Eşleri ve çocuklarıyla birlikte kamyonla il il gezerek tarlalarda çalıştıklarını belirten Şanlıurfalı vatandaşlar, yaşadıkları dram karşısında ne yapacaklarını şaşırdıklarını söyledi. Tarım işçileri, "Şanlıurfa'da yapacak bir şey yok. Karın tokluğuna çalışıyoruz. Çoluk çocuk çalışıp ancak evimizin geçimini sağlayacak ekmek parasını çıkartıyoruz. Devletimiz doğuya yatırım yapmalı, bize iş imkanı sunmalıdır. Kim ister vatanından, köyünden çıkıp gurbet ellerinde sürünmeyi. Sabah 6'da tarlaya geliyor, akşam 7-8'de tarladan çıkıyoruz. Tek amacımız kimseye muhtaç olmadan karnımızı doyurmak" dedi.

İşçilerin başlarında duran 5 çocuk babası Müslüm Dicle, bir işçinin yevmiyesinin 15 milyon liraya geldiğini belirterek, "Kabala alıyoruz tarlaları, akşama kadar en az iki yevmiye çalışıyoruz. Çoluk çocuk çalışarak, köyümüze döndüğümüzde ancak karnımızı doyuracak parayı kazanmış oluyoruz. Burada hayat şartları çok kötü, çadırda kalıyoruz. Ailemiz perişan halde, ancak kimseye muhtaç olmamak uğruna ekmeğimizin peşinde koşuyoruz. Biz il il gezerek karnımızı namusumuzla doyurmaya çalışıyoruz. Devletimize karşı çıkmıyoruz, vatan hainliği yapmıyoruz, sefil ve sefalet içerisindeki hayat mücadelemizle sadece ekmek parası kazanmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Ailesiyle birlikte tarlalarda çalışmak için Çorum'a gelen 14 yaşındaki ortaokul öğrencisi Hatice Dicle, okul harçlığını çıkarmak için çalışmak zorunda olduğunu ifade etti. Dicle, "Başka gelirimiz yok. Okumak için çalışmak zorundayım. Orta ikinci sınıfa gidiyorum. Tarlalarda çalışarak okuyacağım, çektiğim bu çileyi büyüdüğümde yaşamak istemiyorum. Onun için okumam lazım, okumak için de para. Büyünce hayalim vali olmak ve devletime hizmet etmek. Eğer vali olursam ya da kaymakam, yöreme, yöre insanıma iyi hizmet götüreceğim ve onların çektikleri çilelere çare arayacağım" şeklinde konuştu.

İşçi Murat ise tarlada çalışma şartları zor olmasına rağmen ekmek parası için çalıştıklarını söyleyerek, "Memlekette çok zenginler, ağalar, aşiret reisleri var. Var ama bize faydası yok. Onların yanında çalışamıyoruz, çünkü kendi ırgatları, korucuları var. Biz de yollara düşüp nerede hasat varsa orada konaklayıp nafakamızı kazanmaya çalışıyoruz. Soğan toplama işinden sonra Adana'ya gideceğiz ve orada pamuk tarlalarında çalışacağız. Ekmek paramızı kazanıyoruz, ancak kazandığımız paralarla yazı nasıl getireceğimizi kara kara düşünüyoruz. Çok acı çekiyoruz çok. Bize yardım eli uzatılmasını bekliyoruz" dedi.

Anne ve babalar tarlalarda çalışırken, küçük çocukları ise çadırlarda kalıyor. Çocuklar kimi zaman ağlıyor, kimi zaman da toprakla ve gelirken yanlarında getirdikleri oyuncaklarıyla oynuyor.

iha

Yayın Tarihi : 19 Eylül 2007 Çarşamba 12:01:52