniyle sıkıntı çektiklerini ifade eden Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan, "Kapasite bakımından Türkiye'deki en büyük sığınma evi olan Şefkat-Der Kadın Sığınma Evi; kimsesiz, şiddet mağduru kadınların çocuklarıyla beraber kalmış olduğu bir yer. Yılda yaklaşık 300'den fazla mağdur kadının faydalandığı ve şimdiye kadar 3 bine yakın kadın ve genç kızın kaldığı evimizde, Ocak ayından itibaren dünyanın çeşitli ülkelerindeki savaşlardan, katliamlardan, iç çatışmalardan, açlıktan, yoksulluktan kaçarak ülkelerini terk etmiş mağdur mültecilere yardım ediyoruz. Şimdiye kadar 100 civarında mülteci kadın evimizden faydalandı. Biz Hz.Mevlana'nın 'Ne olursan ol yine gel' felsefesi doğrultusunda hangi dinden, hangi milletten olursa olsun zor durumdaki bu insanlara kapımızı açtık" dedi.

Maddi bakımdan zor durumda olduklarını belirten Bulan, "Ramazan ayında insanlar arasındaki yardımlaşma duygusu biraz daha artıyor. Fakat Türkiye'deki sığınma evleri malesef yetkililerin, ilgililerin çok fazla alaka göstermediği, arayıp sormadığı mekanlar halinde. Bu çok üzücü. Şimdi kış ayları da yaklaşıyor. 24 odalı bu binada yakıt ve ısınma sorunumuz var. Doğalgaz kapımıza kadar geldiği halde maddi imkansızlıklardan dolayı alamıyoruz. Kalorifer peteklerimizin değişmesi gerekiyor, onu da yapamıyoruz. Çocuklar soğuk havada çok daha çabuk hasta olur. Bunun için yetkililerden eve yardım etmelerini bekliyoruz" diye konuştu.

Mülteci kadınlardan Somali vatandaşı Safiye Hacı Osman, yine Somali vatandaşı Halime Abdullahi tercümanlığıyla Türkiye'ye nasıl geldiğini anlatarak, "Sokaklarda gezen çete üyeleri evimizi basarak kocamı gözlerimin önünde öldürdü. Babamı ve erkek kardeşimi de öldürdüler. Beni de uyutup tecavüz ettiler. Bana tecavüz edenlerden hamile kaldım. Hamile kaldığımı kimseye söylemedim. Çünkü söyleseydim, iki çocuğumu benden ayırırlardı. Ben de çocuklarımı yanıma alarak kaçtım. Sonra da Türkiye'ye geldim" derken göz yaşlarını tutamadı.

Sığınma evinde kalan bir Türk kadını ise 8 senedir burada yaşadığını söyleyerek, "Eşim, bana ve çocuklarıma işkence yapıyordu. Esrar ve alkol bağımlısıydı. Çocuklarıma elektrik veriyordu, beni de sopayla dövüyordu. Dayanamayıp kaçtım" ifadelerini kullandı.