6
Mayıs
2024
Pazertesi
NEVŞEHİR

CHP artık Alevilerin partisi değil

Alevi dedesi Münir Ulusoy’a göre Türkiye’de “sözde değil özde” 7 milyon Alevi var. CHP’nin artık Alevilerin partisi olmadığını vurgulayan Münir Dede, Alevilerin kuracağı bir partinin de başarılı olamayacağını söylüyor.

Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen Hacı Bektaş Veli anma törenleri ve kültür sanat etkinlikleri, geçmiş yıllara nazaran sönük geçti. Şenliklerin sönük geçmesinin iki büyük sebebi vardı: Kendisini “Alevilerin hamisi”, Alevi oylarını da “çantada keklik” olarak gören CHP’nin törenlere ilgi göstermemesi ve Alevilerin bu partiye küskünlüğü… Hacı Bektaş Veli’nin diyarında ortaya çıkan tablo, kimi Alevileri ‘acaba’ sorusunu sordurmaya yönlendirdi. Alttan alta Aleviler, CHP ve siyaset ilişkisiyle birlikte Alevileri yönlendiren dedelerin konumları da tartışılır oldu. Aslında öteden beri devam eden; ancak büyük ölçüde Alevi vatandaşlar içinde kalan bu tartışmalar şimdilerde iyice ayyuka çıkmış durumda. Aleviler için bir sorgulama döneminin başladığını söyleyenlerden birisi de Hacıbektaş’ta yaşayan ve Aleviler arasında sözüne itibar edilen Ulusoylar Dergâhı’nın dedesi Mehmet Münir Ulusoy.

Münir Dede, Hacı Bektaş Veli’nin 7’nci kuşaktan torunu Veli Ulusoy’un en büyük oğlu. Aile oldukça geniş; Özkaya, Yalçın, Güvenç ailelerini de bünyesinde barındırıyor. Eski Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya da Ulusoy ailesinden biri. 76 yaşındaki Mehmet Münir Ulusoy Aleviliğin siyasete alet edilmemesi gerektiğini söylüyor. Ulusoy’a göre bu konumuyla CHP artık bitmiştir.

-Türkiye’de yaşayan Alevi sayısı sürekli tartışılıyor. Sizce bu coğrafyada yaşayan ne kadar Alevi var?

Türkiye’de yaşayan Alevi sayısı üzerinden siyaset yapmak doğru bir nokta değildir. Ben sayının çokluğundan ziyade niteliğine önem veririm. Türkiye’de 25 milyon Alevi var. Ancak Aleviliği işleten ve kapasiteyi kullananların sayısı 7 milyon kadardır. Bunlar öz Alevilerdir. Sözde değil özde Alevi olmak önemli. Bence rakamlardan çok bu konu tartışılmalı.

ALEVİLİK, İSLAM’DAN AYRI DEĞİL

-Bazı gruplar Aleviliği Marksizm’le temellendiriyor. “Ali’siz Alevilik” tezini geliştiriyorlar. Sizce Alevilik nedir?

Alevi toplumunun aklını çelmek isteyenler çok. Bunlara aldanan kardeşlerimiz de var. Ancak ortaya atılan tezlerin, iddiaların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Alevilik Marksist Leninist demek değildir. Alevilik bugün değil, Hz. Muhammed’in ardından gerçekleşen Kerbela faciasından sonra başlıyor. Onun yanında bulunan insanlar bunu siyasete dönüştürüyor. Alevilik Müslümanlıktan farklı değildir. Alevilik, geleneği ile göreneği ve kültürü ile İslamiyet’in içindedir. Biz “Ya Allah, Ya Muhammed, Ya Ali” diyoruz. Bu toplum, ikrarı bent edip Allah, Muhammed, Ali üçleminde gitmektedir.

-Kimi Alevi araştırmacılar, yazarlar bunun tersini söylüyor ama…

Bu yazarların yüzde 75’i tarihi bilmiyor ve iyi inceleyemiyor. Kur’an-ı Kerim bir tarihtir; vahiyle inmiş bir kitaptır. Bir nevi olayları anlatır. Ona baksınlar. Biz Emevilerin kurduğu şeriatın karşısında olan bir toplumuz. Yapmacık bir olay iken yıkılmaz bir olay haline gelmiş. Alevilik toplumu inançsız değil. Bunu hangi Alevi söylüyorsa özüne ihanet ediyor.

-Bunun savunanlara karşı siz ne yapıyorsunuz?

Elimizden geldiğince bunların safsata, yalan olduğunu cemaatimize anlatmaya çalışıyoruz. Aleviler aydındır. Aleviliğin liderliğinde söylediğim üçlü vardır. Bunların olduğu yerde Marksist, Leninist yok. Bunu bir kere mantık kabul etmiyor. Alevilerin içinde nasıl olur? Bu Alevi arkadaşlar bir şeyler tutturabilme çabasında. Bunların söylediği geçersizdir. Alevi Bektaşilik seçimle geliyor, ikrarı bent oluyor, derviş oluyor, daha sonra ilerliyor ve güzel bir yön alabiliyorsa derviş halifeliğe doğru yürüyor, sonra dedebabalığa tekâmül ediyor. Türkiye genelinde babalık müessesesi tam manasıyla şu anda faal olarak çalışmıyor.

TİRAN TARTIŞMASI

-Niçin çalışmıyor?

Alevi halkının taraf tutması siyasi partiye yönelmeleri gibi bir harekettir. Körü körüne bir tarafgirlik var. Bu, bundan kaynaklanıyor. Arnavutluk’un yüzde 75’i Bektaşi’dir. Tiran’daki baba ile ben çelişkilere düştüm. Baba Reşat “Bundan sonra merkez Tiran’da olacak ve Alevilik Bektaşilik müessesesi buradan devam edecektir.” dedi. Biz buna karşı çıktık. “Bu müessese Hacıbektaş’ta noktalanır.” dedik. Küçük bir kavga var. Merkezin Tiran olması gerektiğini söylüyorlar. Ali Rıza Baba gibi önemli babalar var. Ama bunun yanında. Bu istek bir kültür ister; ana kültürün haricinde bir de ilmi tahsil gerek. Herkes kendi ulviyet makamını ortaya çıkarıp gerisini siliyor. Bu yanlıştır.

-Hacıbektaş’ın merkez olduğunu diğer yerler kabul ediyor mu?

Baba Reşat, kendini ön plana çıkarmak istiyor. Ama merkez anlamında mutlaka bu dergâhın adı Türkiye’dir; Hacıbektaş’tır. Hacıbektaş Aleviliğin kalbidir. Son nokta burasıdır.

DEDELER CAHİL DEĞİL

-Aleviler arasındaki çok bölünmüşlük neden kaynaklanıyor?

Bektaşilik mücerret ikrar ile, Aleviler de kökten gelen nesillerdir. Bu bölünmüşlük bundan kaynaklanıyor. Bir de araya çoğu zaman siyaset giriyor.

- “Dedeler çağın gerisinde kaldı” eleştirisine katılıyor musunuz?

Cumhuriyet kurulana kadar kırık sazı ile yarım sözü ile dedeler, ozanlar bu davayı taşıdı. Bunlar için “gâvur” deniliyordu; ama dağlarda da olsa yaşadılar, çalıp söylediler. Bu geleneği zor şartlardan günümüze kadar getirdiler. 2. Mahmut döneminde bir baskın dönemi ve değişim var. Sonra Bektaşi dergâhlarının üzerine minareler konulmuş. Ak Cemevi iken camiye dönüştürülmüş. Yani Emevi düzenini devam ettirdiler. Biz halkı aydınlatmak isteriz. Aydınlanma için çağrılarda bulunuyoruz. Bize gelip kurban kesmek isteyenlere, “Birini kes, diğerlerinin bedeliyle okullara bilgisayar al, eğitime destek ver” diyoruz. Bu dedeler cahil olabilir mi? Bu ocaklar kesinlikle boş kalmaz. Eleştiriler haddini aşan yersiz eleştirilerdir.

ALEVİLER PARTİ KURAMAZ

-Alevilik Türk siyasetinde öteden beri çok kullanılan bir argüman. Aleviliğin siyasetle çok içli-dışlı olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Alevileri siyasi malzeme yapmak Emevi’nin bırakmış olduğu bir emanettir. Alevilerin partisi CHP olmuştur. Ancak artık bu durum değişmiştir. CHP’ye kesinlikle öldü gözü ile bakın. Deniz Baykal başında durduğu müddetçe CHP ölmüştür. Siyasete Alevileri sokan CHP, onları içine almıştır. Şimdiki CHP’de Alevilere Emevi zihniyetiyle bakılıyor. Değişen bir şey yok. Alevilerin oyunu almak için dört tane ışık verir, sonuç kendi menfaatinedir. Gelinen noktada CHP artık Alevilerin partisi değildir. Deniz Baykal geldiğinden beri bir şey vermemiştir. Baykal siyasette kendini kabul ettirmeye uğraşan bir insan olmuş. Bu işin cambazlığını yapmış. Gönül ister ki güzel bir insan gelip Ata’nın bıraktığı mirasa sahip olsun. Ama bu zihniyetteki CHP artık misyonunu tamamlamıştır. Bu seçimdeki oylar da kerhen verilmiştir.

-Alevi vatandaşlar siyasetten çok çektiklerini söylüyorlar. Geniş bir kitleye sahip olan Aleviler neden kendi partilerini kurmuyorlar?

Aslında kuruyor; ama başarılı olamıyorlar. Ali Haydar Veziroğlu bir işadamı, devletten bulup devlete yamayan birisi. Geçmişte de denemeler oldu. Somut sonuç alınamadı. Bir yanda da aldatılanlar oldu. Alevi halkı en çok Aleviler tarafından aldatıldı. Dedelik müessesesini yürütecek birisi o makamı satamaz; ama satanlar var. Bu zihniyet durdukça Aleviler parti kuramaz; kursa da başarılı olamaz. Artık cemaatin kendisini sorgulaması gerek. Biz nerede hata yapıyoruz diye düşünmesi lazım.

Aksiyon
Yayın Tarihi : 29 Ağustos 2007 Çarşamba 04:39:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?