Konya'daki Beyşehir Gölü'nde bir zamanlar balıkçılık sektörüne hizmet veren motorlu tekneler, şimdi su ürünleri avcılığının bitme noktasına gelmesinin ardından tarım sektöründe mesai yapmaya başladı.

Türkiye'nin en önemli tatlı su ürünü üretim merkezlerinden birisi olan Beyşehir Gölü'nde yaşanan son gelişmeler balıkçılığın içerisinde bulunduğu içler acısı hali gözler önüne seriyor.

Mesleğe veda ettikten sonra yörede kalıp kendi imkanları ile ayakta kalmayı deneyerek çiftçiliğe başlayan balıkçılar, yeni mesailerinde kendilerine özgü ilginç yöntemler geliştiriyor.

Göl kıyıları ya da evlerinin önüne parka çektikleri, artık işe yaramayan kayıklarını tarlada, bağda bahçede su tankı olarak kullanmaya başlayan Beyşehirli eski balıkçılar, Anadolu insanının pratik zekasını da ortaya koyuyor.

Beyşehir Gölü'ne kıyısı olan Konya'nın Beyşehir ilçesine bağlı Gölyaka beldesinde balıkçılık mesleğini bırakarak bahçede kiraz yetiştirmeye başlayan amcaoğulları Yusuf ve Ali Altınışık, damlama sulama sistemi ile sulama yaparken bir zamanlar gölde balık avladıkları teknelerinden istifade ediyor.

Beldede arazilerin ortasında havada duran bir balıkçı kayığını görenler önce gözlerine inanamıyor, göl yerine karada gerçekleştirdiği yeni mesaisini görünce şaşkınlığını gizleyemiyor.

Gölyaka beldesi, Alaaddin Mahallesi Muhtarı Yusuf Altınışık, amcaoğlu olan Ali Altınışık ile birlikte daha önce gölde balık avlamada kullandıkları tekneyi şimdi kiraz bahçesi sulamada değerlendirdiklerini söyledi.

Beyşehir Gölü'nde artık balıkçılığın bittiğini ve beldede daha önce 160 olan göle açılan tekne sayısının yaklaşık 40'a düştüğünü belirten Yusuf Altınışık, kendilerinin de bu yüzden mesleğe veda edip başka iş arayışlarına yöneldiklerini söyledi.

Balıkçılık mesleğini bıraktıktan sonra birçok meslektaşı gibi çiftçiliğe başladıklarını, tarla, bağ ve bahçede sebze meyve ve hububat ürünü yetiştirdiklerini anlatan

Yusuf Altınışık, şu bilgileri verdi:

"Şimdi bahçemizde kiraz ve elma yetiştiriyoruz. Kiraz bahçesini sulamak için ise artık karaya çektiğimiz ve işimize yaramayan balıkçı teknesini kullanıyoruz. Yeni bir su tankı almış olsak pahalı, balıkçı teknelerini satmaya kalksak para etmiyor.

O yüzden bu tekneyi sulama tankı olarak değerlendirmeyi düşündük. Yaklaşık 4-5 ton su alıyor. Yeraltı su kuyusundan tak tak yardımıyla veya jeneratörle kayığın içerisine ihtiyaca göre haftada ya da 15 günde bir su basıyoruz.

Dolunca bahçeyi damlama sulama sistemiyle suluyoruz. Bahçeyi fevkalade suluyor. Kayığı alttan deldik. Ağaçların üzerine havada askıya aldığımız kayığın içerisini suyla doldurup, ardından yetiştirdiğimiz ürünleri sulayabiliyoruz.

Türkiye'de bu sistemin başka bir örneği yok. Gören eski meslektaşlarımız da bu sistemden yararlanmayı düşünüyor.

Bu balıkçı teknesi uzun yıllar önce Beyşehir Gölü'nde su üzerinde yüzüp balık avlıyordu, şimdi tarlada havada bu şekilde yüzüyor. Arazide havada duran bu kayığı görenler ilginç karşılıyor, yabancılar ise fotoğrafını çekip şaşkın şaşkın çevresinde dolaşıyor."

Yusuf Altınışık, Beyşehir Gölü'nde daha önce avlanan levrek balığının göle atılan gümüş balığı nedeniyle neslinin tükendiğini, gölden sadece sazan balığı çıktığını belirterek, "Şimdi gölde avlanan çok az balıkçı var.

Ağlarına bir-iki kilo balık vurmaya başlayan balıkçıların birçoğu bizim gibi mesleğini bırakmak zorunda kaldı. Beyşehir Gölü'nde geçimini bu işten sağlayanların çoğu göç etti, başka işlere yöneldi" diye konuştu.