Kahramanmaraş'ta helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden İhlas Haber Ajansı (İHA) Sivas muhabiri İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, tanışma hikayelerini anlatırken duygulu anlar yaşandı. Güneş, "İsmail'in çektiği fotoğraflarda hep karlı dağlar olurdu" dedi.

Yasemin Güneş, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Kahramanmaraş'tan Yozgat'ta giderken düşen helikopterde hayatını kaybeden İsmail Güneş ile nasıl tanıştıklarını anlattı.

Liseyi bitirdikten sonra bir internet kafede çalıştığını ve İsmail Güneş ile ilk defa burada karşılaştıklarını ifade eden Yasemin Güneş, "İsmail beni internet kafede gördükten sonra, oradaki arkadaşlara beni sormuş. 'Her gün okuldan kaçıp kaçıp kafeye gelen bu kız da kimdir?' diye. Tabii minyon tipli olduğum için beni öğrenci sanmış. Bana sürekli bakıyordu. Ben de bakan insandan rahatsız oluyorum. Daha sonra internet kafeden ayrılarak bir fotoğrafçı dükkanının baskı bölümünde çalışmaya başladım. İsmail yine oraya çektiği filmleri çıkartmak için gelirdi. Beni kızdırmak için sürekli yanmış veya boş fotoğraf makinesi filmi getirirdi. Bir gün artık, 'Çekilen, yanan ve boş film belli oluyor' dedim. Güldü, bir daha da getirmedi. Sonra görüştük. Çok güldüğü için sinirime dokunuyordu. 'Erkek adam biraz ağır olur' derdim ağır başlı insanları sevdiğim için. 6-7 ay sonra da bana evlenme teklif etti. 2001 yılında nişanlandık ve 2002'de evlendik" dedi.

İHA muhabiri olan eşi İsmail Güneş'in gazetecilik hayatı boyunca çekmiş olduğu dağ fotoğraflarının hep karlı karelerden ibaret olduğunu da söyleyen Yasemin Güneş, "İsmail'in yıllarca çektiği fotoğrafların hepsinde boş ve karlı dağlar var. Çiçekli dağ fotoğrafı yok. Takdiri ilahi. İsmail'in bulunduğu haberini aldığımda, 'Şükürler olsun' dedim. Ya hiç bulunmasaydı? Benimle bir dünya uyumadı. Herkese çok teşekkür ederim. Çok şanslıydım. Herkes benimle beraberdi. İsmail'i beklemek de güzeldi. Ama kaza esnasındaki bekleyiş gerçekten çok zordu. Allah herkese böyle dualı bir ölüm nasip etsin" şeklinde konuştu.

"TULUĞHAN BABASINI MARAŞ'TA, BENİ İSE HASTANEDE BİLİYORDU"

Helikopter kazasında zor bir dönem geçirdiklerini ifade eden Yasemin Güneş, "Tuluğhan babasını Maraş'ta haber takibinde, beni ise hastanede yatıyor diye biliyordu. Yanına gittiğimde hastaneden kaçıp geldiğimi söyledim. Elimden tutup arka odaya götürdü. Yüzünden anladım bana bir şey sormak istiyor ama soramıyor. Kazanın ikinci günü oluyor bu. Tuluğhan, 'Babamla arkadaşları ne oldu?' dedi. İsmail'in helikopterle Maraş'a gittiğini biliyor ama arkadaşlarının olduğunu bilmiyor. Ona, 'Baban kar temizleme çalışmalarını haber yapıyor' dedim. Olaydan 8-9 gün sonra durumu Tuluğhan'a anlattık" diye konuştu.

"OLAYI BİLMEDİĞİ HALDE ÇİZDİĞİ HELİKOPTER RESMİNİ KIRMIZIYA BOYAMIŞ"

Olayı ilk anda çocuklarına anlatmadığını ifade eden Yasemin Güneş, "Tuluğhan'a anlatmamamıza rağmen, 'Babam Maraş'a gitti de helikopterde nasıl öldü?' dedi. Biz de ilk başta böyle bir şey olmadığını söyledik. BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun salası okunurken kulağını kapatmış. Öğretmenine bu sesi duymak istemediğini ve kalbini acıttığını söylemiş. Ayrıca kazadan hemen 2 gün sonra başladığı kreşte helikopter resmi çiziyor ve kırmızıya boyuyor. Tesadüf yani. Çağan yüz ve huy olarak İsmail'e çok benziyor" dedi.