5
Mayıs
2024
Pazar
SİVAS

TAKIMIMA ÇAMUR ATANIN ÜZERİNE ÇÖKERİM

Sivasspor’u 38 yıl sonra zirveye taşıdı, asker selamı verirken şehitler için gözyaşı döktü

Genel Kurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’tan tebrik telefonu aldı... Türkiye’nin konuştuğu adam Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun,geçtiğimiz hafta hem lige hem de ülkenin gündemine damgasını vurdu. Uygun’la tüm bu yaşananları konuştuk...



Sivasspor’u geçtiğimiz hafta Süper Lig’de liderlik koltuğuna oturtan teknik direktörü Bülent Uygun, Sivas’ta adeta halkın kahramanı gibi yaşıyor. Sokakta yürürken herkes yanına gelip teşekkür ediyor, öpüp sarılıyor. Çalışanlar, futbolcular ve halk Uygun’un etrafında pervane oluyor. Uygun’un yüzüne hem hayranlıkla hem de korkuyla bakıyorlar. “Tatlı sert bir adam” diye tanımlıyor futbolcuları onu. O da futbolcularına “Aslanlarım” diyor. Futbolcularının ağabeyi gibi. Bir dertleri olduğunda her an kapısını çalıp anlatabiliyorlar. Uygun da onların sorunlarını çözüyor. Zaten kulübün kralı gibi. İşe alınacak adamı da o seçiyor, hangi futbolcunun oynayacağını da. Kulübe giren para önce onun eline geliyor. Bu nedenle “Kendimi kovabilecek yetkiye sahip tek teknik direktörüm” diyor.
Takım atrenmanlarda hem spor yapıyor hem de eğleniyor. Antrenman sahası dışında klasik giyiniyor. Her 10 saniyede bir telefonu çalıyor. Ama antrenmandayken telefonunu açmıyor. Arayanlar bazen futbolcular bazen de askerler oluyor. Lakabı ‘Asker Bülent’ olduğu için mi bilinmez ama askerlerle arası çok iyi. Odasını da Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’la birlikte çektirdiği fotoğraflar süslüyor.
Bülent Uygun’un “Evladım” dediği Sivasspor’un başarısını konuşmak için Sivas’a gittik, Uygun’a futbola ve gündeme dair sorularımızı sorduk.
nSivasspor’u nasıl zirveye oturttunuz?
Aslında biz oturmadık, zorla oturttular. Dört büyük takımın hataları lider olmamızı sağladı. Bu bizim için bir hayaldi ve gerçekleşmiş oldu. Ama şampiyon olacağız diyemem.

Neden şampiyon olamazsınız?
Bir takımın şampiyon olabilmesi için yeterli kadrosu, parası, medya desteği, taraftar gücü ve iyi bir yönetim kadrosu olması gerekir. Bizim yönetimimiz ve taraftarımız var ama ulusal basında güçlü değiliz. Yani bir hakem dört büyüklerden birine hata yaptığında yerden yere vuruluyor ama bize sekiz tane hata yapsa kimse görmüyor. Ayrıca parasını ödeyemediğim futbolcularım var. Şu anda 1.5-2 milyon YTL paraya ihtiyacımız var. Ama bulamıyoruz. Kulübü döndürebilmek için devre arasında bazı futbolcuları satacağız. Bu şartlar altında nasıl şampiyon olalım?

Şampiyonluğun hayalini de mi kurmuyor musunuz?
Abdülatif Şener’in desteğiyle Türkiye’nin en büyük tesislerinden birini yapıyoruz. İyi bir takım kuracağız. Ekstra 7-8 milyon YTL paramız olursa 3-5 sene içerisinde Sivasspor’u şampiyon yaparım. Ama bu seneler içerisinde Kayseri, Konya, Ankara Büyükşehir Belediye, Ankaragücü, Karşıyaka, Bursa gibi takımların şampiyon olması lazım. Çünkü onlar bizden daha iyi imkanlara sahipler.

Minderden yeşil sahalara

Babası Mili Güreş Takımı hocası Fikret Uygun olunca Bülent Uygun da babasına özenerek güreşe başlar. 14 yaşında Sakaryaspor’un yıldız takımında oynayan arkadaşlarını izlemeye gittiğinde antrenör Ekrem Karaberber eksik oyuncusu olduğu için Bülent’i oynatır. O gün futbol kariyeri başlar. Önce Sakaryaspor’un A takımına yükselir ve daha sonra Fenerbahçe’yle anlaşır. İlk yılında takımda Tanju, Rıdvan, Pingel, Aykut gibi oyuncular olmasına rağmen 23 gol atarak gol kralı olur. Bir İstanbulspor maçı 1-1 biter. Ancak Başkan Ali Şen, Bülent’e “Sakaryalı Oğuz’u tuttun ve şike yaptın” der. Bülent’te basına “Ben hayatım boyunca onurum için yaşadım. Bana arkadaşını tuttu diyenlere sözlerini iade ediyorum” açıklamasını yapar. Kadro dışı kalır. 6 aylığına Kocaelispor’a kiralık gider. İlk maçın 90’ıncı dakikasında iki ayağı birden kırılır. Yanlış tedaviler nedeniyle psikolojisi bozulur. 29 yaşındayken 17 Ağustos depreminde 35 akrabasını kaybeder. Tüm mülklerini de... Bu zor dönemlerinde onu bir tek Mecnun Otyakmaz arar... Otyakmaz bugün Sivasspor’un Başkanı. Bülent Uygun da 4 yıldır Sivasspor’da. Futbolcu olarak geldiği takımda şu anda teknik direktörlük yapıyor.

En genç teknik direktörsünüz. Kısa sürede başarılı olmanızın sırrı nedir?
Orda dur... Ben 25 senelik teknik direktörüm. Babam güreş antrenörüydü. Zaten futbola başlarken bir gün antrenör olmayı hayal etmiştim. O nedenle bugüne kadar çalıştığım bütün hocalarımın taktiklerini not ettim. Ama Fatih Terim’in üzerimde çok emeği var. Bana hem İtalya’daki hem de Türkiye’de antrenman programlarını saatlerce anlattı. Ben de tecrübelerimi kendi takımıma uyarladım. Türkiye liginin en genç teknik direktörüyüm ve kendime Arsenal’i örnek alıyorum.

Fatih Terim gibi sert bir hoca mısınız?
Fatih Hoca serttir ama kararında davranır. Ben kimseyi kırmadan sevgiyle davranırım. Futbolcularıma bağırırım ama asla küfür edip rencide etmem. Ben formayı namusum gibi görürüm. Gazetecilerin futboluma ve antrenörlüğüme dair eleştirilerine açığım. Ama formama, yani namusuma hakaret ederlerse babam mezardan kalksa bu şerefsizliğe göz yummam. Her ortamı iyi etüt ederim ve olması gerektiği kadar soğukkanlıyımdır. Tek derdim futbolcum maçta yenilse bile rakip tarafından alkışlanarak sahadan ayrılması. Ama rakip futbolcu, hakem, taraftar ve gazeteciler benim futbolcumu rencide ederse ben de onları ederim.

Bu bir tehdit mi?
Biz Türkiye’de yaşıyoruz. Yani çamur at, izi kalsın. Bana ve takımıma çamur atanın üzerine çökerim. Çamur atarsan, attığın çamuru temizler ve senin yüzüne atarım. Bu bir tehdit değil. Ama atan attığıyla kalamaz.

Dört büyük takımı nasıl buluyorsunuz?
Bugün kim nereli olursa olsun mutlaka şehrinin takımı dışında üç büyük takımdan birini tutuyor. Hepsinin kasalarında en az 100 milyon dolar var. Dünyanın en iyi futbolcularına sahipler. Şu anda Avrupa’yı inletmeleri lazım. Ama yanlış yönetildikleri için bugün hak etmedikleri yerdeler.

Hangi takımı tutuyorsunuz?
Fenerbahçeliyim. Ama kızım benden daha fanatik Fenerbahçeli. Geçen gün beni Fenerium mağazasına soktu ve alışveriş yaptırdı. Kızıma “Birisi görse yanlış anlar” dedim. Ama Allah benim yüzüme bakıyor da Fenerbahçe’ye goller atıyoruz. Kimse bize şaibeli bakamıyor.

Hedefleriniz nedir?
Sivasspor, Türkiye Kupası’nı kaldıracak. Sivas’a bir UEFA takımını getireceğim. Şampiyonlar ligi Şampiyonluk Kupası’nı kaldırmak isteyen bir takımda o kupayı teknik direktör olarak kaldıracağım. Eskiden bu takımın Fenerbahçe olmasını istiyordum ama artık profesyonelleştim. Kim isterse onunla yaparım.

Futbolcularınızla nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Sivas’ta yapabileceğiniz şeyler kısıtlı. Onlara tarih, düşünce ve felsefe kitapları alıyorum. Futbolcularımla pastanelere gidip muhabbet ediyoruz.
nİstanbul’dan sonra burası sıkıcı mı?
“Reina’dan Laila’dan geldikten sonra Lahavle vela” dedim. İstanbul’da en üst seviyede yaşadım. Burada dağ gibi yürekleri olan insanlar tanıdım. Bir tüpçü tanıdım 400 YTL kazanan, ama iki kilo tatlısını alıp “Hocam sizi seviyorum” diye yanıma gelen. “Bayrakları alıp askere destek olalım” dediğim gün 15 bin kişi statdaydı. O nedenle sıkılmıyorum. Çünkü ben duvara baktığımda nereyi görmek istiyorsam onu görürüm. Burada kıymetim biliniyor. Sivas’ta beleş yaşamak zorunda bırakılıyorum. Günde 10 YTL para harcatmıyorlar. Kuaföre, çereze, restorana, elbiseye, spor malzemesine, arabamın servisine para veremiyorum. Bir beleş yaşıyorum ki görmeyin. Parayı da hayır işlerine vermeye çalışıyorum.

Lakabınız neden ‘Asker Bülent’?
1993 yılında Fenerbahçe’ye transfer oldum ve başkanımız Güven Sazak, Galatasaray maçına çıkarken “Bugün gol atacağına inanıyorum. Attığında bana doğru gel ve selam ver” dedi. Ben de golü atınca dediğini yaptım. Ertesi gün gazeteler “Bülent asker selamı verdi” diye başlıklar attılar. Bir sonraki maçta taraftarlar “Asker Bülent buraya” diye tezahürat etmeye başladılar. Zaten 6 ay sonra da askere gittim. İstemeden de olsa çok onurlu bir lakap sahibi oldum.

Son maçta neden ağladınız?
Depremde 35 yakınımı kaybettim. Futbol hayatımda edindiğim tüm malım mülküm gitti. Hepsini gömerken çok soğukkanlıydım. Ağlayabilen biri değilim. Ama şehit haberleri duyduğum zaman içimden bir parça kopuyor. Bu belki de ismimle özdeşleşen asker selamıyla ilgili. O gün ağladım. Çünkü 15 bin kişi sol ellerinde Türk bayraklarıyla ve sağ elleriyle asker selamı vererek Mehmetçik’e destek oldu. Üstelik dünyanın en güçlü komutanı Atatürk’ün Cumhuriyetin temellerini attığı Sivas’tan şehitlere karşı bir haykırıştı bu. Vatan için tek yürek insanları görünce sevincimden ağladım.

Maçtan sonra Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt sizi aradı ve kutladı. Odanızda birlikte resimlerinizle dolu. Yakınlık dereceniz nedir?
Baba oğul gibiyiz. Heyecandan Milli maçları izleyemez. Engin bir Fenerbahçeli’dir. Ben askerlik yaparken tanıştık. O dönemden beri her bayramda ve müsait olduğunda yanına giderim. Asker selamım Büyükanıt Paşa’nın da bana sevgisini artırdı.

Politikayla ne kadar ilgilisiniz?
Bulunduğum şehirlerde çok sevilen bir adam oldum ve siyasete girmem için bütün partilerden teklif aldım. Ama ben spor adamı olmak istedim.

Futbolcuların tarikatlarla ilişkileri konuşulur. Siz bir tarikata üye misiniz?
5 vakit namazını kılan bir adamım. Ve bütün tarikatlara gittim, inceledim. Onlarla ibadet ettim. Her şeyi öğrendim. Ama hiçbir tarikate üye değilim. Ama hepsini, her şeyini bilirim.

Ertuğrul önümüzü açacak

Her gün Ertuğrul Sağlam için de dua ediyorum. Çünkü onun başarısı yerli hocalar arasında dört büyüklere gitmemizi sağlayacak. Yerli hocalar basından etkileniyor ve takımın üzerinde etkisi azalıyor. Ağzıyla kuş tuttuktan sonra dört büyüklere uygun görünüyor. Ertuğrul bu zinciri bozacak kişi. Bence çok başarılı bir teknik direktör.

Fatih Terim Norveç’i yenip gider

Fatih Terim’e karşı yanlış bir yaklaşım var. Gazeteciler dünyanın gelmiş geçmiş gördüğüm en iyi santrforu Hakan Şükür’ü oynatmaması, yerine Gökhan Ünal’ın oynaması için baskı yapıyor. Fatih Hoca’ya saldırarak şöhret oluyorlar. Fatih Hoca onların istediği adamı oynattı. Şimdi ne oldu? Yine yerden yere Fatih Terim vuruluyor. Türkiye’de hocalar arasında gelmiş geçmiş en büyük başarıyı kim yaptı? Fatih Terim. Yurt dışındaki tecrübesi, Milli Takım’daki tecrübesiyle bu işin imparatoru o. Yunanistan maçında gazetelerde “Yunan’ı denize dök” diye başlık atmışlar. Futbol oynamayan o stresin ne olduğunu bilmez. Vatan, millet sevgisi bazen insanları çok fazla stres altına sokar. Ama Norveç’i yeneceğiz. Ancak Fatih Hoca da Avrupa Şampiyonası’na bu takımın peşinde gitmeyecek. Fatih Terim bu eleştirileri hak etmedi.

Vatan
Yayın Tarihi : 30 Ekim 2007 Salı 10:56:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?