Senfoni böyle seyirci görmedi

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın merakla beklenen Bayburt konserini, yerinde izledim. Şef büyük bir alkış eşliğinde sahneye çıktı.

Son eserin son iki ölçüsünde ’Acaba bis (tekrar sahneye çıkmaları için yapılan davet) yapılır mı’ diye içimden geçiriyordum ki, tüm salon bir alkış tufanı kopardı.

Birinci bis, ikinci bis, üçüncü bis derken altıncı bis yapıldı. Nota kalmayınca şef konseri bitirmek istedi. Ama Bayburtlu inatla ’daha’ diyordu. Bayburtlu bir vatandaşın teklifi üzerine, konser Bayburt halkı korosunun eşliğinde çalınan 10. Yıl Marşı’yla bitti. Ama inanın, alkışlar hálá sürüyordu. 

Perşembe sabahı 08:20 uçağıyla Trabzon’a sonra da Bayburt’a geçmek için yola çıktım. İçimde tuhaf bir heyecan, kafamda hep o cümle vardı; Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası benden önce Bayburt’a gitmişti bile... Acaba o rivayetteki gibi mi olacaktı? Acaba Bayburtlular bu konsere gelecekler miydi? Nasıl tepki vereceklerdi? Bayburt’ta bu konserin verilmesini gündeme getiren ben olduğum için belki de sanki bir sınava girecekmiş gibi heyecanlıydım... Derken uçakta arka sıramdan biri kafasını uzatarak, beni daha da telaşa sokan o soruyu sordu; Zulmü seyretmeye mi gidiyorsunuz? 

Bayburt’un girişine büyük bir pankart asılıydı: "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şehrimize Hoşgeldiniz" Orkestra, ilk konserini Bayburtlu öğrencilere verdi. Şair Zihni Kültür Merkezi ağzına kadar doluydu.

BİR MİNİK, FAGOTU BAZUKAYA BENZETİNCE KAHKAHA KOPTU

Öğrencilerin yüz ifadelerinden beğenip beğenmediklerini anlamaya çalışıyordum. Bölüm arasında CSO Genel Müzik Direktörü ve Şef Rengin Gökmen’in, fagotu gösterip, "Bu enstrümanı tanıyor musunuz?" sorusuna bir öğrencinin "Bazukaya benziyor" demesi salonda kahkahalara yol açtı. Gökmen’in, Rossini’nin Sevil Berberi yapıtını tanıtırken, "Bu eserin konusu Fenerbahçe’nin yendiği Sevilla’da geçiyor" demesi üzerine, salondan coşkulu bir alkış geldi. Konser salonundan çıkan genç öğrencilerin yüzleri gülüyordu. 21 Şubat ilköğretim Okulu 6. sınıf öğrencileri Merve Kandemir ve Merve Nur Kızılkaya, "Müziği çok iyi bulduk. Orkestranın diziliş şekli ve müzik aletlerinin sesleri çok hoştu. Müzik aletlerinin nasıl çalındığını gördük. Açıkçası böyle olmasını beklemiyorduk. Konser çok güzeldi" dediler. Bayburt Ticaret Meslek Lisesi 11. sınıf öğrencisi Rabia Hemel ise fikrini, "Açıkçası muhteşemdi. Senfoni orkestrası bende hiçbir şey çağrıştırmıyordu. Konseri dinlemekten büyük mutluluk duydum" diye açıkladı.

ŞEF ORKESTRAYI ANLATTI SALON ALKIŞTAN İNLEDİ

İkinci konser tam saatinde başladı. Müthiş bir izdiham vardı. Bayburt halkı sanki bir özlemi gidermek ve bir rivayeti yalanlamak için konsere gelmişlerdi.

Önce müzisyenler sahneye çıktılar ve yerlerini aldılar. Ardından Şef büyük bir alkış eşliğinde sahneye çıktı. Sahne ve seyirci artık bir bütündü. Şef Gökmen, konuşmasında orkestrayı tanımlarken sanki ülkenin şu an içinde bulunduğu duruma gönderme yapıyordu: "Orkestra aslında tıpkı bir piyano gibi çok sesli bir enstrümandır. Bir eseri birlikte ve güzel bir şekilde çalmak için bu enstrümanı oluşturan müzisyenlerin görevlerini iyi yapması, birbirlerine saygılı olması gerekir. Her müzisyen kurala uyarsa ve inanırsa ortaya iyi bir orkestra çıkar"

Neden bilmiyorum ama, bu sözlerin üzerine salonda inanılmaz bir alkış tufanı koptu. Son eserin son iki ölçüsünde ’Acaba bis (tekrar sahneye çıkmaları için yapılan davet) yapılır mı’ diye içimden geçiriyordum ki, tüm salon bir alkış tufanı kopardı.

ALTI KEZ BİS YAPILDI, FİNALDE 10. YIL MARŞI SÖYLENDİ

Birinci bis, ikinci bis, üçüncü bis derken altıncı bis yapıldı. Alkışlar durmak bilmiyordu ama şef nota olmadığından bunu daha fazla sürdüremeyeceklerini ve bu ilgi karşısında çok mutlu olduklarını söyledi. CSO öğlen de bir konser verdiğinden çok yorulmuştu. Ama Bayburtlu inatla ’daha’ diyordu. Aklımdan şu cümle geçti "CSO CSO olalı böyle zulüm görmedi"

Arka sıralarda oturan Bayburtlu bir vatandaş seslendi, "Onuncu Yıl Marşı’yla bitirelim o zaman". Şef, nota olmamasına rağmen orkestrasına katılan Bayburt Halkı korosuyla birlikte 10. Yıl Marşı’nı çaldı ve konseri bitirdi. Ama inanın, alkışlar hálá devam ediyordu. "Senfoni Senfoni olalı böyle seyirci görmedi" desek yeridir.

Konserden çıkan insanların yüzünde sevinç ve mutluluk hákimdi. ’Konseri nasıl buldunuz’ sorusuna vatandaşlar tebessüm ederek, "Çok güzel. Bayburt fıkrada olduğu gibi zulüm görmedi. Aksine birlik ve beraberliği gördü" cevabını veriyordu. Seyirciler "Bayburt sizinle gurur duyuyor" diye tempo tuttu.

BUNDAN SONRA HER KONSER BAYBURTLULARA BEDAVA

Konser sonrası Rengin Gökmen "Bayburt’la ve Bayburtlularla bizim orkestranın ayrı bir bağı oluştu. CSO, Türkiye’nin neresinde konser verirse versin Bayburtlulara bedava olacaktır" dedi.

Bayburt’un ünlü simalarından Dr. Eser Alptekin de, konser için Bayburt’a gelenlerdendi. Dr. Alptekin şunları söylüyordu:

"Bayburt zengin bir yöre değil ama bu insanların bir özelliği vardır. Onlar bu toprakların çılgın Türkleridir. Sanata ve vatana bağlı insanlardır. Onlara sunulan her bir güzelliğin kıymetini çok iyi bilirler. Harika bir konser izledik."