Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Danışmanı Veysel Candan, Birleşmiş Milletler'in (BM) ateşkes ilan ederek savaşı kaybetmek üzere olan İsrail'in imdadına yetiştiğini iddia etti. 

Partisinin Konya İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında BM ve NATO'ya güven duymanın yanlış olduğunu söyleyen Veysel Candan, "Suriye silahsızlansın deniyor, İran nükleer silahlardan arınsın deniyor. Aynı tarihlerde İsrail, Almanya'dan nükleer başlıklı bomba atan iki tane denizaltı alıyor. İsrail'in aldığı denizaltılarda 200 tane başlıktan bahsediliyor. Dünyayı yıkabilecek nükleer silahları İsrail depolarken, İran'ın silahsızlandırılması konuşuluyor. Tamamen uydurma, tamamen gayri ciddi ve hiçbir dayanağı olmayan bir konu. Aynen Filistin'deki gibi sapan taşlarıyla tanklara karşı mücadele verilen bir ortam istiyorlar. Bunlar istiyor ki Lübnan da, Suriye de, İran da, Türkiye de hep böyle olsun. Onun için Birleşmiş Milletler'e ve NATO'ya güven olmaz. BM'de savaş zamanında İsrail ile ilgili 30'a yakın karar alındı. İsrail bunların hiç birisine uymamaktadır. Uymadığı için de kendisine hiçbir ceza-i müeyyide uygulanmamaktadır. BM'nin geçmişteki sicili bozuk. Bunu herkes biliyor. Bosna Hersek'te halkın evlerine dahi girip bütün silahlarını aldılar. Halk silahlarını teslim edince hemen arkasından Sırplar o bölgeye girerek bir gecede 8 bin Müslüman Boşnak'ı katletti. İsrail, zaten kurulduğundan beri bir devlet değildir, bir teröristtir. İsrail'in başbakanları da terör örgütlerinin liderleridir. Ariel Şaron da terör örgütü lideridir. İsrail 2 tane askerinin kaçırıldığını bahane edip Lübnan'ı işgal etti. Dış basında İsrail'in Lübnan'ı işgal etmeden önce izin istediği yazılıyor. Bizim ulusal basınımızda da Lübnan'a asker göndermemizi savunanlar var. Aslında onların eline silah verip, aileleriyle birlikte Lübnan'a göndermek lazım. Gitsinler çatışsınlar" dedi. 

Hizbullah'ın milis bir güç olduğunu savunan Candan, "Halk ayaklanıyor ve ülkesini işgal eden İsrail'e karşı mücadele edip başarılı oluyor. İsrail bu muhabereyi resmen kaybediyor. BM, 35 gün susuyor. İsrail bütün uluslararası anlaşmaları yok sayarak hava kuvvetleriyle sivil hedefleri vuruyor. Sivil insanlar ve çocuklar ölüyor. Buna rağmen BM susuyor. Amaç biraz daha süre tanıyıp İsrail'in savaşı kazanmasını sağlamak. Ama nihayet 1701 sayılı bir kararname çıkarıyorlar. Bu kararname 19 maddedir. Kararnamenin içinde 2 madde çok dikkat çekiyor. Maddelerden bir tanesinde 'İsrail kendisini tehlikede hissederse savuma yapabilir' deniliyor. Yani İsrail BM orada olsa bile her an harekat düzenleyebilir. Kara ve hava kuvvetleriyle Lübnan'ı vurmaya devam edebilir. İkinci maddede ise BM Hizbullah'ı silahsızlandıracaktır deniliyor. Buna da çok dikkat etmek gerek. Bosna Hersek'te yaşananlar bir daha yaşanabilir. BM, İsrail'in imdadına yetişti. Hangi BM askerinin nereye yerleşeceğine dahi İsrail karar veriyor. Bunun önüne geçilmeli" diye konuştu.