Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve İntaniye Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri düzenledikleri basın toplantısıyla domuz gribi hakkında bilgi verdi.

Selçuklu Tıp Fakültesi Dekanlık Toplantı Salonu'nda yapılan bilgilendirme toplantısına Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duygu Fındık, İntaniye Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Oral ve Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Uğur Arslan katıldı.

Toplantıda konuşan Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duygu Fındık, domuz gribi virüsünün bir grip virüsü olduğunu belirterek, "Grip virüslerinin çok çabuk antijenik yapıları değiştirme özellikleri var. Onun için her zaman farklı şekillerle karşımıza çıkıyor. Bu virüsün kökeni kuşlardır. Daha sonra domuzlara adapte oluyor ve memeli olduğu için de insanlara bulaşıyor. Dünyada hızla yayılmasının sebebi insanlardan insanlara geçmiş olmasıdır. Bu salgınlar geçmiş zamanlarda da görülmüş. 1918 yılında İspanya'da görülmüş ve 20 ila 40 milyon kişi arasında ölüm olmuş. 1957 yılında Asya'da büyük bir salgın olmuş. 1968 yılında Hong-Kong'da görülmüş. Bu sabahki verilere göre de yayılan ülke sayısı 35, bildirilen vaka sayısı 6 bin 497 olarak açıklandı" dedi.

İntaniye Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Oral ise, domuz gribi belirtilerinin normal gripten çok farklı olmadığını söyleyerek, "Yüksek ateş, halsizlik, yorgunluk, burun akıntısı, boğaz ağrısı şikayeti var. Bazı hastalarda ise bulantı ve kusma da görülmüş. Bu domuz gribinde kuş gribinde olduğu gibi görülebiliyor. Aracıların domuz çiftliklerindeki temaslarından sonra insana geçiyor. Domuzlar arasında hastalık halen pandemi yapıyor. Şu anda korkutucu olan bu virüsün insana adapte olmasıdır.Kişiden kişiye öksürme, hapşırma gibi yollardan bulaşabiliyor. Domuzun soluk borusu 3 ayrı virüsü tutabilen reseptörlere sahip. Yani insan, kuş, domuz virüsleri domuzun soluk borusunda yer bulabiliyor. Bu 3 virüs birbirine karıştığı zaman tekrar insana yada kuşa bulaşabilen yeni bir virüs ortaya çıkıyor. Onun için domuz burada çok kritik bir hayvan. Meksika'da domuzun soluk borusunda insan, kuş ve domuz virüsü karışarak ortaya H1N1 virüsü çıktı. İnsanların daha önceden hiç tanımadığı bir virüs. Tanımadığı virüse karşı vücudun bağışıklık sistemi cevap verirken ölümler hastalıklar ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.

Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Uğur Arslan da, kalabalık yerlerden uzak durmanın hastalığın gelişmesini engellediğini belirterek, "Bolca su tüketmeli ve ellerimizi sık sık yıkamalıyız. En önemlisi ellerin yıkanmasıdır. Kirli ellerimizle ağzımız ve burnumuza dokunmamalıyız" ifadelerini kullandı.

İHA

Yayın Tarihi : 15 Mayıs 2009 Cuma 19:07:34