Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Güney Nair, Türkiye'de yaşlı nüfus sayısının giderek arttığını belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "En az üç çocuk yapın" derken geleceğe yönelik kaygısını dillendirdiğini söyledi.

Araştırma Görevlisi Güney Nair, ülkede yaşlı nüfus oranının her geçen yıl arttığı ve doğurganlık oranının da düştüğünü ifade etti. Nair, Türkiye'nin yakın gelecekteki en önemli sosyal sorunlarından birinin hızla yaşlanan nüfus olacağını söyledi. Türkiye'de nüfus artış oranı 1955-60 yılları arasında binde 28.53 iken, 1990-2000 arasında bu oranın binde 18.28'e, 2008'de ise binde 13.19'a düştüğünü ifade eden Nair, "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre genel nüfusumuz artmasına karşın, genç

nüfusun toplam nüfus içindeki payı her geçen yıl azalıyor. Bu durum uzun vadede sosyal güvenlik politikalarında yeni değerlendirme ve planlamalar yapmak anlamına geliyor. Başbakan Erdoğan, ailelere 'En az üç çocuk yapın' derken, geleceğe yönelik bu kaygıyı dillendiriyor. Ama bu yönde ekonomik politikaların ne derece planlı olduğu tartışılır. Ne yazık ki uzun vadeli politikalar üretememek ülkemizin en önemli sorunları arasında yer almaktadır ve gündelik tartışmaların altında uzun vadeli konular gündeme

gelememektedir. Özellikle devlet kurumlarının çalışmaları siyasi faktörlerin etkisiyle kısa dönemli projeler üzerine yoğunlaşmaktadır. Türkiye önümüzdeki 20 yılda büyümesini istikrarlı sürdürüp, işgücüne istihdam sağlamak ve bunu da kayıt altına almak zorunda" şeklinde konuştu.

YAŞLI NÜFUS SAYISI ARTIYOR

Güney Nair, son istatistik verilerine bakıldığında nüfusun 0-4 yaş grubunda yüzde 8.91, 5-9 yaş grubunda yüzde 6.49, 10-14 yaş grubunda yüzde 5.91, 20-24 yaş grubunda yüzde 6.48 azaldığını gösterdiğini belirtti. Nair, yaş grupları arasında en yüksek artış oranının yüzde 131.54 ile 80-84 yaş grubunda olduğunu vurgularken, "TÜİK verilerinden hareket ettiğimizde 15 yaş altındaki nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 27'ye düşerken, 65 yaş ve üzeri nüfusun payı ise yüzde 7'ye yükseldiği görülüyor. Türkiye

nüfusunun ortanca yaşı da 26.5'e çıktı. Araştırmalar, ülkemizde son 15 yıl içinde hane halkı büyüklüğünün 4.5'ten 3.9 kişiye düştüğünü gösteriyor. Kentsel alanlarda 3.8 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğü, kırsal alanlarda ise 4.2 kişi" diye konuştu.

DOĞURGANLIK ORANI 2.2'YE GERİLEDİ

Araştırmalar sonucu Türkiye'deki doğurganlık düzeyinin kadın başına ortalama 2.2 doğuma düştüğünün belirlendiğini söyleyen Nair, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğurganlık seviyesinde son 20 yılda yaklaşık 3'te 1 oranında azalma yaşandı. Kadın başına ortalama çocuk sayısı Batı Anadolu'da 1.7, Doğu Anadolu'da 3.3 çocuk. Başbakanın 3 çocuk yapılması yönündeki çağrısı, nüfusun genç ve dinamik tutulması açısından kayda değer olsa da, kişilerin istihdama katılmalarını sağlayacak ekonomik politikaların uzun vadeli düşünülmemesi ve bu noktadaki yatırım planlamaları, yaşlanan nüfus konusunun gelecekte önemli toplumsal sorunlarımız arasında yer alacağını gösteriyor. Bu

sorun Batılı toplumlarda şimdiden çeşitli alanlarda etkisini göstermeye başladı. Yakın gelecek açısından da önemli veriler mevcut. Almanya'da Federal İstatistik Dairesi verilerine göre 2050 yılına varıldığında Almanya'da 10 çalışana karşılık 63 emekli bulunacak ve yaş ortalaması erkeklerde 85, kadınlarda 89'a yükselecek. Ailelerin içinde bulunduğu sosyoekonomik nedenler, kentsel yaşamın zorlukları, eğitim-öğretim olanakları, modernleşen toplumsal doku, doğum kontrol yöntemlerinin gelişmesi gibi çok çeşitli

bireysel ve toplumsal konular nedeniyle doğurganlığın giderek azalmasına karşın, yine yaşam koşullarının her geçen gün daha da olumlu hale getirilmesi nedeniyle insanların coğrafyalara göre farklılıklar olsa da ortalama yaşam süreleri artmaktadır."