4
Mayıs
2024
Cumartesi
NEVŞEHİR

Bu neyin açılımı?

Yeni Parti Genel Başkan Vekili Ruşen Özmen, hükümetin Kürt açılımını algılamakta güçlük çektiklerini söyledi.

Yeni Parti Genel Başkan Vekili Ruşen Özmen, partisinin başkanlık divanı toplantısına katılmak üzere Nevşehir'e geldi. Ziyaret ettiği Yeni Parti Nevşehir İl Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Özmen, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

Yeni Parti Genel Başkan Yardımcıları ve Nevşehir İl Başkanı Hamdi Aydemir'in katıldığı toplantıda konuşan Özmen, hükümetin Kürt açılımı konusundaki yaklaşımlarını eleştirdi. Özmen, "Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından dile getirilen bir açılım meselesi var. Bugün o açılımın diğer resmi kanadı, pek resmi kanat gibi yansıtılmıyor ama sanki bizim başbakanımızın bugün muhatap aldığı kişi, bugün İmralı'da ve Eruh'ta basın açıklaması yapacak. Sanırım Kürt açılımı ile ilgili politikalarının basamaklarını açıklayacaklar. Bu anlamda bir cumartesi günü, cezaevinde hükümlü olan bir insanın açıklama yapması ve bu açıklamanın yapılacağı yerin de PKK eylemlerinin 1986'da ilk başladığı yer olan Eruh olması manidar. Bu anlamda biz hükümetimizin, devletimizin, cumhurbaşkanımızın böylesi bir sürecin içerisine, böyle aktörlerle dahil olmasını yadırgıyoruz. Bu neyin açılımıdır? Onu anlamakta güçlük çekiyoruz" ifadelerini kaydetti.

"SORUNA EŞİTLİK BAŞLIĞI ALTINDA BAKIYORUZ"

"Tabii ki Kürt kardeşlerimize biz de kendi parti politikalarımızda yer ayırdık, önem verdik, birçok başlığımız mevcut" diyen Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz öncelikle bu soruna eşitlik başlığı altında bakıyoruz ve bu anlamda çok temel eşitlik problemi olduğunu düşünüyoruz. Bu perspektifin devamında ekonomik, kültürel anlamda birçok sorunun, sıkıntının olduğunu biliyoruz. Fakat hükümetin şu anda yaptıklarını bir anlamda ABD beklentilerine uygun politikalar olarak görüyoruz. Petrol kralları ile silah kralları arasında yapılan tahterevalli dengeleme işleminde, petrol çıkarlarının biraz daha üste çıkması sebebiyle bu tasfiye sürecinin veya bu yaklaşımın gündeme getirildiğini düşünüyoruz. Bu anlamda da bu açılım kavramının yapay olduğunu, suni olduğunu düşünüyoruz. Ben zaten bir şey çıkacağını sanmıyorum, bir şey çıkaramadılar. Birçok ziyaret yapıyorlar, biz birçok yerden izliyoruz ama algılayamadık ne demek istediklerini. Ne var bu paketin içinde ve neden İmralı'da bulunan kişinin açıklamasını bekledikten sonra kendi açılımlarını açıklayacaklar, basamaklandıracaklar? Bunları anlamakta güçlük çekiyoruz. Türkiye'de ciddi bir eşitlik problemi var, sosyoekonomik sorunlar var başta. Bu temel sorunları aşmadan siz tali problemleri aşmada güçlük çekeceksiniz. Bu açılımı ciddi bulmuyorum ve bu açılımdan AK Parti'nin ciddi bir tokat yiyeceğini görüyorum, hissediyorum. Erken seçim düşünceleri olduğunu söylüyorlardı ama bu açılımdan sonra AK Parti sandığa gitmeyi istemeyecektir."

"ERGENEKON'U YAKINDAN TAKİP EDİN"

Ergenekon davası ile ilgilide açıklamalarda bulunan Ruşen Özmen, bunu tüm Türk halkının yakından takip etmesini istedi. Genel başkanları olan Tuncay Özkan'ın böyle bir örgüt içerisinde yer alabileceğine ihtimal dahi vermediklerini vurgulayan Özmen, "Ergenekon diye adlandırılan davayı tüm Türkiye medyadan takip ediyor. Ben hukukçuyum, hukuk kökenli bir siyasetçiyim ve aynı zamanda Tuncay Özkan'ın da avukatlığını yapmaktayım. Halkımız bu davayı lütfen iyi izlesin çünkü Türk tarihi için çok önemli bir dava. Bu dava bu Kürt açılımı ile ilintili bir davadır. Bu dava şu an Meclis'te bekletilen petrol kanunu ile ilintili bir davadır. Bu petrol kanunu ile ilgili 2007 yılında çok ciddi tartışmalar yaşandı ve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bunu veto etti. Şimdi bu Kürt açılımını takiben bu petrol kanunun Meclis'ten geçeceğini hepimiz göreceğiz. Bu yasa ile yüzde 12'lik kamu payı yüzde 1'lere düşürülüyor, yabancı petrol tekellerine çok özel ayrıcalıklar veriliyor ve bu yasa ile petrol elde edilen yörelerden kazanılacak gelirin bir kısmının o illere aktarılması öngörülüyor ki, Türk anayasal sistemi içerisinde bu mümkün değil. Ergenekon davası da bu açılımların bir uzantısıdır. Bu anlamda Genel Başkanımız Tuncay Özkan, birçok anayasal, siyasal hakkı işgal edilmek suretiyle ciddi muamelelere maruz bırakılmıştır. Biz Türk yargısının bu hukuk dışı uygulamaları bertaraf edeceğini düşünüyoruz. İddianamenin içerisinde elle tutulur hiçbir şey yoktur. Delil derseniz, yaklaşık 500'e yakın telefon görüşmesinden ibarettir.

Annesi, kız kardeşi ve erkek kardeşi ile yaptığı telefon görüşmeleri delil olarak dosyaya konulmuştur. Halkımız bu davaya duyarlı olmalıdır. Bu yandaş medyanın yansıttığı şekliyle dezenforme edilmiş anlamıyla algılamalıdır. Ergenekon davasında yargılanan kişiler bu ulusun birliğine inanan, onu savunan kişilerdir. Onların içerisinde suçlu kişiler de vardır ve bu özellikle bir araya getirilmiştir. Ama ne Tuncay Özkan'ın ne Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran'ın ne Mehmet Haberal'ın böylesine bir örgüt içerisinde yer alabileceklerine ihtimal dahi vermiyoruz" diye konuştu.

 

iha
Yayın Tarihi : 15 Ağustos 2009 Cumartesi 16:22:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?