Müftüden kurban keseceklere uyarı!

Nevşehir İl Müftüsü Ramazan Çortul, kurban kesmenin maddi durumu iyi olan kişilere farz olduğunu belirterek, vatandaşların borçlanarak kurban kesmeye çalışmalarının doğru olmadığını söyledi.

Nevşehir İl Müftüsü Ramazan Çortul, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde vatandaşların 'kurban kesmek için durumunun elverişli olup olmadığı' yolunda telefon ederek bilgi aldıklarını kaydetti.

Çortul, "Bir kimsenin üzerine kurban vacip olabilmesi için, kişinin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için maddi durumunun uygun olması gerekir. Öncelikle şunu vurgulamak lazım, 'konu komşu ayıplayacak' veya 'çocuklar şunun, bunun kapısına bakacak' düşüncesiyle borçlanarak, külfet altına girerek, sıkıntıya girerek kurban kesmek doğru değil. Yani, bir insan elinde kendi ihtiyacından fazla olan 80 gram altın veya o altını alabilecek bir mal varlığına sahipse, bu kişinin kurban kesmesi farz. Ama eğer borcu varsa, bir miktarda parası varsa, parası ancak borcunu karşılıyorsa bu insanın parası yok demektir. Yani mevcut parasından borçlarını düşmek mecburiyetindeyiz" dedi.

Maaşı olan herkesin maddi durumunun iyi olduğu anlamına gelmemesi gerektiğini ifade eden Müftü Ramazan Çortul, "Bir kişinin maaşının olması onun kurban kesmeye zorunlu olduğu anlamına gelmez. Maaşını aldığı gün kredi kartına tüm parası gidiyorsa onun maaşı yok hükmündedir. Maaşını almıştır ama borçludur. Borçluların malı olmaz, borçluların parası olmaz" diye konuştu.

Kurban Bayramı'nda vatandaşların en çok dikkat etmesi gereken hususlardan birinin de kurban etlerinin dağıtılması olduğunu vurgulayan Ramazan Çortul, kurban kesebilen kişilerin mutlaka çevresinde maddi durumu kurban kesmeye elverişli olmayan kişileri gözetmesi gerektiğini söyledi.

Kurban eti konusunda vatandaşların kendilerine sürekli olarak bu etlerin bayram sonrasında da tüketilip tüketilemeyeceğini sorduklarını vurgulayan Çortul, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zaten Kurban Bayramı'nın amacı, kurban kesebilecek durumda olan insanların kesmiş olduğu kurban etlerinden diğer fakir ve fukaranın veya kurban kesemeyecek durumda olan insanların faydalanmasıdır. Hz. Peygamber efendimizin sünnetinde yatan şey budur. Peygamber efendimiz Medine'de kurbanlarını kestiği zaman hep şunu sormuştur, 'Şu anda Medine'de herkesin sofrasında kurban eti var mı? Sofrasına kurban eti nasip olmayan insanlar varsa ben bu kurban etine elimi uzatmaktan itina ederim' Bu ifadesi bizim açımızdan son derece önemli. Bununla birlikte vatandaşlarımızın bayram öncesinde bizlere en çok sordukları sorulardan bir tanesi kurban etinin bayramda tüketilme zorunluluğu olup olmadığı. Hz. Peygamber efendimizin bu konudaki uygulaması çok açık. Kendisi bir keresinde Kurban Bayramı sonrasında kimsenin evinde kurban eti kalmamasını istemiştir. Bunun nedeni ise o dönemde, o sene kıtlık, yokluk olması ve insanların ekonomik durumunun iyi olmamasıydı. Aradan bir veya iki yıl geçtikten sonra ise Peygamber Efendimiz yokluk ve açlık sıkıntısı olmadığı için bu kez Müslümanlara kurban etini dilerlerse bayram süresince veya bayram sonrasında da tüketebileceklerini söyledi. Şimdi bizimde konu, komşuyu kurban kesiminde gözetmemiz gerekiyor. Eğer herkesin hali vakti iyi ise, çevremizdeki herkes kurban kesebiliyorsa ona göre hareket ediyoruz, kesemez ise de ona göre hareket etmemiz lazım."