5
Mayıs
2024
Pazar
ÇORUM

DSP'den Çorum'a çıkarma

DSP GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI ÇORUM'DA

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Erol Tuncer, "Anayasa değişiklik paketiyle ilgili ilk tespitimiz, AK Parti hükümetinin amacı demokrasiyi getirmek değil kendi önlerini açmak istemeleridir" dedi.

DSP Genel Başkan Yardımcıları Erol Tuncer, Hasan Macit ve Uluç Gürkan, Çorum'a geldi. Parti binasında İl Başkanı Elvan Çek ve Merkez ilçe Başkanı Hacı Odabaş ve partililerle bir araya gelen genel başkan yardımcıları 12 Eylül'de yapılacak olan referandum öncesi yapılacak çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundular.

Parti binasında bir basın toplantısı düzenleyen DSP Genel Başkan Yardımcısı Erol Tuncer, referandum sürecinin başladığı günden itibaren yapılacak değişikliğin içeriğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısının değiştirilmesi dışında her şeyin tartışıldığına işaret ederek, Başbakan ve muhalefet liderlerinin kampanyayı saptırdıklarını söyledi.

1982 Anayasası'yla ilgili tespitlerini de açıklayan Tuncer, "82 Anayasası çıktığı günden bu yana sivil toplum kuruluşları, basın, halkımız bu yasanın değiştirilmesini istiyor. Bu yasa katılımdan uzak, hayır kampanyalarının yasak olduğu bir dönemde kabul edildi. Bireyi korumak yerine devleti koruyan bir yapısı var. Bu Anayasa'da ilk değişiklik 1987 yılında yapıldı. Ondan sonra 16 kez olmak üzere 86 maddesi değiştirildi" diye konuştu.

Hükümetin hazırladığı Anayasa paketinin eksiklerinin bulunduğunu dile getiren Tuncer, "Demokrasi ve özgürlüğü getireceğiz diyerek hazırlanan yeni pakette 1982 Anayasası'nın ürünü olan YÖK'ün kaldırılmasıyla ilgili bir konu yok. Milletvekili dokunulmazlığı kaldırılması yerine sınırlandırılmalı. Bununla ilgili de bir çalışma yok. Demokrasimizin önünde en büyük engel olan yüzde 10 barajı değiştirilmiyor. Bunlara bakarak bizim koyduğumuz teşhise göre değişiklikle bunların amacı demokrasiyi getirmek değil,

kendi önlerini açmaktır. Bunu da diğer maddelerin arasında kaynatarak kabul ettirmek istedikleri Anayasa Mahkemesi ile HSYK yapısını değiştirmekle yapacaklar" ifadelerine yer verdi.

Başbakan Erdoğan'ın yargıdan rahatsız olduğunu ileri süren Tuncer, yeni Anayasa paketindeki Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısında yapılacak değişiklikle yargının yürütmenin etkisi altına almaya çalışıldığını savundu.

Tuncer, "Anayasa Mahkemesi'nin 3 üyesi TBMM tarafından seçilecek. Asıl endişe verici konu da, bu 3 kişi ilk 2 turda çoğunlukla seçilecek. Ancak çoğunluk sağlanamadığı takdirde 3. turda salt çoğunluk geçerli olacak. Böyle bir şey kabul edilemez. Avrupa ülkelerinde de üyeler meclis tarafından seçiliyor ancak orada 3'te 2 çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Yine YÖK'ten gelecek üyeler 1'den 3'e çıkacak. İşte bu değişiklik kabul edildiği durumda Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğu iktidar tarafından

seçilecek. HSYK'nin durumu yine aynı. Bakan ve müsteşar, kurulun üyesi durumunda. Adalet Bakanı kurula başkanlık edecek. Bu da yargı bağımsızlığı açısından tehlikeli. Bunlar niye yapılmak isteniyor? Çünkü Başbakan yargıdan rahatsız. Meclis'in uygun olmayan kararlarını Anayasa Mahkemesi'nin önlemesinden, Danıştay'ın yürütme üzerindeki etkisinden rahatsız" şeklinde konuştu.

Partisinin neden referandumda "hayır" dediğinin gerekçelerini de açıklayan DSP Genel Başkan Yardımcısı Erol Tuncer, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Hayır dememizin birinci nedeni maddelerde değişikliğe giderken hazırlık sürecinde katılımın sağlanmamasıdır. Hazırlık sürecinde daha fazla katılım sağlanmalı, yeni paketin toplumun malı olması sağlanmalıydı. Geçmişe baktığımız zaman en mükemmel liberal Anayasa 1961 Anayasası'ydı. Buna başta Demokrat Parti olmak üzere sağ partiler rahatsız oldu ve 1982'ye kadar karşı çıktı. İkincisi toplu oylama zorunluluğu. Bütün maddeleri tek seferde halkın önüne sürerek toplumu ikilemde bıraktılar. Üçüncüsü ise yargı

bağımsızlığına indirilen darbedir. Değişiklikle ilgili askeri vesayetten kaçayım derken sivil vesayetin içine giriyoruz. Başbakan ya demokrasiyi bilmiyor, ya inanmıyor ya da her ikisi de. Ona göre demokrasi çoğunlukçuluk. Asıl demokrasi çoğunlukçuluk değil, çoğulculuktur. Eğer çoğunlukçuluğa göre hareket edersen azınlıkları hiçe sayarsın. Yine başbakan insanların oyunu açıklamalarını istiyor. Demokraside böyle bir şey yoktur. Evet ya da hayır demek herkesin hür iradesidir."

DSP GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI ÇORUM'DA
DSP GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI ÇORUM'DA
İHA
Yayın Tarihi : 27 Ağustos 2010 Cuma 14:22:00
Güncelleme :27 Ağustos 2010 Cuma 14:34:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?