Antalya ve civarında yaşanan sel ve şiddetli fırtına Türkiye'nin sebze ihtiyacını karşılayan seralarda tahribata neden olurken, bu tahribatın sebze ve meyve fiyatlarına olumsuz yansıyabileceği belirtiliyor.

Konya Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Halil İbrahim Gürbüz, Türkiye'de sebze ve meyve fiyatlarının arz-talep dengesine göre değişiklik gösterdiğini belirterek, "Bu değişimlerde tabii ki iklim şartları ve doğal afetler gibi olaylar da etkili rol oynuyor. Eğer yaşanan bir olay nedeniyle bir üründe zarar meydana geldiyse ve bu zarar nedeniyle o ürün talebi karşılayamayacak duruma geldiyse fiyatlarda artış gözlenmesi normaldir. Haller aynen borsa gibidir. Arz ve talebe göre fiyatlar belirlenir.

Ancak perakende sektörü gibi aşırı fiyat dalgalanmaları yaşanmaz" dedi.

Antalya ve bölgesinin Türkiye'nin sebze ihtiyacının yüzde 100'üne yakınını karşıladığını ifade eden Gürbüz, "Mersin'den başlayan ve Fethiye'ye kadar uzanan sahil şeridindeki seralar Türkiye'nin sebze ve meyve ihtiyacının büyük bölümünü karşılıyor. Bu nedenle bu seralarda meydana gelen zarar nedeniyle ürün kaybı yaşanır ve bu kayıp talebi karşılayamayacak seviyeye gelirse fiyatlardaki artış kaçınılmaz olur. Şu an bu bölgeden gelen sivri biber, ıspanak gibi ürünlerde 10 ila 50 kuruş arasında bir fiyat artışı

gözlendi. Hallerde bundan fazla da bir artış olacağını sanmıyorum" şeklinde konuştu.

'BUNU FIRSAT BİLEN KARABORSACILAR OLABİLİR'

Perakende sektöründe bazılarının bu tür felaketleri bahane ederek fiyatlara uçuk oranlarda zam yapabildiğini dile getiren Gürbüz, "Hallerde fiyat artışı bellidir ve öyle uçuk oranlarda artış ya da indirim olmaz. Benim elimde bir mal varsa ve diğer komisyoncularda yoksa ben bu malı fahiş fiyata halde istesem de satamam. Ancak perakendeciler arasında bu tür şeyleri bahane ederek fiyatlara aşırı zam yapanlar da yok değil. Bu tamamen bir karaborsacılıktır. Zaten vatandaşımızın alım gücü düşük. Bir de bu tür

insanlar, halkın temel ihtiyacı olan ürünlere aşırı zam yaptığında vatandaşımızın beli iyice bükülüyor. Bu, tarım sektöründeki denetimsizlik ve görev dağılımı noksanlığından geliyor. Yeterli denetim olsa bu tür artışlar gözlenmez" diye konuştu.