Tahıl üreticisi zor durumda

Türkiye'nin tahıl ihtiyacının büyük kısmını karşılayan ve Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda tahıl üreticisi kuraklık nedeniyle zor günler geçiriyor.

Geçen yılı mumla aradıklarını ifade eden üreticiler, ellerindeki traktör, tarla ve hayvanları satarak geçinmeye çalıştıklarını ifade ediyor.

Selçuklu ilçesine bağlı Aşağıpınarbaşı köyünde çiftçilik yapan Mehmet Sabri Er, Konyalı çiftçilerin her geçen sene bir önceki seneyi arar hale geldiğini ifade ederek, "Bu sene geçen seneye nazaran daha kötü bir durumdayız. Ekim zamanı geldi ama elimizde bir avuç gübremiz yok. Tarım Kredi ve bankalara olan borcumuzu ödeyemedik. Geçen seneye nazaran elimizdeki bir avuç buğday da para etmiyor. Çiftçi giderek dibe batıyor. Geçinebilmek için tarlamızı, traktörümüzü ve ana ve babadan kalan büyük ve küçükbaş hayvanımızı bile satmak zorunda kalıyoruz. TMO geçici bir fiyat açıkladı ama elde mal olmayınca kilosuna 2 YTL verse ne olacak" şeklinde ifade etti.

"TÜCCARLAR DA OLUMSUZ ETKİLENDİ"

Tahıl tüccarlığı yapan Bünyamin Kuşdemir ise rekoltenin geçen seneye nazaran yüzde 50 artış gösterdiğini ileri sürerek, "Fakat Güneydoğu Anadolu'da yaşanan verim düşüklüğü nedeniyle oradaki açığı buradaki mahsulle kapatmaya çalıştık. Bu nedenle ürün az gibi görünüyor. Fiyatlar ise geçen seneki aynı sezona göre yüksek ancak kış sezonuna göre düşük. Kışın buğdayın kilosun 65 YKr civarındaydı.

Şimdi ise 45-55 YKr civarında. Ancak geçen senenin fiyatlarına göre artış gösterdi. Fakat girdi fiyatlarında yaşanan artış çiftçinin isyan etmesine neden oluyor. Gübre 80 YKr'den 2 YTL'ye çıktı. Çiftçiyi mağdur eden o. Çiftçi kazanmıyor. Biz tüccarlar da bu sene fazla bir kar etmedik. Fiyatların ani düşüşü bizi de mağdur etti" şeklinde ifade etti.

"SORUN TMO'NUN ÇİFTÇİYİ DESTEKLEMEMESİ"

Konya Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Faruk Çöklü, 2008 yılının 2007 yılına nazaran daha da kurak geçtiğini ve çiftçinin yağış azlığı nedeniyle bu sene daha da büyük sıkıntıya girdiğini belirterek, "Yağışın bu sene daha az olması mevcut su rezervinin de azalmasına neden oluyor. Bu sene Konya Ovası'nda yüzde 50 oranında ürün kaybı yaşandı. Hatta bazı bölgelerimizde çiftçimiz tarlasına biçerdöver bile sokamadı" dedi. Yaz sezonunda tahıl fiyatlarının kış sezonuna nazaran düştüğünü de dile getiren Faruk Çöklü, "Tahıl fiyatları kış mevsiminde artış göstermişti ancak yazın gelmesiyle fiyatlar aşağı düştü. Bu da çiftçimizi mağdur ediyor. Bu düşüşün sebebi Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) çiftçiye gerekli müdahaleyi yapmamasıdır. Geçici alım fiyatları 45-55 YKr olarak açıklandı. Biz ise bu rakamın 75-80 YKr civarında olmasını bekliyorduk. Çiftçimiz zor durumda kaldığı ve borçlarını ödemek için elindeki az ürününü de ucuz fiyata vermek zorunda kalıyor. TMO her hasatta elinde mahsul olurdu, ancak bu sene gereken mahsulü depo etmedi. Onun yerine dışardan buğday ithal etmeyi tercih etti. Dışarıya verilen o para eğer çiftçiye destek olarak verilse Türkiye inanın dünyayı doyurur" diye konuştu.

"YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI TAHIL ÇİFTÇİSİNİ BAŞKA ÜRÜNLERE SEVK EDİYOR"

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Çelik ise, Türkiye'nin 2000 yılında IMF ile imzaladığı anlaşma sonrası yanlış bir tarım politikası içine girdiğini ifade ederek, "Bu anlaşmaya göre başta tütün, şeker ve buğday gibi ürünler dünya piyasalarındaki fiyatlandırmayla fiyatlandırılacaktı.

Ancak bu fiyatlar Türkiye'de verilen fiyatların yüzde 20-30 aşağısı olan fiyatlar. Bunu sonraki hükümetler de uygulamak zorunda kaldı. Ancak bu tarım politikası Türkiye'nin tarım yapısına uymuyor. Çünkü Türkiye'deki üreticilerin girdileri dünyadaki diğer üreticilerinkinden oldukça fazla. Gerek gübre gerekse mazot gibi girdiler ülkemizde çok yüksek rakamlarda seyrediyor. Bu yüksekliğe rağmen buğdaya düşük fiyat verilmesi ise tahıl üreticisini kademe kademe tarımdan uzaklaştırıyor" dedi.

Tahılın dışındaki ürünlere devlet tarafından daha yüksek destekleme verildiğini de vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Yusuf Çelik, "Bunu gören tahıl üreticisi hem zahmetli hem de düşük gelir elde ettiği tahılı bırakıp özellikle meyve üretimine doğru yönleniyor. Buda buğday üretiminde düşüşe neden oluyor. Bu yanlış politika ve yüksek girdi fiyatlarının devam etmesi halinde çiftçi daha karlı ürünlere yönelmeyi sürdürecektir ve bu da tahıl üretiminin durma noktasına gelmesine neden olacaktır" şeklinde ifade etti.