Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, “Birçok kesim, yargı ve hukuk üzerinden kendi egolarını tatmin etmek istemektedir. Bu yaşananlar asla hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmamaktadır” dedi.

Sivas Barosunun 75. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Türkiye'deki çeşitli illerin baro başkanları, Sivas'ta bir araya geldi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Sivas Baro Başkanı Mustafa Coşkun ve baro başkanları, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

Daha sonra Taşlıdere mevkisindeki bir dinlenme tesisinde düzenlenen Baro Başkanları Toplantısı'nda konuşan TBB Başkanı Özok, Sivas'ın ve Sivas halkının tarihi sorumluluğunun gereği olarak genç Türkiye Cumhuriyeti'ne ve onun ilkelerine bir başka sahip çıkma durumunda olduğunu ifade etti.

Çünkü bu ilke ve devrimlerin Sivas'tan tüm Anadolu'ya dalga dalga yayıldığını ifade eden Özok, “Bu ilke ve devrimlere karşı çıkanlar ve baş kaldıranlara da Sivaslı gerekli zamanda, gerekli yanıtı vermiştir” dedi.

Özok, konuşmasında ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in birlik ve beraberlik mesajları içeren dizelerinden çeşitli örnekler de verdi.

Ülkenin siyaset, ekonomi ve hukuk gündeminin çok hızlı değiştiğini anlatan ve bu gündem maddelerini sıralayan Özok, şöyle konuştu:
“Belirttiğimiz bu hukuk ve siyasetin iç içe olduğu olaylarda maalesef aydınlar, köşe yazarları, politikacılar başta olmak üzere toplumun büyük kesimi ikiye bölünmüştür. Bir anlamda iktidar partisine yakın olanlar kapatma davasına karşı çıkmakta, Ergenekon soruşturmasını savunmakta, iktidar partisine karşı olanlar ise kapatma davasını savunmakta, Ergenekon soruşturmasına karşı çıkmaktadırlar. Ülkemiz üzülerek ifade etmek isteriz ki bu garabeti, bu hukuk dışılığı yaşamaktadır. Birçok kesim, yargı ve hukuk üzerinden kendi egolarını tatmin etmek istemektedirler. Bu yaşananlar asla hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Türkiye Barolar Birliği tüm bu gelişmeler karşısında hukukun öne çıkarılmasını, herkesin kendini hukuka dolayısıyla yargının güvenli ellerine bırakmasını önermiş ve bu doğrultuda duruş sergilemiştir.”

Özok, yıllardır dillendirdikleri eksiksiz demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve hukuk devletinin ülkede egemen olması yönündeki duruş ve duyarlılıklarını her dönemde daha bilinçli, daha objektif ve daha yansız bir şekilde birlik ve Türk baroları olarak yapmak zorunda olduklarını ifade etti.

“Biz hukukçuyuz, hukuk adamı gibi davranmak mecburiyetindeyiz” diyen Özok, şöyle devam etti:
“Asla ve asla şu masanın etrafında oturan arkadaşlarımız ve bizler, şu odadan içeri kendi ideolojilerimiz, bireysel, kişisel dünya görüşlerimiz bu masanın etrafına asla ve asla getirilemez. Bizim için asıl olan ortak payda hukuk, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilke ve kavramlarıdır. Bu bağlamda tam bağımsız olmadığı için kurumlaşamayan yasama ve yürütmenin etki alanında bulunduğu için sürekli eleştiri altında olan yargının savunma ayağı 65 bin avukat olarak da bağımsız savunmayı oluşturamamanın ciddi sıkıntıları ve sorumluluğunu yaşamaktayız. Burada birçok arkadaşımızın da katıldığı 10 Ağustos 2006 tarihinde sayın Başbakanla Dolmabahçe'de yaptığımız görüşmede bize verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmediği gibi aksine ondan sonra barolar, barolar birliği ve avukatlar için son derece olumsuz yeni yapılanmalar ortaya çıkarılmıştır.”

Yıllardır büyük emekler vererek oluşturdukları sınavın bir çırpıda Avukatlık Yasası'ndan çıkarıldığını ifade eden Özok, şunları kaydetti:
“Sınavla ilgili değerli Barolar Birliği Genel Sekreteri arkadaşımızla birlikte bugün TBMM Başkanı olan o dönemin Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Köksal Toptan'a gittiğimizde çok şiddetli bir şekilde, heyecanla sınavın yararını savunurken, 'Otur sayın başkanım. Başbakanı ikna etmişler, üzülerek ifade ediyorum, sınav kalkacak' dedi. Böyle yaşamsal olaylar bu kadar basit ve son derece sığ davranışlarla ortadan kaldırılmamalı. Oturulmalı, konuşulmalı, danışılmalı, hakikaten yararlıysa kaldırılmalı. Aksi takdirde bir karar verirken üzerinde çok ama çok düşünülmeli.”

HUKUK EĞİTİMİNDEKİ SORUNLAR

Şu anda 44 tane hukuk fakültesinin resmen görev yaptığını ifade eden Özdemir Özok, “Ortadaki akademisyenler, profesör, doçent, doçent yardımcısı hepsi belli. Yani malzeme ortada. Siz sürekli imalat yapıyorsunuz. Gerçekten Türkiye birtakım garabetleri yaşıyor” dedi.

Özok, şöyle devam etti:
“Türkiye'deki fakültelerin kapasitesi belli, akademisyenlerin sayısı belli, 44 tane hukuk fakültesi açılmış. Hepimizin zaman zaman, 'Olmaz canım yargı ne hallere geldi' dediğimiz yargı, gelecek günlerde bugünleri arayacaktır. Unutmayın bu sözlerimi. Çünkü siz hukuk eğitimine, çünkü siz hukukçuya bu kadar basit yaklaşırsanız, onun üstlendiği görev yargı da bir gün mutlaka ama mutlaka beklenen, istenen, özlenen yargı olmaktan çıkacaktır. O nedenle hukuk eğitiminden itibaren işi son derece ciddiye almak mecburiyetindeyiz. Esas tartışmaların odağı orası.”

Barolar Birliği ve barolar olarak mutlaka hukuk eğitimiyle ilgili son derece önemli duruşlar ve duyarlılıklar göstermek mecburiyetinde olduklarını ifade eden Özdemir Özok, “Eğer siz hukukunuza, yargınıza, ülkenin geleceğine, insan haklarına önem veriyorsanız, öncelikle bu işin birinci basamağından başlayacaksınız. Özgür, bağımsız, kişilikli, bu ülkenin, Atatürk'ün ortaya koyduğu ilke ve devrimleri özümsemiş, içselleştirmiş yargıç, savcı ve avukatlar yetiştireceksiniz. Aksi takdirde bu yakınmalarımız daha çoğalarak devam edecektir” diye konuştu.

SİVAS BARO BAŞKANI MUSTAFA COŞKUN

Sivas Baro Başkanı Mustafa Coşkun da 1982 Anayasası'nın bugüne kadar birçok değişiklik geçirse de toplumsal talepleri karşılamaktan uzak kaldığını ileri sürererk, “Bütünsel bir değişiklik zaruri hale gelmiştir. Yeni anayasa tüm toplum kesimlerinin katkı ve katılımı ile uzlaşmacı bir anlayışla hazırlanmalıdır” dedi.

Meslekleriyle ilgili hükümleri düzenleyen Avukatlık Yasası'nın ihtiyaçlarına cevap veremediğini ifade eden Coşkun, “Yürürlükte bulunan Avukatlık Yasası, çağdaş ve gelişmiş ülkelerde yürürlükte bulunan avukatlık yasaları ve avukatlarla ilgili yasal düzenlemelerin çok gerisinde kalmaktadır” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından toplantının basına kapalı devam eden bölümünde baro başkanları “Avukatlık Yasası'nda değişiklik önerilerini” ele aldı.