Şeker-İş Sendikası tarafından Amasya'da düzenlenen mitingde, şekere uygulanan kota ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesi politikası protesto edildi. 

Türkiye'de şekere uygulanan kota ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesi politikalarına tepki gösteren Şeker-İş Sendikası üyesi şeker fabrikası çalışanları, şeker pancarı üreticileri ve çeşitli sendikaların üyeleri, Amasya'da düzenlenen mitingde bir araya geldi. Künç Köprü mevkiinde toplanarak, geniş güvenlik önlemleri altında Yavuz Selim Meydanı'na kadar hükümet aleyhinde sloganlar atarak yürüyen yaklaşık 2 bin kişilik grup, hükümetin şekere uyguladığı kota ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesi politikalarına tepki gösterdi. 

Yürüyüşün sonunda Yavuz Selim Meydanı'nda toplanan kalabalığa seslenen Şeker-İş Sendikası Amasya Şube Başkanı Hikmet Soyluer, pancar tarımının ve pancar sektörünün en fazla istihdam sağlayan, en fazla çiftçi geliri sağlayan bir sektör olduğunu belirtti. Soyluer, "Kota uygulamalarından önce fabrikalarımızda pancar ekildiği zaman üretilen pancar 2 milyon 800 bin tonlardaydı. Kota uygulaması başladığı zaman bu üretim 1 milyon 800 bin tonlara düştü. Oysa Türkiye'nin güvenlik stokları da dahil ihtiyacı olan şeker 2 milyon 500 bin tondur. Geriye kalıyor fazla üretildi dedikleri 300 bin ton şeker. Türkiye'de nişasta bazlı şeker üretenlere tanınan kota yüzde 50'leri buldu. Bu ülkeye 1 milyon 200 bin ton kaçak şeker girmiş. Tatlandırıcıların kullanıldığı yiyeceklerden kullanmayın. İngiliz basınında kanserojen madde taşıdığı belirtiliyor. Bunlar geleceğimizin teminatı çocuklarımızı bile şimdiden öldürmeye başladılar" dedi. 

Amasya'daki mitinge katılarak çiftçi ve işçilerle birlikte yürüyen Şeker-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Vahab Polat ise hükümetin şekerle ilgili politikalarını eleştirdi. Polat, "Türkiye'yi Ankara'dan yöneteceklerini söyleyenler, TBMM'den hür iradenin çıkacağını söyleyenler, maalesef iktidar olduktan sonra ülkemizin ekonomisini IMF'ye, iç politikasını AB'ye, dış politikasını ABD'ye teslim ettiler" diye konuştu.