Doğu Türkistan'daki katliama tepki

Türk Ocakları Nevşehir Şube Başkanı Zekai Yılmaz, Doğu Türkistan'daki acılara son verilmesi gerektiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yayınlayan Türk Ocakları Nevşehir Şube Başkanı Zekai Yılmaz, Çin Devleti'nin, Doğu Türkistan'da uzun yıllar nükleer denemeler yaptığını ve Türk çocuklarının sakat doğmasına yol açtığını kaydetti.

Çin'in bölgede hamile Türk kadınlarının çocuk doğurmaması için vakumla cenin alma yöntemi uyguladığını da ileri süren Yılmaz, “Bunlar yetmezmiş gibi bölgeye Çinli nüfus yerleştirerek Türkleri kendi vatanlarında azınlık durumuna düşürmeye kalkıştı. Doğu Türkistanlı aydınlar, Çin tarafından dünyaya aşırı İslamcı, El Kaideci gibi tanıtılmaya başlandı, bütün Doğu Türkistan kuruluşları uluslararası terörist ilan edildi. 2004 yılı sonunda Doğu Türkistan'da bütün okullarda Türk dili yasaklandı” dedi.

Yaşanan bu gelişmelere karşın, Orta Asya'daki Türk devletlerinden hiçbirinin kendilerine sığınan Doğu Türkistanlılara yardım etmediğini ve Çin'in gücünü dikkate alarak onlara baskıda bulunarak bazı aydınları Çin'e iade ettiğini kaydeden Zekai Yılmaz, bugüne kadar 200 binden fazla Doğu Türkistanlı gencin idam edildiğini vurguladı.

Yılmaz, “Komünist dönemden bugüne kadar toplam 600 bin Türk katledildi, ama kimse bu soykırımdan bahsetmiyor. 1990 yılının Nisan ayında Barın Ayaklanması, 1995 yılında Hoten Ayaklanması ve 1997 yılında Gulca Ayaklanması'nda şehit düşen Uygur Türklerinin aileleri perişan durumdadır. Şehit aileleri devamlı olarak Çin polisi tarafından taciz edilmekte, aile mensupları devamlı surette gözaltında tutulmaktadırlar. Uygur topraklarının Çin tarafından işgal edilişinin 56. senesinde mayıs ayından başlayarak ekim ayına kadar Çin Komünist Partisi Uygurlara yönelik baskı ve tedbir politikalarını hızlandırmıştır. Daha önce herhangi bir nedenle hapse girmiş Uygur Türkleri hiçbir gerekçe göstermeden tutuklanmaktadır. Bu tutuklamaların sayısı 50 bin kişiyi aşmıştır. 2005 yılından itibaren Çin hükümetinin binlerce Türk kızını, Doğu Türkistan'dan alarak, Çin'in iç bölgelerine çalışmaya göndermesiyle başladı. Bu kızlara gittikleri yerlerde hor davranıldı. Türk kızları taciz edildi, fuhşa sürüklendiler. Maksat, Türk ailesini, Türk dilini ve kültürünü ayakta tutan Türk kızını vatanından uzaklaştırarak Türk erkeklerinin Çinli kızlarla evlenmesini sağlamak. Böylece Doğu Türkistan'ı tamamen Çinlileştirmekti. Son olaylar, Çin iç eyaletlerinden Guandong'un Şao Güan şehrindeki bir oyuncak fabrikasına zorunlu işçi olarak götürülen Türk kızlarının taciz edilmesi iddiası ile başladı. Çin hükümeti, Türk kızlarının namusunu korumak için sokağa dökülen Uygur Türklerini katlediyor. Türk Medeniyeti'nin beşiği olan Kaşgar, Urumçi ve Hotan'da Türk kanı dökülüyor. Doğu Türkistan'daki Türklerin namusu bizim namusumuz değil mi dostlar?” şeklinde konuştu.