5
Mayıs
2024
Pazar
NEVŞEHİR

O borçlar affedilmeyecek!

BAKAN YILDIZ NEVŞEHİR'DE

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin enerjideki arz güvenliğinin sağlanması adına gerçekleştirdikleri tüm yatırımların ekolojik koşullara ve çevreye uygun bir düzeyde olmasına dikkat ettiklerini belirterek, "'Çarşı her şeye karşı tarzı, rüzgara karşı gelin, suya karşı gelin, jeotermale karşı gelin. Nükleer enerjiye zaten karşı geliniyor. Zaten böyle bir enerji yapılandırması söz konusu olamaz" dedi.

Nevşehir'e gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Nevşehir Valiliği'nde Nevşehir Valisi Osman Aydın, AK Parti Nevşehir milletvekilleri Rıdvan Köybaşı, A. Erdal Feralan ve Mahmut Dede ile Nevşehir Belediye Başkan Vekili Yücel Menekşe tarafından karşılandı.

Polis merasim mangasını selamlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, daha sonra valilik şeref defterini imzaladı. Burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,73 milyon insanın sorumluluğunu omuzlarında hissederek çalışmalar yaptıklarını söyledi. "Türkiye Cumhuriyeti'mizin kuruluşunun 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılına kadar tüm yenilenebilir kaynakları mutlaka kullanıyor olmamız gerekiyor" diyen Yıldız daha sonra şöyle konuştu:

"Bizim yayınlamış olduğumuz strateji belgesinde, 2004-2005 yılında ve daha sonra yenilenen strateji belgesinde özellikle yerli, yenilenebilir kaynaklarının hemen hepsinin tüketildiği görülüyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılına kadar tüm yenilenebilir kaynaklarımızı mutlaka kullanıyor olmamız gerekiyor. Bu Türkiye'nin büyüme hızına yetmeyebilir, bu yüzden şu anki kullandığımız inter kaynakları ile ilgili ve petrol ve doğalgaz arama çalışmalarımız sürüyor. Bu çalışmalardan ne kadar iyi sonuçlar alırsak o kadar ithalatımız azalmış olacak ama bizim öncelikli strateji planımızda ve vizyonumuzda Türkiye'nin enerjideki arz güvenliği ile alakalı hiçbir eksikliğinin olmaması gerekir. Sivil toplum örgütlerinin görüşlerine son derece önem veren bir bakanlığız. Ama bizim yenilenebilir enerji kaynaklarından hidroelektrik santralleri ile ilgili yaptığımız bir kısım tamamen yerli ve tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına dahi karşı çıkıldığını görünce biz bunlarla bilgilendirme toplantılarını yöresinde ve yerinde yapmaya başladık. Çevre Bakanlığı ile birlikte bu çalışmalara devam ediyoruz. Tabiri caiz ise, 'Çarşı her şeye karşı' tarzı ,rüzgara karşı gelin, suya karşı gelin, jeotermale karşı gelin. Nükleer enerjiye zaten karşı geliniyor. Zaten böyle bir enerji yapılandırması söz konusu olamaz. Bizler bu görüşlere saygılıyız ama omuzlarımızda hissettiğimiz sorumluluk gereği tabii ki Türkiye'nin enerjideki arz güvenliğinin sağlanması adına tüm yatırımları çevre ekolojik şartları dikkate alarak yapmaya devam edeceğiz. 73 milyon insana karşı olan sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Bütün ekolojik şartları, ormanlarımıza, tarım arazilerine ve çevre şartlarına azami düzeyde dikkat ederek bu yatırımlarımızı devam ettireceğiz. Tüm saydıklarımız Türkiye'nin zenginliğidir."

Yıldız, son yıllarda petrol boru hatlarına terörist grupları tarafından saldırıların artmasına karşın gereken önlemlerin en etkin bir şekilde alındığını kaydetti. Yumurtalık-Kerkük boru hattının aynı zamanda bir barış borusu olduğunu vurgulayan Yıldız, "Bir kısım bölgelerde Şırnak, İdil, Mardin ve Midyat bu kesimlerde son 3 yıl içerisinde enerji nakil hatlarına karşı bir yoğunlaşma olduğunu gördük. İçişleri Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerle kontrolleri daha da artırdık, bizim bir kısım güvenlik bölümümüz var, onlar da bazı bölgelerde yoğunlaşacaklar. Türkiye'nin geliridir bu. Türkiye'nin gelirine kast edecek terör örgütünün Türkiye'nin normalleşmesi ile Türkiye'nin siyasi iktidarı ve siyasi istikrarına olan hedefidir. Bu boru hattının patlatılması ile kendilerine ne gibi bir kar sağlanmış oluyor, böyle bir şey düşünülebilir mi? Ama maksat Türkiye'ye zarar vermek, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelirlerine zarar vermek. O boru hattı aynı zamanda bir barış boru hattıdır. Gerek kuzey Irak'ın ve gerekse merkezi hükümet Irak'ın petrol gelirlerini artırmasıyla daha çok normalleşen, normalleştikçe daha çok istikrar sağlayan bir bir Irak halledilmiş olacak.Yani biz Kerkük-Yumurtalık boru hattının sadece Türkiye tarafı yoktur, Irak tarafı da vardır. Türkiye ile Irak arasındaki hem ham petrol boru hattıdır hem de bir barış horu hattıdır. Ben o yüzden oraya yapılan bir terör saldırısının barışa kastettiğinden şüphem olmadığını bu vesile ile belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

"AYAK BAĞLARINDAN KURTULACAĞIZ"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca gerçekleştirilen bazı ihalelerin mahkemeye götürülmesine yönelik bir soruyu cevaplandıran Taner Yıldız, özellikle enerji ile ilgili kalemlerde özelleşmenin vatandaşlara daha etkin hizmet götürülmesi için önem taşıdığını kaydetti. Yıldız, "Biz bu konuda son derece kararlıyız, ayak bağı olanlar bu tür konuları herhangi bir gerekçesi olmaksızın mahkemeye götürenlerdir. Orada 5.08 milyar dolar gelirden söz ediyoruz. Türkiye'nin 2003 yılındaki toplam yatırımlara harcadığı para 4 milyar dolar, yani Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a kadar 2003 yılında 4 milyar dolardan fazla yatırım ortaya koyamamıştık. Ama biz bu rakamı 4-5 katına çıkardık. Faiz harcamaları 40 milyar dolardı. Hangi ülke buna dayanabilir normalde? 4 milyar dolar yatırıma harcayacaksınız, 40 milyar dolar da faize para vereceksiniz. Türkiye normalleşiyor güçleniyor ve büyüyor. Bu büyümesini karşılayacak özellikle enerji ile ilgili kalemlerde özelleşmenin, serbestleşmenin , liberalleşmenin ve daha rekabetçi ortamı içerisinde vatandaşa daha iyi hizmet götürebilmenin yarışı içerisindeyiz. Biz bu direkleri satmıyoruz, varlık devri yapmıyoruz, trafo ve telleri devretmiyoruz. Tüm bunlar kamu da kalacak. Yaptığımız işlem yalnızca bu tür hizmetlerin özel sektör marifetiyle yapılmasını sağlamaktır. Bunun neresinde sıkıntı var? Kayıp kaçakları azaltacağız. Bunu herhangi bir gerekçe göstermeden, böyle her önüne gelen konuyu mahkemeye taşırsanız, ben buna ayak bağı olmak derim. Mensubu olduğum, üyesi olduğum ne yazık ki elektrik mühendisleri bu olayı götürüyor. Bu bir paradokstur, bir çelişkidir hem de yaman bir çelişkidir. Biz bu kararlılığımızdan dönmeyeceğiz. Buradan elde edilen gelirler Türkiye'nin faiz borçlarından tutun, enerji işlemleri ve geriye dönük tüm borçları ile ilgili kalemlerin ödenmesinde de kullanılıyor. Vatandaşın cebine giren direkt bir paradır bu açıdan ben kasıtlarının, amaçlarının ve hedeflerinin Türkiye'nin gelirlerinin azaltılması ve normalleşmesinin önüne geçilmesi ile alakalı ne yazık ki sehven yapılan hatalar olarak düşünüyorum. Biz işimize gücümüze bakacağız. Kalkınmamıza devam edeceğiz. Türkiye'yi dünyada 26. büyük ülkeden 17. büyük ekonomi arasına soktuk. Bundan sonraki hedefimiz de ilk 10 ülke arasında bulunmaktadır. Bu amaç doğrultusundaki tüm gayretlerimiz, tüm sektörel büyüklüklerimizin önüne geçilmesi ile alakalı ayak bağlarından kurtulmak için olacak. Bu hedeflere doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz" diye konuştu.

"TARIMSAL SULAMA BORÇLARI AFFEDİLMEYECEK"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bir gazetecinin Nevşehir'in de aralarında bulunduğu birçok ilde, çiftçilerin tarımsal sulamadan kaynaklanan milyonlarca TL tutarında enerji borcu bulunduğunu ve bu borçların affedilmesinin gündemde olup olmadığı yönündeki sorusuna ise, gündemlerinde bir affın söz konusu olmadığını belirterek yanıt verdi. Tarımsal sulamadan kaynaklanan elektrik borcu bulunan çiftçilerin bu borçlarını ödemelerini isteyen Bakan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nevşehir son derece önemli bir bölgemiz. Patates üretiminin en çok yapıldığı bölgelerden birisi. Tabii biz burada 400 milyon TL civarında, tarımsal sulamadan kaynaklanan bir enerji bedeli alacağımız var. Bu ciddi ve önemli bir rakam. Biz çiftçilerimizin, vatandaşlarımızın mağdur olmamasını istiyoruz. Ama tabii ki bu da bir kul hakkı, devlet hakkıdır. Bu parayı da tahsil ederek bir uzlaşı içerisinde bunu çözmek istiyoruz. Borçların affedilmesi ile alakalı herhangi bir yapılandırma, bununla alakalı herhangi bir projemiz yok. Zamanında ödeyen arkadaşlarımıza saygımız açısından bunun böyle doğru olduğuna inanıyoruz. Herkesin bildiği gibi geçtiğimiz yıl içerisinde yeniden borçların yapılandırılması ile alakalı 36 aya varan taksitlerin bir kısmını peşin ödemek kaydıyla, bunun gerçekleştirilebildiğini, şu anda da bunun geçerli olduğunu biliyoruz. Bunu tekrar kamuoyuna hatırlatmak istiyorum. Eğer tarımsal sulama borcu olan üreticilerimiz varsa, borçlarını bu şekilde taksitle ödemek isteyen varsa faizlerinin düşürüldüğünü bu vesile ile söylüyorum. Faizleri önceden yaklaşık yüzde 25'ler civarındaydı. Şimdi ise 2009 yılında yapılan borç yapılandırması ile beraber faiz miktarları düşürülerek 36 ay taksit yapma imkanları var. Ama lütfen borçlarını ödesinler, uygun şartlarda ödesinler, kendilerinin de ödeme kabiliyetleri içerisinde bunu ödesinler. Çünkü dediğim gibi hem devlet hakkı hem kul hakkı oluyor. Biz ödemeleri için gereken kolaylfdığı göstereceğiz."

BAKAN YILDIZ NEVŞEHİR'DE
BAKAN YILDIZ NEVŞEHİR'DE
BAKAN YILDIZ NEVŞEHİR'DE
İHA
Yayın Tarihi : 14 Ağustos 2010 Cumartesi 14:11:02
Güncelleme :14 Ağustos 2010 Cumartesi 18:17:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?